logo
24 MAYIS 2025

4 milyon Suriyeli neden kabul edildi (l)

20.11.2017 00:00:00
Dört milyon Suriyeliye yani küçük bir ülke nüfusu kadar insana, yurttaşlık hakkı verilmek isteniyor; bir kısmına verildi. Dünya tarihinde; birçok savaş, işgal ve zora dayalı göç yaşandı. Ancak, en yoğun göçlerde bile, bu kadar insan bu kadar kısa sürede; bir ülkeden başka bir ülkeye göç etmedi. Hiçbir ülke, bu kadar yoğun bir göçü kabul etmedi. Ülkesi ne denli büyük olursa olsun hiçbir devlet, bu kadar insanı içine almadı. Hükümet, sığınmacılara vatandaşlık verilmesinde ayak diretirse, altından kalkamayacağı bir işe girişmiş olacak ve Türkiye'ye büyük zarar verecektir. 
Bu çılgın girişimin kuşkusuz bir nedeni vardır. Yapılmaya çalışılan, güncel politikanın sınırlarını aşan ve doğrudan ulusal varlığa yönelen yıkıcı bir eylemdir. "İnsani duygularla", "mazluma yardımla" bir ilgisi yoktur. Musul ve Kerkük Kürtleşirken Anadolu Araplaşmaktadır. Suriyelilere vatandaşlık düşüncesi, Osmanlı'dan miras kalan ve Anadolu Türklüğünü ayrıştırmaya yönelen gözükara ve akıldışı bir tasarımdır. Anadolu'da binlerce yılda oluşan Türkleşme sürecine darbe vurmaktır.

Açıklama
Recep Tayyip Erdoğan, 3 Temmuz 2016 günü Kilis'te yaptığı konuşmada, Suriyeliler için "kardeşlerim" tanımını kullandı ve "Kardeşlerimizin içerisinde inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var. Bakanlığımız oluşturduğu bir ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize bu yardımı, bu desteği yaparak, onlara vatandaşlık imkânını vereceğiz" dedi.(1)

Doğal tepki
Açıklama, Türk halkının geniş bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı. Tepki yaygındı ama açıklamanın arkasındaki gerçek yeterince bilinmiyordu. Muhalefet partilerinden doyurucu bir açıklama ve tepki gelmiyor, az sayıda ulusçu aydının yaptığı sağlıklı değerlendirmeler ise halka ulaşmıyordu.
Yandaş basının yorum ve değerlendirmeleri, her zaman olduğu gibi çok geri ve çok ilkeldi. Tepki gösterenlere saldırılıyor; "Rusya'dan 200 bin nataşayı vatandaş yapsak sevinirdiniz" ya da "Müslümanlar yerine ateistleri mi vatandaş yapalım" gibi bilimsel(!) açıklamalar yapılıyordu.

Vatandaş olmak
Vatandaşlık, yalnızca hükümet politikalarına bağlı, yasal düzenlemelerle sağlanacak bir kavram değildir. İstemle, maddi güçle ya da kısa sürelere sıkıştırılan devlet uygulamalarıyla elde edilemez. Vatandaşlık kavramı, uzun dönemlerden geçerek tarihsel süreçler içinde olgunlaşan duygu ve düşünce birliği üzerinde oluşur. Bu yakınlaşma, toplumun ruhsal yapısını biçimlendirir ve kuşaktan kuşağa geçen kalıtlar bütünü olarak milletin özyapısını belirler. Yurttaşlık kavramıyla tanımlanan ruhi şekillenme birliği; dil birliği, toprak birliği ve ekonomik çıkar birliğinden sonra, toplumları ulus yapan dört temel koşuldan biridir.
Yabancıyı vatandaş yapmak, uluslaşmış ülkelerin yöneticileri tarafından çok dikkatlice ele aldıkları, nicel artışlara asla izin vermedikleri bir konudur. Kabul edecekleri az sayıdaki yabancıyı, uzun süre toplumun değerleri yönünde eğitirler yani asimile ederler, sonra vatandaş yaparlar. Bu işin; demokrasiyle, insan haklarıyla değil, ulusal varlığın korunmasıyla ilgili bir sorun olduğunu bilirler. Ulusal varlığı ayakta tutan değerlere uyum göstermeyen yapılanmalara yani farklı kültürlerin siyasi topluluklar oluşturmasına izin vermezler. Toplumsal karmaşaya yol açacak böyle bir girişimin, feodalizme geri dönüş anlamına geldiğinin bilirler.

