Bu gazetede veya kalemleri halen bağımsız kalmış kimi yazarların sütunlarında dönem dönem “cemaatin siyasetle ilişkileri” ile ilgili haberlere rastlıyoruz.
Bunları okurken, bundan seneler evvel cemaatin “siyasetten Allah’a sığınırız” dediği günler aklıma geldi.
Geçmişte bu slogan ile dindar görünerek, sağ partilerin dini siyasete alet ettiğinden her yerde şikayet ediyorlardı.
Öyle ki, Bağımsız Türkiye Partisi’nin kuruluş günlerinde ve daha sonra ilk seçimlere katıldığı tarihlerde, Prof. Dr. Haydar Baş’ın arkasından da aynı ağız ile konuşmuşlardı.
Seçim sürecinde biz de halkın arasında idik. Ve birebir yaptığımız konuşmalarda, “sizden önce bizi ziyaret edenler ‘Haydar Baş hoca; hoca olarak iyi adamdı, neden siyasete soyundu ki?’ diye hakkınızda yorumlar yapıyorlar” dediklerine farklı ortamlarda şahit olmuştuk.
O gün bu fitneler ile Sayın Baş’ın dedikodusunu yapanlar, oylarını çalanlar, bugün fitne konusu siyaseti kendileri yönetmektedirler!
Hem de ne yönetmek! Türk ocağını ele geçirmişler, aydınlar ocağını ele geçirmek için harekete geçmişler… Bazı partilerin içinde önemli mevkilerde kendi sevenleri var. Spora da el attılar. Öyle ki, bazı futbol kulüpleri bile bunların etkisinde.
Yandaş basının yanı sıra, sevenlerinin yer almadığı kurum parmakla gösterilecek kadar az…
Böyle bir siyasetten elbette ki Allah’a sığınırız.
Siyaset, çok sesliliktir. Karşısındakine de hak tanımaktır.
Halkın huzurunda kozları paylaşmaktır.
Ancak kurum veya kuruluşları ele geçirmek ve kendinden olmayanı yok etmek üzerine kurulu bir siyaset anlayışı siyaset değil, totaliter rejimdir.
Ve yine siyaset ülke menfaatleri için olmalıdır.
Cemaatin, farklı din mensupları ile olan gönül bağı dikkatlerden kaçmamaktadır.
Dinin siyasete alet edildiği hatta ülkenin bekası ve milletin birliğinin tehdit edildiği böyle ortamlardan Allah’a sığınırız.
Bunları okurken, bundan seneler evvel cemaatin “siyasetten Allah’a sığınırız” dediği günler aklıma geldi.
Geçmişte bu slogan ile dindar görünerek, sağ partilerin dini siyasete alet ettiğinden her yerde şikayet ediyorlardı.
Öyle ki, Bağımsız Türkiye Partisi’nin kuruluş günlerinde ve daha sonra ilk seçimlere katıldığı tarihlerde, Prof. Dr. Haydar Baş’ın arkasından da aynı ağız ile konuşmuşlardı.
Seçim sürecinde biz de halkın arasında idik. Ve birebir yaptığımız konuşmalarda, “sizden önce bizi ziyaret edenler ‘Haydar Baş hoca; hoca olarak iyi adamdı, neden siyasete soyundu ki?’ diye hakkınızda yorumlar yapıyorlar” dediklerine farklı ortamlarda şahit olmuştuk.
O gün bu fitneler ile Sayın Baş’ın dedikodusunu yapanlar, oylarını çalanlar, bugün fitne konusu siyaseti kendileri yönetmektedirler!
Hem de ne yönetmek! Türk ocağını ele geçirmişler, aydınlar ocağını ele geçirmek için harekete geçmişler… Bazı partilerin içinde önemli mevkilerde kendi sevenleri var. Spora da el attılar. Öyle ki, bazı futbol kulüpleri bile bunların etkisinde.
Yandaş basının yanı sıra, sevenlerinin yer almadığı kurum parmakla gösterilecek kadar az…
Böyle bir siyasetten elbette ki Allah’a sığınırız.
Siyaset, çok sesliliktir. Karşısındakine de hak tanımaktır.
Halkın huzurunda kozları paylaşmaktır.
Ancak kurum veya kuruluşları ele geçirmek ve kendinden olmayanı yok etmek üzerine kurulu bir siyaset anlayışı siyaset değil, totaliter rejimdir.
Ve yine siyaset ülke menfaatleri için olmalıdır.
Cemaatin, farklı din mensupları ile olan gönül bağı dikkatlerden kaçmamaktadır.
Dinin siyasete alet edildiği hatta ülkenin bekası ve milletin birliğinin tehdit edildiği böyle ortamlardan Allah’a sığınırız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018