logo
02 MAYIS 2024

Yazı Dizisi

10.12.2001 00:00:00
Türk kadının kahramanlık sembolü:NENE HATUN

Mondros Mütarekesi'nin uygulamaya konulduğu 1919'lu yıllarda Türk Milleti, tarihinde benzeri görülmemiş karanlık bir döneme girmişti. Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikeye düştüğü bu yıllar; aziz vatan toprağının her köşesinin düşmanlarca işgal edildiği, zorla ve hile tüm memleketin zaptedildiği, bütün ordularının dağıtıldığı, milletin tüm kaynaklarına el konulduğu mezalim yıllarıydı. Ve fakat bu yıllar, aynı zamanda düşmana karşı onurlu bir direnişin başladığı, milli uyanış ve şahlanışın millet fertlerinin gönüllerinde tutuştuğu, vatanın bütünlüğünü ve milletin istiklalini kurtarmayı amaçlayan Kuva-yı Milliye ruhunun da filizlendiği yıllardı.

Kuva-yı Milliye yurdun dört bucağında

15 Mayıs 1919'da İzmir'in, 27 Mayıs 1919'da Aydın'ın, 29 Mayıs 1919'da Ayvalık'ın ve 1 Haziran 1919'da Ödemiş'in Yunan palikaryalarınca işgal edilmesi, Batı Anadolu'da savunma ruhunun uyanmasına ve Kuva-yı Milliye bilincinin yurdun dört bucağına yayılmasına neden olmuştur. Batı Anadolu'da Kuva-yı Milliye adı ile kurduğumuz cepheler, Yunan işgal ve istilasına karşı millet fertlerinin ruhunda yarattığı vatan, bayrak, sancak, mücadelesinin bir belirtisi idi; ve bu milli mücadele, ilk zamanlar düzenli askerî birliklerle değil, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, kalbinde iman taşıyan her Türk evladının fedakârlıklarıyla veriliyordu. Kuva-yı Milliye'nin özellikle kadın kahramanlarının ortaya koydukları gayret ve hizmetler, Milli Mücadele'nin zaferle taçlanmasında önemli rol oynamıştır.

"Ya şehit ol, ya gazi"

Hep minnetle yad edeceğimiz Muhterem validelerimizin katkıları, yalnızca cephe gerisinden silah, mermi, ilaç, yiyecek ve erzak sevkiyatıyla sınırlı kalmamıştır; bizzat Kuva-yı Milliye saflarında erkeklerle birlikte kahramanca çarpışarak gücümüze güç katmıştır onlar ...

Müslüman Türk kadını, Milli Mücadelede, daha ziyade teşvik edici bir göreve sahipti. Yavrusunu, "Ya şehid ol, ya gazi" ninnileriyle kundaklayıp büyütmekle başlayan bu kutsal vazife, onu davul zurna eşliğinde askere uğurlamakla devam ediyor; şehadet haberi geldiğinde ise metanet ve iftihar duygularıyla karşılamakla son buluyordu...Şehadet, erkekler kadar, kadınlar için de geçerliydi. Evladını, "Ya şehid ol, ya gazi" temennisiyle ile cepheye yollayan mübarek analar, bizzat cephede de aktif görev almış, göğsünü gere gere savaşmış, ve nihayet onlar da ya şehid olmuştur

ya gazi...

Milli uyanışın öncüleri

Geçmişteki zaferler; elbette ki, beşikleri, nur yüzlü anaları tarafından bu kutsal vazife hissi ile sallanan o vatan evlatlarının eseridir. Ve elbette, zaferler, bugün de Kuva-yı Milliyeci anaların bereketiyle kazanılacaktır, yarın da !.. Milli uyanış ve şahlanışımızda en aktif rol yine Müslüman-Türk analarının olacaktır.

