logo
20 NİSAN 2024

YENİDEN KUVAYI MİLLİYE RUHU

17.06.2001 00:00:00
19. yüzyılda batı sanayi devrimini tamamlamış, hammadde ve pazar ihtiyacını karşılamak için Asya ve Afrika'ya yönelmiştir. Bu durumdan Osmanlı Devleti de nasibini almış, I. Dünya Savaşını kaybetmesi ile daha önce planlanan işgaller başlamıştı.

Yunanlılar İzmir'i, İtalyanlar Antalya çevresini, Fransızlar Güney Doğu'yu işgal etmişlerdi. Ve ihtilaf kuvvetlerinin ortak donanması da devletin başkenti İstanbul'a demir atmıştı. Ve bütün işgalleri haklı göstermek için dünya kamuoyunda Türkler aleyhine bir kampanya başlatılmıştı.

Ülkenin fiilen işgal edildiği o günlerde, millet çaresiz, millete yön veren idareciler ve aydınlar mandacılığı tartışmaya başlamıştı. Ancak, tarihin hiç bir döneminde başka bir milletin boyunduruğu altına girmeyen bu millet, mandacılığı kabul edemezdi. Kurduğu bölgesel direniş örgütleri ile bağımsızlık tutkusunu bir kez daha ispatladı. Ama tabii bu örgütler, her türlü silah ve teçhizatla donanmış düzenli ordular karşısında direnebilecek bir durumda değildi. Bu direniş örgütlerini toparlayacak, istiklal savaşında millete önayak olacak bir lidere ihtiyaç vardı...

Yıldırım Orduları Komutanlığından ayrıldıktan sonra İstanbul'a gelen M. Kemal, yakın arkadaşları ile görüşmeye başladı. İşgal altındaki bir ülkede yapılacak tek şey vardı: "Bağımsızlık savaşı". Gerçi o günlerde mandacılığı savunmak modaydı ama o milletini çok iyi tanıyordu. Bu millet aç, susuz kalabilirdi ama vatansız, bayraksız kalamazdı. Bu toprak için Anadolu'nun her bir ferdinin seve seve toprağa düşebileceğini biliyordu.

M. Kemal, ülkenin düşmanlardan temizlenmesinin tam bağımsızlık olmadığını çok iyi biliyordu. Tam bağımsızlık için ekonomik, siyasi ve kültürel bağımsızlık da şarttı. Ona göre bu alanlarda da bağımsız olana kadar kurtuluş savaşı devam edecekti. Tarımda, sanayide devrimlere girişti ve ülke hızlı bir kalkınma sürecine girdi. Öyle ki 1938 yılında Türkiye kendi imal ettiği uçağını Belçika'ya ihraç etmişti... Bu kalkınma hamlesi Atatürk'ten sonra uzun sürmedi. Özellikle 1950'lerden sonra ülkenin rotası tekrar batıya doğru çevrildi. O dönemlerde de bütün batılı devletler bizimle dosttu (!). (Şimdi olduğu gibi). Bize "Siz sanayi ile niye uğraşıyorsunuz maliyeti de zaten çok yüksek, biz aynı ürünleri size maliyetinden daha ucuza vereceğiz. Siz tarım ülkesisiniz, tarıma ağırlık verin" diyorlardı. Siyasilerimiz dost sözünü dinlemeyi vefa bildiler ve sanayii bitirdiler. Aradan yıllar geçti, ülke her geçen gün batıya muhtaç hale geldi. En ufak sanayi ürününü dahi üretemeyen, herşeyi ithal eder duruma geldi. Ama en azından tarımda kendi kendimize yetiyoruz diyorduk. Ama bu da pek uzun sürmedi, batılı dostlarımız (!) şimdi tarımın önünü kesmemizi öneriyordu, programlar sunuyordu (bizi çok sevdikleri için). Siyasilerimiz yine dost sözünü dinlediler ve bu programları uygulamaya koyuldular.

DIŞARIYA BA?IMLI İDARECİLER

Gelinen bu noktada ülke dış ve iç borç batağının içine saplandı. Üretim durdu, tarım durdu, siyasiler AB'nin kapısında para dilenmekten başka bir şey yapmaz oldu. Ekonomik yönden batıya tam bağımlı hale gelindi.

Kültürel bağımsızlıktan bahsetmek ise artık yobazlık, geri kafalık sayılmaya başlandı.

İnsanımız aşağılık kompleksine sokuldu. Bu psikoloji ile batıda gördüğü herşeye sahip çıkan, benimseyen, uygulayan, İngiliz gibi giyinen, Alman gibi düşünen Fransız gibi sevinen, Amerikan gibi şarkı söyleyen bir insan modeli ortaya çıktı.

Siyasi bağımsızlık ise bizden o kadar uzak bir kavram ki rüyalarımızda bile göremez olduk. Öyle ya hiç görmediğin, bilmediğin bir şeyi nasıl rüyanda göreceksin. Son 50 yılda ülkemizi idare edenler AB ve ABD'de kurulan tezgahtan geçerek başımıza geçiyorlardı. Bu süreçle beyinleri ve gönülleri batıyla nikahlanıyordu. Bunun sonucunda kanla alınmış mukaddes değerler hiç uğruna batıya peşkeş çekilmeye başlandı.

Ekonomik, kültürel, siyasi işgalin olduğu bir yerde zaten askeri işgale gerek yoktur. Çünkü bu alanları ele geçirdiğinizde, askeri işgalin getirdiği olumlu sonuçlara sahip oluyor, ağır faturasından kurtulmuş oluyorsunuz.

