Vatikan'ın Türkiye'den talepleri şöyle özetlenebilir: İstanbul'daki Latin Episkoposa Türk vatandaşlığının verilmesi, Latin Episkoposluğu'nun resmen kabul edilmesi, kongregasyonların (Katolik ruhanilerin üye oldukları tarikat kurumları) birer tüzelkişilik olarak tanınması, böylece bunlara ait olan mülklerin mülkiyet sorunlarının çözülmesi, geçmişte bu nedenle Hazine'ye ya da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçmiş olan mülklerin hiç olmazsa kullanım hakkının geri verilmesi. Kongregasyonların mülkleri genellikle aziz adlarıyla kaydettirildiğinden, Hazine'nin açtığı davalarla, epeyce mülk geçmişte Hazine'ye devrolunmuştu. Örneğin Papa Roncalli Sokağı'ndaki ilköğretim okulunun arsası bu yolla Hazine'ye geçmişti. Bilinen son örnek, Fenerbahçe'de geçtiğimiz yıllarda Assompsiyonist kongregasyona ait bir mülke el konulması üzerine kongregasyonun AİHM'ye gitmesi, uzlaşma yolu aranmasıyla da, mülkün sadece kullanımının kongregasyona bırakılması şeklinde gerçekleşmişti. Vatikan Katolik cemaatlerin statüsü ve varlıkları için, Hıristiyan ülkelerle konkordato, Hıristiyan olmayanlarla modus vivendi denilen belgeler imzalamaktadır. Evren'in cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile de bir modus vivendi imzalamayı gündeme getirdiyse de, ASALA-Fransa ilişkileri nedeniyle dönemin iktidarı bundan imtina etmişti. Sonuç olarak, bu ziyaretin, Türkiye'deki gayrimüslimlerin sıkıntılarını çözmeye yönelik yasalar çıkarmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşmesi nedeniyle, Vatikan da kendi cemaati için bu konularda girişimde bulunabilir ancak ortada hükümet temsilcilerinin olmamasından dolayı bunların gündeme gelebilmesi zor görünüyor. Ayrıca içinde bulunulan dönem de, Vatikan'ın taleplerinin pek dile getirilmesine uygun görünmemektedir. Bütün çabalara karşın, ziyaretin ağırlık noktasını Papa-Patrik buluşması oluşturacaktır. Elçin Macar: Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.