Türk kadınının tarihte vatan uğruna yaptığı mücadelelerini kronolojik olarak anlatmak ya da yazmak mümkün değildir. Ancak, vatanımızın bütünlüğünün ve milletimizin bağımsızlığının tehdit edildiği şu günlerde, Milli Mücadele döneminin kahraman analarını, özellikle tarihe malolmuş şahsiyetlerini, Kuva-yı Milliye ruhunun yeniden alevlenmesi inanç ve temennisiyle yad etmek ve faaliyetlerine değinmek istedik. Dilerseniz, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu meyandaki bir sözünü zikrederek, Kuva-yı Milliye'nin kadın kahramanlarından Nene Hatun ile başlayalım: Milleti ölümden kurtararak kurtuluşa ve istiklâle götüren azim ve faaliyette, her vatan evladının mesaisi, gayreti, himmeti, fedakârlığı geçmiştir. Bu meyanda en ziyade tebcil ile yâd ve daima şükran ile tekrar edilmesi gereken bir himmet vardır ki, o da Anadolu kadınının ibraz etmiş olduğu çok ulvî, çok yüksek, çok kıymetli fedakârlıktır.Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkanı yoktur.Ve dünyada hiçbir milletin kadını, Ben, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim' diyemez!"

Nene Hâtun:

Nene Hâtun; kadın kahramanların önde gelenlerinden, Türk kadının kahramanlık sembolü olan Nene Hâtun, 1857 yılında Erzurum'da doğdu. 1877-1878 Osmlanlı-Rus Savaşı sırasında Ruslar, Erzurum'a kadar gelmişlerdi. Şehrin savunması sırasında Erzurumluların kadınlı erkekli yaptığı mücâdele, tarihin şanlı sayfaları arasındadır. Azîziye Tabyasını geri almak için taş, sopa, kazma, kürekle gırtlak gırtlağa yapılan mücadeleye Nene Hâtun da küçük kızını ve oğlunu evde bırakarak katılmıştı. Savaş sırasında yirmi yaşında olan Nene Hâtun'un Çanakkale Savaşı'nda da oğlu şehit olmuştur. 1955 yılındaki Anneler Gününde "anneler annesi" seçilen Nene Hâtun, aynı sene, 98 yaşında vefât etti...

Nene Hatun, Rusların, Aziziye Tabyalarına dayandığı sırada tabir yerindeyse çiçeği burnunda bir yeni gelindi. Erzurum'a bu vahim haber ulaşınca, şehrin kadınlarını toplayarak ellerine geçirdikleri kazmalar, baltalar, satırlar ve benzeri gereçlerle düşmana karşı hücum ederek, değme erkeğin bile gösteremeyeceği bir kahramanlıkla düşmanı püskürtmüşlerdir. Nene Hatun, 1877 Aziziye baskınını uzun seneler sonra şöyle anlatmıştır:

"Muhârebe gürültüleri ile uyandık. Kocam, baltasını kaptığı gibi dışarı fırladı. Biraz sonra dönerek: Hatun, Ruslar tabyalara girmiş, sen çocuğa bak, arkamdan gelme. Biz Rus'u durdururuz. Eğer düşman şehre girerse, siz kendinizi boğun!" diyerek gitti. Biz, daha on beş gün evvel Pasinler'in Çepelli Köyü'nden küçük bir çocuğumuzla birlikte köyümüzün Ruslar tarafından istilasına tahammül edemediğimizden dolayı Erzurum'a gelmiştik. Bütün memleketin boşaldığı, herkesin Rus'u karşılamaya, vatanı kurtarmaya gittiği bugün, ben nasıl evde kalabilirdim. Ufak yavrumu Allah'a emanet ederek, evde bulunan satırı aldım ve sel gibi akan kalabalığa karışarak tabyalara doğru koşmaya başladım. Mecidiye Tabyaları'nı aşıp, alçağa indiğimiz zaman düşmanın, kulaklarımızı sağır eden tüfek ateşleri altında, yaralananlara, ölenlere bakmadan ileri atıldık; bazen satırla, bazen taşla vuruyor, önümüze çıkan her Rus'u devirerek tabyalara doğru ilerliyorduk. Asker kardeşlerimiz bir taraftan, biz, bir taraftan tabyalara girdik. Bu arada tabyanın bir tarafında yaralı olarak kardeşim Hasan'ı gördüm. Ağlayarak üzerine atıldım. Kardeşim Hasan,

"Abla ağlama!.. Anamız bizi bugün için doğurmuştur, ben de dedem gibi şehidlik mertebesine yükselmeği her zaman istemiştim. Rus'u kovduk ya, gayrısına gam yemem" dedi ve gözlerini yumdu."