YENİ BİR OLUŞ BEKLENTİSİ

Ülkenin bu fotoğrafını halk çok güzel okuyor. Ekonomik, siyasi ve kültürel sahalarda bir kurtuluş savaşının gerekliliğine inanıyor. Ancak bu yönde önüne düşecek bir lider bekliyordu. Öyle bir lider ki; parçalamayacak, bölmeyecek, ihtilaflı noktaları öne çıkarmayacak 1. Meclis ruhunu şiar edinip tam bağımsızlık hedefi etrafında insanları bütünleştirecek. Araya konan suni duvarları yıkıp asker ile sivili, devlet ile milleti barıştıracak, bütünleştirecek.

Bu beklentiler devam ederken millete uzanan bazı sahte eller oldu. Amerika'dan icazet alıp milleti kurtarmaya soyunanlar oldu. Ama halk bu oyunu gördü ve hep beraber bir ölü doğum seyrettik.

MİTİNGLERLE ATEŞLENEN

KUVAYI MİLLİYE MEŞALESİ

Ümitlik tükendi derken 7 Nisan'da Trabzon'dan bir ses yükseldi: "Bu kol sizin kolunuzdur, sizin kolunuz benim kolumdur, siz baş olacaksınız ben ayak olacağım yürüyüşümüze devam edeceğiz". Bu sesi duyanların gözleri parladı, umutları arttı. Ve o sesin sahibine doğru koşmaya başladı. O sesi duyanların sayısı her geçen gün arttı. 20 Mayıs'ta Çağlayan Meydanında ikinci buluşma gerçekleşti. 300 bini aşkın insan o sesin etrafında bütünleşti. Tek vücut, tek bilek oldu, yürüyüş devam etti. O sese kulak verip tam bağımsızlık yolunda koşanların sayısı çığ gibi büyüdü. Üçüncü buluşma yeri Ankara Tandoğan Meydanıydı. Kavurucu güneşin altında yarım milyonu aşkın insan, saatlerce "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye haykırdı. Türk bayrağının altında ve o sesin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın etrafında kenetlendi.

Trabzon'da şafak sökmüş, İstanbul'da güneş doğmuş, Ankara'da ise güneş bütün gücüyle ışıtıyor ve ısıtıyordu. Bundan rahatsız olan yarasalar da olacaktı elbette. Tam bağımsızlığın karşısında olan, batıya uşaklık etmekten zevk alanlar, bu yürüyüşün önüne geçmeye çalışmışlardı ama nafile...

Necip Fazıl'ın dediği gibi:

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgar artık ne yönden esersen es.

Tam bağımsızlık meşalesi yandı bir kere, kervan yürüyecek.

Lütfullah Önder
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz

Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı

Mersin'in merkez ilçe Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanmayan işletmelerin tabelalarını kaldırdı.
20.04.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Başkan Ahmet Serkan Tuncer'in talimatı doğrultusunda, Mezitli ilçesinde Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde, Türkçe harf kullanılmayan tabelaların tespit edildiği ve gerekli yasal işlemlerin yapıldığı belirtildi.

Ekiplerin ayrıca duvarlara yazılmış yazıları da sprey boya ile kapattığı ifade edildi.

Ayrıca, ekiplerin işletme sahiplerine kanuna uygun tabelalar kullanmaları konusunda bilgilendirme yapıldığı da kaydedildi.

İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız

Gaziosmanpaşa'da meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklamada bulunan İstanbul Valisi Davut Gül, "Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız ya da yaralımız yok' dedi.
20.04.2024 10:07:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
Gaziosmanpaşa'da dün meydana gelen toprak kaymasında 30 bina tahliye edildi.

Tahliye edilen evlerde yaşayan 114 vatandaş, otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, hasar alan binaların durumu hakkında bilgi almak için olay yerinde incelemelerde bulundu.



Bölgedeki incelemelerin ardından Vali Gül, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Toprak kaymasının meydana geldiği alan ise dron ile görüntülendi.

İncelemelerin ardından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, 'Burası riskli alan olarak ilan edilmiş. Kentsel dönüşüm devam ediyor. Tek katlı evler var. Bu tek katlı evlerden 3 tanesi dün toprak kayması neticesinde zarar gördü. Diğer evler de gerek yağmurdan gerekse muhtemel toprak kaymalarından etkilenmesi için tedbir amacıyla boşaltıldı. Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bu bölgedeki evlerin normalde de boşaltılması gerekiyor. Bunlar toplamda 114 kişiye denk geliyor. Vatandaşlar otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. Evlerde yaşayanların kiracı ya da ev sahibi olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız yada yaralımız yok. Burada vatandaşlarımızın muhtemel bir can ve mal kaybıyla karşılaşmaması için, Çevre Şehircilik Bakanlığı'mızın koordinesinde valilik, kaymakamlık, belediye, Kızılay, AFAD gibi kurumlarla birlikte bir organizasyon yaptık. Toprak kayması inşaat çalışması yapılan yerdeki meyilli arazide. Şuana kadar bu bölgenin genelinde bir toprak kayması tespit etmedik. Burada daha önce tespit edilen riskli yapı olarak kayıtlarda olan, normalde taşınması ve yıkılması gereken, şimdiye kadarda hak sahipleri ile belediye arasında anlaşma olmadığı için taşınması geciken yapılar var. Normalde toprak kayması olmasa bile buradaki yapıların riskli olduğu için taşınıp yıkılması lazım' şeklinde konuştu.

Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu
20.04.2024 10:06:00
İhlas Haber Ajansı
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu'nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139'u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu

Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.