logo
23 NİSAN 2024

Yelkenler gökyüzüne

20.06.2005 00:00:00
Güneş yelkeni kullanan dünyanın ilk uzay aracı Cosmos 1, 21 Haziran'da bir Rus füzesinin sırtında uzaya çıkacak.Bilim tarihinin ilk uzay yelkenlisi, Güneş'ten kuvvet alarak Dünya yörüngesine girecek. Güneş yelkeni teknolojisinin gelecekte tüm uzay araçlarına entegre edilmesi amaçlanıyor. Güneş yelkeni, sonsuz Güneş ışığı sayesinde enerji tüketimini düşürecek ve uzaydaki rotalarının kısalmasını sağlayacak. Mevcut teknolojilerde, araçlar gezegenlerin yörüngelerinden kuvvet aldıkları için dönerek yol alıyor. Güneş yelkenleri sayesinde rota düzleşecek. Astronomlar uzun yıllardır, rüzgar yelkeni teknolojisini Güneş enerjisine uyarlamayı ve uzay araçlarına sonsuz enerji üretmeyi tasarlıyor. Cosmos 1 bunun ilk deneneceği araç olacak. Cosmos 1'de itkiyi sağlayan 8 adet üçgen yelkeni bulunuyor; 15 metre'lik yüksek yansıtma yeteneği olan bu yelkenler özel bir maddeden üretiliyor.Yelkenler Dünya'dan 800 km yükseklikte açıldığında, Güneş'ten gelen fotonlar yelkenlere çarpacak ve uzay aracını ittirecek. Geleceğin teknolojisi Güneş yelkeni, son derece ince yansıtma gücü yüksek bir maddeden üretiliyor. Yelkenlere çarpan fotonlar ilk etapta yüksek bir hızlanma sağlamayacak, ancak fotonlar sürekli çarptıkça yelkenlerde birikim meydana gelecek. Zamanla yelken aracı daha hızlı ittirecek ve Cosmos 1 hızlanacak. Cosmos 1'in her gün hızına 160 km/saat eklemesi bekleniyor. Sonuçta, Cosmos 1 Dünya'nın yerçekimini atlatacak hıza ulaşacak.Sattet 160.000 km/saat hızCosmos 1'in uzaydaki serüveni birkaç hafta sürecek ve Güneş yelkenleri zamanla gücünü yitirecek. Ancak teorik olarak, bir uzay yelkenlisi Güneş'ten aldığı sonsuz foton gücüyle sürekli olarak hızlanabilecek ve Güneş Sistemi'nin derinliklerine doğru yol alabilecek. Gelecekte uzay yelkenlisi, her gün biraz daha hızlanarak, üç yıl sonunda 160.000 km/saat hıza ulaşabilecek. İşin asıl önemli tarafı, aracın bunu tek bir damla yakıt kullanmadan başarabilecek olması. Gelecekte uzak gezegenlere yolculuk için tek alternatif olan Güneş yelkenleri tabiatiyle NASA'nın da gündeminde. NASA, daha gelişmiş bir Güneş yelkeni teknolojisini halen Ohio Sandusky'deki dünyanın en büyük vakum odasında deniyor. Söz konusu yelken dört gümüş rengi üçgenden oluşuyor. Dört üçgen, kenarı 21 metre olan bir kare oluşturuyor. NASA, uzaya çıkacak olan güneş yelkenlerinin en az 80 metre olmasını amaçlıyor. Planetary Society, Güneş yelkenlerini NASA'dan önce uzaya çıkarmanın gururunu yaşıyor.
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Trump taraftarları petrole oynuyor

 
 
İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Amerikan halkının petrol fiyatlarına duyarlı olduğuna işaret ederek, "Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor çünkü Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor" dedi.
22.04.2024 23:56:00 / Güncelleme: 23.04.2024 00:01:59
AHMET TURAN YİĞİT
 Trump taraftarları petrole oynuyor
 Trump taraftarları petrole oynuyor


İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, İstanbul'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı sunumda, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdi. İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı, Rusya'nın Ukrayna işgalini, Çin ile ABD arasında Uzakdoğu'da yaşanan gerilimi ve İran ile İsrail arasındaki gerginliği kastederek jeopolitik risklerin artmasının dünyanın her yerinde konuşulduğunu dile getirdi.

