"Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz" demişti Atatürk, Sakarya Meydan Muharebesi yazılı emirde. Vatan, doğup büyüdüğümüz ve üzerinde yaşadığımız toprak parçasıdır. Bir milletin sahip olduğu, hâkimiyet kurduğu, barındığı ve gerekirse uğrunda canını feda edeceği toprak parçasıdır.Vatan sevgisinin gereği, milleti ayakta tutan ve o fertler arasındaki birlik ve beraberliği sağlayan ahlakî değerlerin bütünüdür. Bu duygu fıtrîdir. Her insanın yaratılışında vardır.Vatanımızın her karış toprağı biz Türkler ve Müslümanlar için çok değerlidir. Çünkü bu vatanın her santimetrekaresinde şehitlerimizin kanı vardır.Vatanını seven onu korumaya çalışır. Her türlü düşmana karşı savunur ve vatanına sahip çıkar, gerektiğinde canını feda eder. Biz öyle Afrika ülkelerinde emperyalist güçlerin kafasına göre çizdiği sınırlarla ülke kurup vatan sahibi olan bir millet değiliz. Evet, atalarımız vermediler vatanı, canlarını verdiler. Tüm olumsuzluklara, iç ve dış hainlere ve cennet vatanı işgal etmek isteyenlere karşı koydular.Peki, biz kimiz?Biz Türküz, biz Kürdüz, Boşnağız, Çerkeziz, Aleviyiz, Sünniyiz. Hülasa 36 etnik parçayız ama bizi birleştiren tek şey Müslüman oluşumuz. O yüzden tek bilek tek yürek olan bu halka "Türk" denmiş ve bizlere, "Müslümansan Türk'sündür" diyerek bizleri tek çatı altında birleştirmiştir.Yurt dışında vatan sayılan tek toprağı terk etme olayı vahim bir durumdur. Suriye'deki Süleyman Şah türbesini 100 yıla yakın zamandır koruyup gözetleyen Türk Askerinin, bir geceyarısı operasyonu ile burayı terk edip imha etmesiyle, vatanımız sınırları içinde herhangi bir yeri düşmana teslim etmesi ile aynı anlamı taşır.Biz yakın tarihte Kıbrıs'ı vermedik, küçük bir kaya parçası olan Kardak'ı vermedik de, şu an bizi yönetenler ne oldu da vatanın sınırlarını tartışma konusu haline getirdi.Güneydoğu'yu "özerklik" adı altında bölecek olan zihniyet, Süleyman Şah türbesini terk eden zihniyettir. Çok vahim olayların art arda geliştiği şu günlerde Müslüman Türk Milleti kendilerinden olan sese eğer kulak vermez isler maalesef önü alınamayacak parçalanma süreci başlayacaktır. Bu ses de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve kadrosunu sesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018