Nene Hatun o gün evde bıraktığı oğlu Nâzım ve daha sonra doğan üç oğlundan sonuncusu hâriç diğerlerini Birinci Dünya Harbi'nde şehid vermiştir.

Nene Hatun, çok seneler muammer olmuş, 1955 senesine kadar yaşamıştır. Erzurum'un Rus mezaliminden kurtuluş merâsimlerine iştirak etmiş ve büyük bir hürmet ve alâka görmüştür.

Hakkında bugüne kadar pek çok şey söylenip yazılmış olan bu Müslüman-Türk kadını, Kuvay-ı Milliye'nin kadın kahramanları için parlak bir ilham kaynağı olmuştur.
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi
Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
Görenleri hayrete düşüren kaza
Binanın 3'üncü katına otomobil çarptı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi
Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
Görenleri hayrete düşüren kaza
Binanın 3'üncü katına otomobil çarptı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?

Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı

Ankara'da dün akşam saatlerinde başlayan kuvvetli sağanak nedeniyle metro hattının Yenimahalle-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında kalan bölümü hizmet dışı kaldı.
02.05.2024 09:53:00 / Güncelleme: 02.05.2024 09:58:08
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı
Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı
Ankara'da dün akşam saatlerinde etkili olan gök gürültülü kuvvetli sağanak yağış ulaşımın da aksamasına sebep oldu. Ankara Metrosu Akköprü İstasyonu'nu su basması nedeniyle Yenimahalle-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında seferler yapılamadı.

Elektrik Gaz Otobüs (EGO) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 'Değerli vatandaşlarımız, Ankara'yı etkisi altına alan sağanak yağış nedeniyle Ankara Metrosu Akköprü İstasyonu'nda su seviyesi yeniden kritik seviyeye yükselmiştir. Bu nedenle Atatürk Kültür Merkezi ve Yenimahalle istasyonları arasında ulaşım ring otobüsleriyle sağlanacaktır' ifadelerine yer verildi.



Öte yandan, dün metro hatlarında kesinti yaşanması nedeniyle OSB Törekent-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında da seferler yapılamamıştı.

Elebaşılığını Semed Ötünç'ün yaptığı suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 8 ilde jandarma tarafından yapılan 'Mahzen-36' operasyonlarında Semed Ötünç'ün elebaşılığını yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini açıkladı.
02.05.2024 08:24:00
İhlas Haber Ajansı
Elebaşılığını Semed Ötünç'ün yaptığı suç örgütü çökertildi
Elebaşılığını Semed Ötünç'ün yaptığı suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Yenişehir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Bursa İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Adana, İzmir, Manisa, Bilecik, Muğla ve Kırıkkale'de 'Mahzen-36' operasyonları düzenlendi.

Düzenlenen operasyonlar sonucu organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, mağdurları hileyle kandırıp şiddet uygulayarak uyuşturucu madde vermek suretiyle bağımlı hale getirdikleri, mağdurlara zorla hırsızlık, uyuşturucu madde satıcılığı (torbacılık), konsomatrislik ve fuhuş yaptırdıkları, suç işlemek istemeyen mağdurlara şantaj, cebir ve şiddet yoluyla baskı yaptıkları tespit edildi.



Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 42 şüpheli yakalanırken 6 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet av tüfeği, muhtelif miktarda uyuşturucu madde ve çok sayıda dijital materyale el konuldu.

Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu

Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit düştü.
01.05.2024 21:12:00
Anadolu Ajansı
Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu
Pençe-Kilit bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu bir asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş'ın şehit olduğunu bildirdi.
 

Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde mevziye yıldırım düşmesi sonucu kahraman silah arkadaşımız Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz." 

Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi.
01.05.2024 19:22:00
İhlas Haber Ajansı
Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür
Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli'de bulunan Seka Park'ta bir miting gerçekleştirdi.

Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin'de, Gazze'de, Kudüs'te, Yemen'de, Mısır'da, Suriye'de, Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Afganistan'da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu.

"Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz"

Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs'ta Kocaeli'den sendikal taleplerini şöyle sıraladı:

"Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye'den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz."

Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs'ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs'ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.