Enflasyonu düşürmek öyle kolay değil

Küresel ekonominin büyümeye gittiğini dile getiren Aslanoğlu, şunları söyledi: "Bu arada dünyada 320 trilyon dolar borç var, büyüme yavaşlarsa reel sektörün sorunu finans sektörüne yansır. Enflasyonda düşüş var ama takılmalar da var. 'Enflasyon dönüyor mu' sorusu sıklıkla soruluyor. Öte yandan ABD'de büyüme düşecek. ABD ile Çin arasında hegemonya savaşı var. Öte yandan dünya genelinde ülkelerin yakın bölgelerle ticareti büyürken, uzak bölgelerdeki düşüyor. Son verilere göre sanayi üretimi açısından ilk 12 sıradaki şöyle sıralanıyor: Hindistan, Yunanistan, Rusya, Endonezya, Brezilya, Meksika, ABD, Kazakistan, İspanya, Çin, Filipinler, Kolombiya...  Türkiye, dünya ortalamasının gerisinde… Öte yandan Trump yeniden başkan seçilirse, Avrupa ile ticaret savaşına girişebilir. Bu da Avrupa'da büyümeyi düşürecektir. Ukrayna sorununda Avrupa'nın elini zayıflatacaktır. Amerikan ekonomisi yüksek büyüdüğü için bu yıl faiz indirimi zayıf. O nedenle dolar bir süre güçlü gidecektir." Avrupa'nın faiz indiriminin daha yakın olduğuna işaret eden Aslanoğlu, "Petrol fiyatları 100 doları zorlayacak, çünkü yaz nedeniyle ulaşım canlanacak. Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor zira Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor. Altın yeni dönemde rekor kıracak gibi. Borsalara ya negatif durum ya da yatay durum egemen olacak."

Türkiye'nin işi zor

Türkiye'deki muhtemel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Aslanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ekonomide daralma bekliyoruz. Öyle yıllarca sürecek bir daralma değil. Bir yıl falan sürecek. Faizlerde biraz daha yükselme olabilir. Vatandaşta tasarruf eğilimi var. Türkiye bu yılın tamamında yüzde 2-2.5 büyüyecek. Enflasyon ise yüzde 45-50'ye inecek. Merkez Bankası bu ay faizi sembolik olarak faizi artırabilir. Akabinde yıl sonuna kadar duracak. Enflasyon yüzde 45'e inerse, faiz indirimine başlayabilir. Merkez Bankası son dönemde basılan para miktarını 2.5 trilyon liraya çıkardı. Bu parayı çekmek süper bono gibi enstrüman çıkarabilir. Bu yıl cari açık 15 milyar dolara inebilir. Döviz borcunu çevirmek zor görünmüyor. 900 CDS ile borcu çevirmişiz. Sorun vatandaşların dövize talebi... Merkez Bankası (MB) bu yıl Ocaktan Marta 35 milyar dolar sattı kuru tutmak için… Kurun ne olacağına MB ile ekonomi yönetimi karar verecek. Önümüzdeki günlerde döviz hafif hafif yukarı yönlü gidecek ancak çok değil. Kur artışı yaz aylarına denk getirilerek, enflasyonun düşük olduğu yaz aylarında biraz yüksek gelmesi sağlanacak. Asgari ücret yetmiyor çünkü Türkiye döviz bazında pahalı oldu. Asgari ücret Temmuz'da 20 bin liraya çıkabilir. 400-450 dolarda tutulacak asgari ücret! Yeni vergiler de gelebilir."

Rolex saatleri kaça satılıyor?

AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Meclis'te misafir ettiği hemşehrileri ile çektiği selfie'de görülen kolundaki Rolex saat için "Alın teriyle helal yoldan edindiğim saat" demişti. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için, ömür boyu çalışsanız alın teriyle alamayacağınız lüks saat dünyasına bir göz attık
22.04.2024 11:30:00 / Güncelleme: 22.04.2024 11:33:10
Fahri Fatih Özcan
Rolex saatleri kaça satılıyor?
Rolex saatleri kaça satılıyor?
AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Meclis'te misafir ettiği hemşehrileri ile çektiği selfie'de görülen kolundaki Rolex saat gündem olmuştu.

AK Partili Bahadır Yenişehirlioğlu, yarım milyon lirayı aşan değerdeki Rolex saati için "Alın teriyle helal yoldan edindiğim saatimi takmaya devam edeceğim" demişti.

Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için, ömür boyu çalışsanız alın teriyle alamayacağınız lüks saat dünyasına bir göz attık.


