İnsan ağladı mı aslında bütün acılara ağlar; birini değerli kılan bir başkasını düşünmesi, bir başkası için üzülmesidir. Koskocaman bir savaş yaşadık belki hala devam ediyor. Yerinden, yurdundan sürülen, işkence gören, tecavüze uğrayan nice insanlar vardı, onlar için ağladık, dua ettik, bu bizim kardeşlik görevimizdi, hafife alamazdık. İnsanlık orada aç biilaç haldeyken hiç bir şey olmamış gibi davranamazdık. Davranmamalıyız da. Komşumuzun evi yansaydı rahatça oturabilir miydik? Zulümler tarih boyunca vardı, zulmü yapanlar da insanız diye geçinirlerdi. İslam özüyle sindirilmezse, tasavvufla islam'ı sindirmiş insanlar yoksa, kısacası insan-ı kamiller söz sahibi değilse, orada ters giden birşeyler vardır, orada zulmün yaşanması doğaldır. Şimdi; milletlerin ya da diktatörlerin yaptığı zulümler vardır, bir de bir insanın diğer bir insana veya bir mahluka yaptığı zulüm. İkisini de aynı kefeye koyabilirsiniz, bunlar İslam tasavvufunun özüyle terbiye olmamış nefslerin beklenen halleridir. Bir insanın diğer bir insana psikolojik baskı uygulaması, sözle veya eylemle zulmetmesi aslında kendi psikolojisinde varolan bir anormalliği ortaya çıkartıp sermesidir. Çünkü kirlenmemiş temiz vicdanlar kendilerini zulmetmekten alıkoyacak "kalpten bir vaiz"le" donatılmışlardır. Evet Allah (cc) mü'min-i kamil kullarına doğruyu yanlıştan ayırabilecek bir "iç ses" vermiştir. Ancak bu iç sese kamil anlamda ulaşabilmek için yine o kamillere, sıddıklara, aşıklara, Velilere, erenlere, ariflere ihtiyaç duyuyoruz. Bundan yediyüz sene evvel nasıl Allah adamlarına ihtiyaç duyulduysa, her güzelliğin gerçek değerine ermesi için, gerçekten kıymetli olanların kıymetinin bilinmesi için, insanın ve toplumun ruh sağlığı için mutasavvıflara ihtiyaç duyduğumuz gerçeğini kim, nasıl yadsıyabilir? Bir insanın bir diğerine zulmetmemesi için kendi özünde iyiliği hakim kılması gerekir, bunun için de tabii ki nefsini terbiye ve tezkiye etmesi, iyi insanlar ile hemhal olması, halini-ahvalini onlara anlatması ve benzetmesi... Tasavvuf ilminin derinliklerine ermiş insanlar, "zulümle payidar olunmayacağını" gayet iyi bellemiş insanlardır. Toplumun ruh sağlığı için de böyle insanlardan ve kitaplarından, sözlerinden azami derecede faydalanmak gerektiği gerçeği de ortadadır.Dua edelim de, ne biz zulüm görelim, ne de bir başkasına zulmedelim.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022