İngiltere'nin başkenti Londra'da Turkish Forum adlı sivil toplum kuruluşunun düzenlediği konferansa katılan ve soruları cevaplayan Bahadır Kaleağası, Ak Parti'nin AB politikasının da hataları ve eksikleri bulunduğunu, ancak bu politikayı daha önceki hükümetlerden daha iyi yürüttüklerinin kesinlikle söylenebileceğini ifade etti.
Kaleağası, TÜSİAD olarak siyasetçiler ve partilerle değil, siyasetlerle ilgilendiklerini ve bu çerçevede de yeni hükümetin AB konusundaki tutumunu desteklediklerini vurguladığı konuşmasında, Ak Parti hükümetinin AB politikasını sonuna dek aynı çizgide yürütmesini ve hata yapmamasını umut ettiklerini belirtti. Kaleağası, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik görüşmelerine başlayacağı zamanın da, AB'nin kendi içinde yaşayacağı değişim sürecine göre değişebileceğini anlattı. AB'nin esnek bir konfederal yapıda kalması halinde bunun daha kolay ve çabuk olabileceğini, ancak federal Avrupa ülküsünün gerçekleşmesi halinde sürenin uzayabileceğini belirten Kaleağası, "Ancak ben müzakerelerin biraz sarksa da verilen süreye yakın bir zamanda başlaması ihtimalini daha yüksek görüyorum. Yani birinci senaryonun gerçekleşmesi ihtimali şu anda daha büyük bir ihtimal gibi görüyorum'' dedi.
Tünel öbür yakası hayali
AB üyeliği yolunun uzun ince, kayalar ve engellerle dolu bir tüneli andırdığını, Türkiye'nin önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırarak bu tünelde ilerlediğini ifade eden Kaleağası, "Ancak tünelin öbür tarafı var ve eminim öbür taraftan sızan ışığı göreceğiz'' değerlendirmesini yaptı. Bu yolda Türkiye'nin ev ödevleri bulunduğunu, bunların başında Kopenhag kriterlerinin gerçekleştirilmesinin geldiğini anlatan Kaleağası, özellikle insan hakları uygulamaları, ana dilde eğitim gibi konularda yapılması gereken çok şey bulunduğunu savundu.
Kaleağası, TÜSİAD olarak siyasetçiler ve partilerle değil, siyasetlerle ilgilendiklerini ve bu çerçevede de yeni hükümetin AB konusundaki tutumunu desteklediklerini vurguladığı konuşmasında, Ak Parti hükümetinin AB politikasını sonuna dek aynı çizgide yürütmesini ve hata yapmamasını umut ettiklerini belirtti. Kaleağası, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik görüşmelerine başlayacağı zamanın da, AB'nin kendi içinde yaşayacağı değişim sürecine göre değişebileceğini anlattı. AB'nin esnek bir konfederal yapıda kalması halinde bunun daha kolay ve çabuk olabileceğini, ancak federal Avrupa ülküsünün gerçekleşmesi halinde sürenin uzayabileceğini belirten Kaleağası, "Ancak ben müzakerelerin biraz sarksa da verilen süreye yakın bir zamanda başlaması ihtimalini daha yüksek görüyorum. Yani birinci senaryonun gerçekleşmesi ihtimali şu anda daha büyük bir ihtimal gibi görüyorum'' dedi.
Tünel öbür yakası hayali
AB üyeliği yolunun uzun ince, kayalar ve engellerle dolu bir tüneli andırdığını, Türkiye'nin önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırarak bu tünelde ilerlediğini ifade eden Kaleağası, "Ancak tünelin öbür tarafı var ve eminim öbür taraftan sızan ışığı göreceğiz'' değerlendirmesini yaptı. Bu yolda Türkiye'nin ev ödevleri bulunduğunu, bunların başında Kopenhag kriterlerinin gerçekleştirilmesinin geldiğini anlatan Kaleağası, özellikle insan hakları uygulamaları, ana dilde eğitim gibi konularda yapılması gereken çok şey bulunduğunu savundu.