BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ne DEHAP, ne de PKK'nın kendiliğinden konuşmadığına dikkat çekerek "Dün Hicaz Bölgesini Osmanlı'dan kopartmak için Hüseyin bin Ali'yi konuşturan yabancı irade ne ise, bugün PKK ve DEHAP'ı konuşturan irade de odur. Bunu millet olarak görmediğimiz müddetçe de bizim gerçek hainin kim olduğunu tespit etmemiz mümkün olamayacaktır" dedi.Son günlerde medya organlarında ve Ankara kulislerinde konuşulan yeni Anayasa değişiklikleri konusundaki soruları cevaplandıran BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Yeni Anayasa taslağında Türkiye'yi kuran iki milletin varlığının adları, bu adların Kürtler ve Türkler zikredileceği söyleniyor. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu, "Türk Milleti'nin tarifi Lozan'da inançlara göre yapılmıştır. Müslümanlar olanlar bir millet, olmayanlar azınlık olarak kayıt altına alındı. Bu tarifle oynamak Türkiye'yi bölmeye ve parçalanmaya götürür" şeklinde cevapladıİngiliz'in dün üstlendiği misyonu, bugün Atlantik ötesinden gelenler devraldıBugün tezgahlanan oyunun benzerlerinin geçmişte de oynandığına dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Yeri gelmişken size bir misal vereceğim. İmparatorluk döneminde birliği, vahdeti, beraberliği neresi temin ediyordu? Hilafet makamı, yani Sultan. O günkü padişah, halife olan padişah temin ediyordu. İngiliz baktı ki, burası birliği temin etmede merkez kaldığı sürece, biz Osmanlının tasarruf ettiği topraklarda istediğimiz oyunu oynayamayacağız. Bu sefer ne yaptı? Onların tasarruf ettiği topraklarda İttihad-ı İslam adı altında cemiyet kurdular. Yani İslam Birliği cemiyetini kurdular. Ve bunu o zamanki Cemalettin Efgani denilen bir zata kurdurdular. Peki kardeşim, sen İslam birliğini kuruyorsun; ama burada birliği sağlayan ve koruyan bir merkezi otorite var, sana ne gerek var? Niye bunun etrafında bir ve beraber olmuyorsun, şayet dağınıklık var, tefrika var, fitne varsa...? Oyun, Osmanlı "merkezli otorite"yi dağıtmak için burada yeni bir birlik kurmak lazım oyunudur. Ortaya kim çıkıyor? İslam adına işte Cemalettin Efgani. Anadolu'dan bir tane yardımcısı çıkıyor; Üstad, onun yanına yardımcısı olarak geçiyor. Şunu demek istiyorum. Aynı adamlar, aynı İngilizler kalkıyor, Kürt Teali Cemiyetini kurduruyorlar. Yani Kürtlerin böyle bir iddiası yok, bir Kürtlük iddiaları yok, bir vatan bulma iddiaları yok. Zaten vatanları var. Bir devlet kurma iddiası yok. Kürt Teali Cemiyetini aynı el, aynı İngiliz kurduruyor. Şimdi dün bunu yapan İngiliz, halef selef meselesi, daha mütekamil bir devlete yerini ve misyonunu terk ediyor. Okyanus'un ötesine terk ediyor. Aynı işi o yapıyor. Anadolu'daki PKK harekatı senin, benim, vatandaşın harekâtı değil. Vatandaşın ihtiyaçlarından kaynaklanan bir hareket değil. Talimatla zuhur eden bir harekettir. O bakımdan milletle yakından uzaktan alakası yoktur. Bu gerçeğin altını da kalın çizgiyle çizmek için de, vatandaş, "Bizim böyle bir problemimiz yok. Sayın Başbakan, niye buraya geldin?" dercesine onun toplantısına gitmemiştir. Olayın manası budur. Millet burada masumdur" şeklinde konuştu.Irak'taki tezgahtarlar Güneydoğu'muzu ateşliyorIrak'taki ve Kuzey Irak'taki gelişmelerin bölgesel terörizme yaptığı kayda değer katkılarına da dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Biz bunu daha evvel söyledik. Kırmızı çizgilerimizi tamamen ihlal edip Musul ve Kerkük'te hakimiyet kurulacak, bu bölgede bir Kürt devleti fiili olarak, yarın da resmen hayata geçecek. İddialara göre, benim de tahminim, bizim Güneydoğu ile hadiseleri buluşturmak ve bunların ikisini federe bir yapıya kavuşturmaktır. Sayın Başbakan'ın aslında cinayet mertebesindeki sözünün altında yatan bir başka gerçek de bu, denilebilir veya düşünülebilir. Ama, Başbakan'ın bunu kastederek söylediğini hiç zannetmiyorum. Aksi takdirde mesuliyeti mucip büyük bir hadise olur. Şimdi burada oyun bellidir. Biz, Kerkük ve Musul'u niye kaybettik? Kırmızı çizgilerimiz vardı, Kıvrıkoğlu döneminde. Ne oldu ki, biz bütün bunlardan vazgeçtik. Okyanus'un ötesinden birileri gelip sana talimat veriyor, "emret komutanım, emret padişahım" diyorsun, sen de onun dediklerine tabi oluyorsun. Bunların izahı kesinlikle yapılamaz. Bu, adım adım Türk coğrafyasının evvela orada, sonra da Anadolu'da bölünmesine doğru giden yollardır ki, zararın neresinden dönerseniz kârdır hesabıyla devlet ve milletin ayıkması ve bütün bunların önüne geçmesi zamanı gelmiştir ve de geçmiştir, geçmektedir. Başbakan'ın açıklamalarının ardından Batı başkentlerinde, "Türkiye bu işin tarafıdır. Bir komisyon kuralım" diyorlar. Bütün bunlar Türk devletini idam sehpasına çekmenin adıdır. Artık milletin ayıkması lazım. Çok samimi konuşuyorum; bunları konuştukça sinirlerimiz de bozuluyor. Böyle şey mi olur? Memleket gidiyor, vatan gidiyor, devlet bölünüyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Böyle şey olmaz" şeklinde konuştu. Asıl perde arkasındakileri görmek lazımBaşbakan'ın son verdiği mesajların ardından, DEHAP ve eski DEP milletvekillerinin "PKK ve Başbakanın verdiği sözleri tutmasını bekliyoruz" şeklindeki açıklamalar, kendisine hatırlatıldığında, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Bu hayırlı bir gidişat değil. Ne DEHAP, ne PKK kendiliğinden konuşmuyor. Dün Hüseyin bin Ali'yi konuşturan yabancı irade ne ise, bugün PKK ve DEHAP'ı konuşturan irade de odur. Bunu millet olarak görmediğimiz müddetçe de bizim gerçek hainin kim olduğunu tespit etmemiz mümkün olamayacaktır" dedi. Terörün arka planındaki asıl odakları görmedikçe netice almanın mümkün olamayacağının altını çizen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Terör aslında yabancıların senaryosudur. Tiyatroyu oynatanlar, rejisörler onlar, senaryoyu hazırlayanlar onlar, oyuncuları bizimkiler. Aydın dediğin de onun verdiği rolü paylaşan adam, PKK dediğin de onun verdiği rolü paylaşan insandır. Elbette onlar kalkıp arkasındaki gücü ele vermezler. Arkasındaki gücü görecek olan irade sizsiniz, millettir ve devlettir, devleti korumakla görevli olanlardır. Elbette kalkıp diyemez ki "Bizi şunlar, bunlar itekliyor." Tabii ona uzanmadıktan, onun boynunu ele almadıktan sonra terörün önüne geçmek muhaldir. İmkan dışı bir olaydır. Terörün önüne geçebilmek için yabancı bağlantıları bir defa Türkiye sınırları içerisinde yaşayan insanların tamamen aşması ve onların bihakkın üstesinden gelmesi lazım. Bunu yapamadığımız, daha doğrusu bunları karşımıza almadığımız müddetçe terör ciddiyetini devam ettirecektir. Millet için tehlike olduğunu her zaman her yerde gösterecektir. Olayı kısaca