Yılmaz'dan hızlandırılmış Anayasa takvimi

ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, üzerinde uzlaşmaya varılan 37 Maddelik Anayasa değişikliğini "sivil devrim" olarak tanımladı. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in bilgi verdiği ANAP Grup Toplantısı daha sonra basına açıldı. Yoğun Meclis gündemine rağmen üzarinde uzlaşmaya varılan 37 maddenin 12'sinin AB'ye verilen Ulusal Program kapsamında yapılması gerekenler, geri kalan 25'nin ise tüm siyasi partilerin savunduğu değişiklikler olduğunu anlatan Yılmaz, varılacak uzlaşmanın sadece "değişikliklere destek" olarak kalmamasıgerektiğini, her madde için 2 tur görüşme ve oylama zorunluluğu nedeniyle 37 maddenin sadece oylamasının 74 saat süreceğini söyledi. Varılacak uzlaşmada değişikliklerin Meclis'te görüşülmesi sırasında tüm partilerin konuşmamasının da sağlanması gereğine işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: "Dün (önceki gün) bir iki hususu daha değerlendirdik. Muhalefet partilerinin desteğini almanın yanı sıra, en öncelikli değişiklikleri içerecek şekilde küçültebilir miyiz? Yani bir bölümünü Meclis kapanmadan, diğerbölümünü ise Ekim ayında getirebilir miyiz diye? İktidar partileri olarak bu konuda bir anlaşmaya vardık. Eğer muhalefetle de uzlaşma sağlanırsa, 15-16 madelik ilk paket, önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek. Geri kalan paket ise Ekim ayında getirilecek."

2 paket halinde

Bu durumda 2 ihtimal bulunduğunu anlatan Yılmaz, bu hafta sonucu Meclis tatile girmeden ilk paketin çıkarılması, geniş kapsamlı bir uzlaşma olması halinde bunun için 1 haftanın yeterli olacağını bildirirdi. Yılmaz, bu konuda uzlaşma sağlanamaması halinde Meclis'i Eylül ayında erken toplantıya çağırmayı planladıklarını belirterek, bunun Eylül ortası olmasının daha uygun olduğunu kaydetti.

Herkes katılmalı

Yılmaz, Anayasa değişiklikleri konusunda grubundan beklentisini ise şöyle açıkladı:

"Eğer olabilirse önümüdeki hafta, olmazsa Eylül ayında bir tek eksiksiz, tüm arkadaşlarımın mutlaka bu değişikliklerde Meclis'te olmasını bekliyorum. Hayati mazareti olmayan hiçbir arkadaşımın görüşmelere katılmamasını kabul etmiyorum. Bu değişiklikler en çok bizi ilgilendiriyor ve Türkiye'nin AB süreci için hayati önem taşıyor. O nedenle tüm arkadaşlarımın eksiksiz olarak müzakere ve oylamalarda Meclis'te olması gerekir. Oylamaya katılmamanın hayati olay ve ölüm dışında hiçbir mazereti olamaz. Zaten muhalefetin desteğine muhtacız. Bu konuda vereceğimiz fire, ANAP için büyük bir nakise oluşturur."