BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Kıbrıs Rum Kesimini üyeliğe alıp, Türkiye'yi de 44 yıldır bekletmekle AB'nin, "Enosis'in zaferi" olarak değerlendirmekle de Yunanistan'ın olması gerekeni yaptığını söyledi
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin 44 yıldır kapıda bekletilmesine rağmen 13 yıl önce müracaat eden Kıbrıs Rum Kesiminin tam üyeliğe kabulü bağlamında Türkiye'nin AB serüvenini değerlendirdi. AB'nin normali yaptığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "kabahat bizde" dedi.
AB ve Yunanistan doğrusunu yapıyor
Kıbrıs Rum Kesimini üyeliğe almakla AB'nin, "Enosis'in zaferi" olarak değerlendirmekle de Yunanistan'ın olması gerekeni yaptığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Batı dünyasıyla ne bir kültür, ne medeniyet, ne inanç, ne siyaset birliğine malik değiliz. Dolayısıyla Batı dünyasının 44 seneden beri Türkiye'yi AB'ye kabul etmemesi kadar tabii bir şey yoktur. 13 senelik müracaatı olan Rum Kesimini
kabul etmesi kadar da tabii bir şey olamaz. Burada gayritabii olan bizim davranışımız, zilletimiz, olayı kavramaktan mahrum olmamızdır. Biz anlamak istemiyoruz. Yoksa Batı bize olması gerekeni anlatıyor. Yapılması gerekeni söylüyor. İki yüzlü davranmıyor" dedi.
Bizi oyalıyorlar
Şu andaki manzaranın bizim bir hayal dünyasında yaşadığımızın ispatı, izahı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "1991 yılına kadar AB diye bir rüya yoktu. Birden nasıl ortaya çıktı? Sovyetler Birliği dağılınca ortaya fevkalade bir Türk dünyası çıktı. Bu dünyaya Türkler yönelmesin, yeni bir atılım içinde bulunmasın diye birden önümüze AB çıktı. Onunla bizi avuttular. Yoksa Batının, Türkiye'nin AB üyeliği diye ne bir tezi, ne bir düşüncesi vardır" şeklinde konuştu.
Millete düşen görev
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, AB konusunda efsunlaşmışlığa dikkat çekerek millete bazı görevler düştüğünü belirtti.
Prof. Dr. Haydar Baş, milletin yapması gerekeni şöyle dile getirdi: "Milletimizin, şu ana kadar AB istikametinde politikasını belirleyen siyasileri artık öne geçirmemesi, kabul olması mümkün olmayan duaya amin dememesi lazım. Burada halkımıza da çok ciddi vazifeler düşüyor. Batı dünyasının tavrını, siyasetini biz görmüyor muyuz? Gazetelerden okumuyor muyuz? Televizyonlardan seyretmiyor muyuz? Halkımızın, böyle akamete mahkum bir politikaya yön veren, yol veren partilere artık evet dememesi lazım. Artık Türkiye'nin, ayakları üzerinde duracak ve bölgesinde merkezi bir otorite olabileceğinin ispatını yapacak siyasi hamlelere başlaması gerekiyor."
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin 44 yıldır kapıda bekletilmesine rağmen 13 yıl önce müracaat eden Kıbrıs Rum Kesiminin tam üyeliğe kabulü bağlamında Türkiye'nin AB serüvenini değerlendirdi. AB'nin normali yaptığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "kabahat bizde" dedi.
AB ve Yunanistan doğrusunu yapıyor
Kıbrıs Rum Kesimini üyeliğe almakla AB'nin, "Enosis'in zaferi" olarak değerlendirmekle de Yunanistan'ın olması gerekeni yaptığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Batı dünyasıyla ne bir kültür, ne medeniyet, ne inanç, ne siyaset birliğine malik değiliz. Dolayısıyla Batı dünyasının 44 seneden beri Türkiye'yi AB'ye kabul etmemesi kadar tabii bir şey yoktur. 13 senelik müracaatı olan Rum Kesimini
kabul etmesi kadar da tabii bir şey olamaz. Burada gayritabii olan bizim davranışımız, zilletimiz, olayı kavramaktan mahrum olmamızdır. Biz anlamak istemiyoruz. Yoksa Batı bize olması gerekeni anlatıyor. Yapılması gerekeni söylüyor. İki yüzlü davranmıyor" dedi.
Bizi oyalıyorlar
Şu andaki manzaranın bizim bir hayal dünyasında yaşadığımızın ispatı, izahı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "1991 yılına kadar AB diye bir rüya yoktu. Birden nasıl ortaya çıktı? Sovyetler Birliği dağılınca ortaya fevkalade bir Türk dünyası çıktı. Bu dünyaya Türkler yönelmesin, yeni bir atılım içinde bulunmasın diye birden önümüze AB çıktı. Onunla bizi avuttular. Yoksa Batının, Türkiye'nin AB üyeliği diye ne bir tezi, ne bir düşüncesi vardır" şeklinde konuştu.
Millete düşen görev
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, AB konusunda efsunlaşmışlığa dikkat çekerek millete bazı görevler düştüğünü belirtti.
Prof. Dr. Haydar Baş, milletin yapması gerekeni şöyle dile getirdi: "Milletimizin, şu ana kadar AB istikametinde politikasını belirleyen siyasileri artık öne geçirmemesi, kabul olması mümkün olmayan duaya amin dememesi lazım. Burada halkımıza da çok ciddi vazifeler düşüyor. Batı dünyasının tavrını, siyasetini biz görmüyor muyuz? Gazetelerden okumuyor muyuz? Televizyonlardan seyretmiyor muyuz? Halkımızın, böyle akamete mahkum bir politikaya yön veren, yol veren partilere artık evet dememesi lazım. Artık Türkiye'nin, ayakları üzerinde duracak ve bölgesinde merkezi bir otorite olabileceğinin ispatını yapacak siyasi hamlelere başlaması gerekiyor."