odaklayan, senaryo haline getiren, insanımıza yaşatan yabancı odaklardır. Bunun iç problemle hiç bir alakası yoktur. Oradaki su problemi, yol problemi, elektrik problemi eğer bu meseleyi ele alırsan bir vatan meselesidir. Vatanın problemidir. Bu bir bölgeye ait mesele değil ki. Bu, doğusunda da, batısında da, güneyinde de, kuzeyinde de var. Her tarafta var. O halde, bunlar, memleketin, milletin meselesi değil. Bunu istismar ederek gündem edenlerin arkasındaki irade güç odakları, yabancı güç odakları oynamak istiyor. Bunu da hepimizin görmesi lazım. Milletin görmesi lazım. Devletin görmesi lazım. Bunu gördük; ne oldu? O zaman ona uzanan, onunla el ele tutan eli de tespit etmemiz gayet kolay olur. Ona da tenbihatımız gayet hukuki olur. 'Sen millet adına değil, devlet adına değil, nefsin adına, onun adına konuşuyorsun, onun adına hoparlörlük yapıyorsun' denilir" şeklinde konuştu.Anadolu'da birlik mayasını Alparslan cennetmekân attıLozan Anlaşması'nda kayıt altına alına Türk Milleti tarifinin afakî olmadığına dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş "Malumunuz, medeniyeti, kültürü, siyaseti, dili, dini bir olan insan topluluklarının adına millet denir. Bunların örfleri birdir, adetleri birdir, gelenekleri birdir. Hülasa bir kader birlikleri vardır. Milletler bunlardır. Şimdi bu tabloya baktığımız zaman Lozan'da bir şey tescil edildi; "Biz bir milletiz" dendi. Ama bu tarif, afaki bir düşünce üzerine bina edilmedi. Dolayısıyla, her ne kadar sağdan soldan ülkeyi bölmek için, imparatorluk döneminden bu tarafa fitne çıkartıp bazı etnik unsurları devreye koymak istemişler ise de aslında milletin tamamı Türk milletidir. Bunun tamamı "Türk"tür. Peki, bu dediğimiz etnik gruplar nedir? Bunun boylarıdır. Neden boylarıdır? Alparslan Anadolu'ya geldikten sonra burada yaşayan insanların tamamını aynı kültürde, aynı medeniyette, aynı siyasette biraraya getirdi. Bütün bunların adına da Türk Milleti dendi. Müslüman Türk Milleti dendi. Hiç kimse etinin ve kemiğinin soyuna, boyuna bakmadı, "Biz buyuz" dedi. Bu çok iyi bilindiği için bu milleti bölüp parçalamak, dağıtıp atmak için uzun yıllardan beri planlar, programlar yapılıyor, projeler hayata geçiriliyor. O bakımdan Türk milleti, Müslüman Türk kimliği genelde bu şemsiye altında bulunan herkesi kuşatır ve bunun dışına kimse çıkamaz. Devletin yapısı da budur. Buna aykırı bir iddia ile ortaya çıkmak, kimin ağzından olursa olsun, devlete husumettir, devlete düşmanlıktır. Vatanın bölünmesini, parçalanmasını isteyip arzı etmek, hayata geçirmek manasına gelir" şeklinde konuştu.Türk Milleti tek vücut, tek yürektirDoğusuyla batısıyla, güneyiyle kuzeyiyle biz, tek vücut, tek yürek, bir bilek, bir milletiz" diyen BTP Genel başkanı Prof. Dr. Baş, "Bizim adımız Müslüman Türk milletidir. Örfümüz birdir, adetimiz birdir, geleneğimiz birdir, siyasetimiz birdir, kültürümüz birdir, dinimiz birdir, dilimiz birdir. Ama içimizde boylardan ayrı ayrı dilde konuşanlar var. O bizim zenginliğimizden kaynaklanan bir görüntüdür. Hiç de bir mahsuru yoktur.Çanakkale Savaşındaki şehitlerimize baktığımız zaman, bütün bu bahsettiğimiz boyların Ehl-i Sâlib'e karşı omuz omuza mücadele ettiklerini ve gerektiğinde koyun koyuna can verdiklerini görüyoruz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.