Rolex'in fiyatları


Rolex saatleri, lüks İsviçre yapımı saatler arasında öne çıkan markalardan biri. Rolex, İsviçre'nin Cenevre kentinde kurulmuş bir saat markası olmakla beraber dünyaca ünlü olan İsviçre saatçiliğini devam ettiren bir marka. 

Rolex saatleri, yüksek kalitesi ve lüks imajı nedeniyle birçok kişi için prestij sembolü olarak kabul edilir. Bir Rolex saati takmak, kişinin statüsünü yükselttiği düşünülür.

Rolex saatler genellikle yüksek fiyat aralıklarında bulunur. Fiyatlar, model, malzeme ve özelliklere göre değişir. Örneğin, Oyster Perpetual 36 (Ref. 126000) modeli, 2023 ilkbaharı liste satış fiyatı olarak 5 bin 950 Euro (yaklaşık 208 bin TL) olarak belirlenmiştir.

Rolex Submariner Date model Rolex saatin satış fiyatı 540 bin 744 TL. Rolex Daytona (126500LN 2024) modelinin fiyatı 1 milyon 27 bin TL, Rolex Daytona (116576TBR) modelinin fiyatı ise 9 milyon 812 bin TL.

Rolex marka saatlerin onlarca çeşidi bulunuyor. En düşük fiyatı yaklaşık 250 bin TL'dan başlıyor.


Lüks saat dünyasında başka hangi markalar var?


Rolex dışında lüks saat dünyasında birçok ünlü marka da bulunuyor.

Patek Philippe bunlardan biri. Dünyanın en özel ve yüksek kaliteli saatlerinden bazılarını üreten Patek Philippe, yenilikçi tasarımları ve mükemmel işçiliği ile ün yapmıştır. Nadir modelleri milyonlarca dolara satılıyor.

Bir diğer marka Audemars Piguet. Hala kurucu aileler tarafından işletilen nadir markalardan olan Audemars Piguet, dünyanın en eski saat üreticilerinden biri. Royal Oak serisi ile tanınır.

Vacheron Constantin de ünlü markalardan biri. Mükemmelliğin imzası olarak kabul edilen Vacheron Constantin, yüksek kaliteli saatler üretir ve tarihi bir geçmişe sahiptir.

Almanya'nın en prestijli saat markalarından biri olan A. Lange & Söhne, zarif tasarımları ve hassas işçiliği ile bilinir.

İsviçre'nin en saygın saat üreticilerinden biri olan Jaeger-LeCoultre, inovasyon ve zarafet konusunda ünlüdür.

Modern tasarımları ve cesur materyalleri ile dikkat çeken Hublot, lüks saat dünyasında önemli bir oyuncudur.

Tarihi bir geçmişe sahip olan Breguet, zarif detayları ve yüksek kalitesi ile bilinir.

İnce işçiliği ve zarif tasarımları ile tanınan Piaget, lüks saat severler arasında popülerdir.

Lüks saatlerin yanı sıra mücevherat konusunda da ünlü olan Chopard, zarafeti ve kaliteyi bir araya getirir.

İsviçre'nin en eski saat üreticilerinden biri olan Girard-Perregaux, yüksek kaliteli saatler üretir.

Bu markaların her biri kendi benzersiz tarzları ve özellikleri ile lüks saat dünyasında önemli bir yere sahiptir.


Bu markaların en pahalı saatleri hangileri?


Lüks saat markalarının en pahalı modelleri genellikle özel üretimler veya sınırlı sayıda üretilen koleksiyon parçalarıdır. İşte bazı örnekler:

1. Patek Philippe: Henry Graves Supercomplication. 2014 yılında 24 milyon dolar gibi rekor bir fiyata satılan bu model, dünyanın en pahalı saatlerinden biri olarak bilinir.

2. Audemars Piguet: Royal Oak Tourbillon Chronograph. Audemars Piguet'in imzalı modellerinden biri olan bu saat, 850 bin dolar üzeri bir fiyatla satışa sunuldu.

3. Vacheron Constantin: Tour De I'Ile. 1.5 milyon dolar değerindeki bu saat, markanın en pahalı ve karmaşık modellerinden biri olarak biliniyor.

4. Richard Mille: RM 56-02 Sapphire. 2 milyon dolar fiyat etiketiyle, safir kasasıyla dikkat çeken bu model, markanın en pahalı saatlerinden.

5. Rolex: Antimagnetique Ref. 4113 (1942). 1942 yılında üretilen bu nadir Rolex modeli, 2.4 milyon dolar karşılığında alıcı buldu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.