BTP Lideri Baş, küresel ekonomik sistemin tüm ulusal ekonomileri olduğu gibi Türkiye'yi de sömürme ve çökertme operasyonuna "dur" demenin yolunun Milli Ekonomik Model'den geçtiğini belirttiIMF ve Dünya Bankası başta olmak üzere çeşitli iktisadi argümanlarla global güçlerin mengenesinde iyice sıkışan Türkiye'nin tek çıkış yolunun Milli Ekonomik Model olduğu vurgulandı. Yeni hükümetle birlikte iç ve dış borcun 220 milyar dolardan 320 milyar dolara çıktığını ve fakat ortada bu borç artışının sebebini gösterecek hiç bir yatırımın olmadığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sırf bu borç artışı olgusunun bile Milli Ekonomik Model'e geçişten başka bir çarenin kalmadığını gösterdiğini söyledi.Ekonomide utanç tablosuBTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, borsa-döviz-faiz üçgeninde spekülatif ataklarla paradan para kazanma yolunu metot edinmiş küresel zihniyetin, global sermayenin, IMF oltasına takmak suretiyle Türkiye'nin ekonomisini "kendini feshetme" sürecine soktuğunu, çökme noktasına getirdiğini belirterek bu kendini feshetme ve çökme tablosuna ait gelişmeleri şöyle dile getirdi: "IMF'nin kendine bağımlı hükümete bastırdıkça yatırımların durma noktasına geldiği inkar edilemez bir gerçektir. Hükümetin IMF bağımlılığı buna rağmen devam ediyor. IMF'nin olmayan prestijini dünyada kurtaracak tek ülke olarak biz kaldık! Ülkemiz bugün, yatırıma ayırdığı paranın 10 katı faiz ödüyor. Bu yılın ilk 3 ayında iktidar, vergi verenlerden topladığı nakit paranın 12.1 katrilyon lirasını, yani yaklaşık 10 milyar dolarını faizcilerin cebine indirmiş durumdadır. Toplam iç ve dış borcun bir yıllık faiz yükü 140 katrilyondur. Devlet harcamalarından eğitime ayrılan pay 1992 yılında yüzde 19 iken bu yıl yüzde 8.7'ye düştü. En varlıklı yüzde 1'lik nüfus ile en fakir yüzde 1'lik nüfus arasındaki gelir farkı 332 kata ulaştı. Nüfusun yüzde 30'u ayda 48 dolar ile 340 dolar arasında geçinmeye çalışıyor. Kişi Başına Milli Gelir (GSMH) söylendiği gibi 3300 dolar değil 1740 dolardır. İşte bu gerçek Milli Gelir rakamı, Afrika'nın üçüncü sınıf ülkelerine eşdeğer bir rakamdır ve tüm sorumlular adına bir utançtır! İşsizlik oranı, tarım dışı sektörlerde yüzde 16'ya, genç nüfusta yüzde 30'a tırmanmış durumda. Yüzde 25 ila yüzde 35 oranında yıllık reel faiz ödeyerek borçlanıyoruz. Kemal Derviş ve Derviş'in övgülerine mazhar olan AKP hükümeti tarafından uygulanan IMF programlarıyla Türkiye bir krizler ülkesi haline düşürülmüştür. Dünya'nın en borçlu ülkeleri arasına girmiştir. IMF'ye verilen niyet mektuplarında ve Stand-By anlaşmalarında karmaşık ifadeler kullanılarak hem hükümet hem de IMF, vatandaşı açık açık kandırmaktadır. 'Faiz Dışı Fazla', 'Kamu Finanasmanı' gibi masal kavramlarla yatırımların azaltılması, ücretlerin reel olarak düşürülmesi, vergilerin arttırılması, tüketimin azaltılması sağlanmaktadır. Bankacılık operasyonlarıyla yaşadıklarımız bir temizlenme filan değil, IMF talimatı ile borcun halkın sırtına havale edilmesidir. Türkiye, işsizlik, durgunluk, deflasyon kısaca tüm ekonomik istatistiklerde geriye sürüklenmiş, ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş, en derin siyasal taleplere de hazır ve amade yapılmıştır."
Tek çare Milli Ekonomik Model
Bütün sorunun üretmek yerine döviz-faiz-borsa üçgeninden oluşan ve adına "piyasa" denilen kumar ortamında "paradan para kazanma"yı tercih etmekten, bir başka ifade ile "IMF ile dostluğumuzdan!" kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, uluslararası bir suç organizasyonu izlenimi veren küresel ekonomik sistemin tüm ulusal ekonomileri olduğu gibi Türkiye'yi de sömürme operasyonuna "dur" demenin yolunun Milli Ekonomik Model'den geçtiğini belirtti. Sadece Türkiye ekonomisinin değil bu sömürge siyasetine tabi tutulan diğer bütün ülke ekonomileri için de tek kurtuluş çaresinin Milli Ekonomik Model olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, mimarı olduğu Milli Ekonomik Model'in üç temel niteliğinin bulunduğunu söyleyerek bu nitelikleri şöyle dile getirdi: "1- Milli Ekonomik Model, ulusal ekonomiler için kendi insanının emeği, çalışması ve üretimiyle ülkenin kalkınmasını ve ekonomik bağımsızlığını hedefleyen bir modeldir. 2- Bu model, ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin adıdır. 3- Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşların yaşandığı günümüz dünyasında ulusal ekonomiler için yegâne kalkınma modelidir."
Tek çare Milli Ekonomik Model
Bütün sorunun üretmek yerine döviz-faiz-borsa üçgeninden oluşan ve adına "piyasa" denilen kumar ortamında "paradan para kazanma"yı tercih etmekten, bir başka ifade ile "IMF ile dostluğumuzdan!" kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, uluslararası bir suç organizasyonu izlenimi veren küresel ekonomik sistemin tüm ulusal ekonomileri olduğu gibi Türkiye'yi de sömürme operasyonuna "dur" demenin yolunun Milli Ekonomik Model'den geçtiğini belirtti. Sadece Türkiye ekonomisinin değil bu sömürge siyasetine tabi tutulan diğer bütün ülke ekonomileri için de tek kurtuluş çaresinin Milli Ekonomik Model olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, mimarı olduğu Milli Ekonomik Model'in üç temel niteliğinin bulunduğunu söyleyerek bu nitelikleri şöyle dile getirdi: "1- Milli Ekonomik Model, ulusal ekonomiler için kendi insanının emeği, çalışması ve üretimiyle ülkenin kalkınmasını ve ekonomik bağımsızlığını hedefleyen bir modeldir. 2- Bu model, ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin adıdır. 3- Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşların yaşandığı günümüz dünyasında ulusal ekonomiler için yegâne kalkınma modelidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.