Yeni "vatandaşlar"
Hükümet'in açıklamasına göre, bugün Türkiye'de 2 milyon 720 bin Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 170 bin Irak'lı sığınmacıyla bu sayı, 2 milyon 890 bine yükseliyor.
Ayrıca Türkiye'de doğan Suriyeli çocuk sayısı, 214 bine ulaştığı biliniyor (Şubat 2017). Avrupa Birliği'yle yapılan Geri Kabul Anlaşması nedeniyle Türkiye'ye gönderilmesi planlanan, yaklaşık 1 milyon kaçak göçmen de eklenirse, sığınmacı sayısı 4 milyona yaklaşıyor.(2)

Yıkıcı siyaset
Türk siyasetine egemen olan anlayış, 2002 yılından bugüne dek, dönemler içinde git-geller olsa da, gerçek amacını gizlemedi. 14 yıl boyunca sayısız siyasi zikzak yaptı ama bir konuda tutumunu değiştirmedi. Atatürk'e ve devrimlerine karşı nefret duydu ve kurduğu Cumhuriyet'i ortadan kaldırarak, yerine 'Osmanlı nizamını' getirmek için yılmadan mücadele etti. 2023'ü, hedefine ulaşma yılı olarak belirledi ve yapacaklarını 63 başlıktan oluşan bir program haline getirerek adım adım uyguladı. Uygulamaları sürdürüyor.
Başörtüsüyle başlayan mücadele, siyasi güç arttıkça çeşitlendi. Eğitim'den Diyanet'e, İmam-Hatip kurslarından üniversitelere, kamu çalışanlarından dış siyasete dek; topluma biçim veren hemen her alanda, laikliğe karşıt dinci bir siyaset yürütüldü. Türk toplumu Sünnileştirilip Araplaştırılmaya çalışıldı.
Suriyelilerin kabul edilip vatandaşlık hakkı verilmesi, sürdürülen siyasetin tehlikeli bir adımıdır. Anadolu'daki Türk varlığının, yalnızca bugününe değil geleceğine de yönelen yıkıcı bir girişimdir. Başkanlık referandumu bu girişimin en üst aşamasıdır. (Devam edecek)?
DİPNOTLAR:
1 "Suriyeli Göçmenlere Vatandaşlık Hakkı Geliyor!" politikmotto.com
2 "Türkiye'nin Yeni Seçmenleri: Suriyeliler" www.hurriyet.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Metin Aydoğan / diğer yazıları
Galatasaray kazanmaya devam ediyor
Şampiyon Galatasaray deplasmanda Göztepe’yi 2 golle geçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya'yı ziyaret edecek
Putin ile de görüşecek
Öğretmenler Milli Eğitim Akademisi'nden istihdam edilecek
Öğretmen atamalarına bir bariyer daha!
10 çocuğundan 9'unu kaybetti
Gazzeli kadın doktorun büyük acısı
Bu ne vurdumduymazlık!
Özgür Özel Gazze'ye dikkat çekti
İsrail'in siber saldırısı olabilir!
Elektrik kesintileri Fransa'ya sıçradı
Sürpriz buluşma
Erdoğan, Şara ile görüştü
İsrail ölüm kusuyor
Son 24 saatte 79 şehit daha
İfade veriyorlar
İBB'ye 4. dalga operasyon
Şizofreni nedir, tedavi edilebilir mi?
Bugün Dünya Şizofreni Günü
Takside dehşet anları kamerada...
Taksiciyi silahla gezdirdi, sonra da parasını gasp etti
Kars'ta korku dolu anlar kamerada
Şiddetli rüzgar çatıları uçurdu
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
Galatasaray kazanmaya devam ediyor
Şampiyon Galatasaray deplasmanda Göztepe’yi 2 golle geçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya'yı ziyaret edecek
Putin ile de görüşecek
Öğretmenler Milli Eğitim Akademisi'nden istihdam edilecek
Öğretmen atamalarına bir bariyer daha!
10 çocuğundan 9'unu kaybetti
Gazzeli kadın doktorun büyük acısı
Bu ne vurdumduymazlık!
Özgür Özel Gazze'ye dikkat çekti
İsrail'in siber saldırısı olabilir!
Elektrik kesintileri Fransa'ya sıçradı
Sürpriz buluşma
Erdoğan, Şara ile görüştü
İsrail ölüm kusuyor
Son 24 saatte 79 şehit daha
İfade veriyorlar
İBB'ye 4. dalga operasyon
Şizofreni nedir, tedavi edilebilir mi?
Bugün Dünya Şizofreni Günü
Takside dehşet anları kamerada...
Taksiciyi silahla gezdirdi, sonra da parasını gasp etti
Kars'ta korku dolu anlar kamerada
Şiddetli rüzgar çatıları uçurdu
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.