ABD ve AB'nin gizli haçlı seferleri - 17

İslamofobi dünyaya ters etki yapmaktadır Aslında, karanlıkların örttüğü hadiselerin ötesinde çok derin bazı uygulamalar dikkat çekmektedir. Bunların açıklığa çıkarılması ve ülkemizin durumu bir an önce ele alınması gerekmiyor mu? Bu gizli kapaklı Hıristiyanlaştırma çabalarına duyarsız mı kalınacak? Anlaşılan idarecilerimiz Müslüman Türk halkına çok güvenmektedir. Ancak okullardaki bazı dini öğretimin kısıtlanmaları göze alınırsa içerimizde bu erozyonun, parayla da, pulla da, kandırmaca ile de olsa, bazı çocuklarımızı adeta zehirleyebilmektedir. Buna karşı tedbirlerin bir an önce alınması gerekmez mi? Üstelik okullardaki dini eğitimin kısıtlanması da söz konusu olurken bu durum daha da vahim sonuçlara sebep olmaz mı? En azında bu tür hareketler halkımızın huzurunu bozmuyor mu? İnsan beyni ve gelişmesi İnsan beyni dünyanın en mükemmel şekilde yaratılmış ve insanlara Cenab-ı Hak tarafından bahşedilmiş bulunmaz bir nimettir. İnsanların en değerli varlığıdır. İnsanları insan yapan en kıymetli organıdır. İnsan beyninin gelişmesi daha ana karnında başlamakta ve doğmasıyla beraber dünyaya intibak edebilecek duruma gelmektedir. Bebeklerin doğuşunda en alt düzeydeki hayati önemi ihtiva eden, beyin merkezlerinin çalışması başlamaktadır. Bunlar arasında ağlama, emme refleksi, bazı motorik hareketler, nefes alma, hazım sistemi çalışmaları ve benzeri en yaşamsal önem taşıyan sistemlerin çalışması, bebeklerin hayatta kalabilecek ölçülerdeki asgari yaşama düzeyini sağlamaktadır. İnsan beyni veya Merkezi Sinir Sistemi yaklaşık olarak 100 milyar beyin hücresinden ibaret olmaktadır. Ancak doğuştan itibaren her sağlıklı bebekte bulunan bu beyin hücre sayısı daha sonraları kullanım derecesine göre beyinde gelişmekte veya kullanılmayan hücreler dumura uğramakta, yok olmakta ve dışa atılmaktadır. Prensip olarak vücut ancak gerekli akrif-hücre, doku ve organlara sahip çıkmakta. Uyarılmayan ve kullanılmayan, beyin hücrelerini ve kullanılmayan diğer kas ve kemik yapılarını bile vücut, önce zayıflatmakta sonra da dışlamaktadır. Onun için beyin hücrelerinin küçük bebeklerde çalışması ve uyarılması gerekmektedir. Bu uyarılar ise bebeklerin aktif yaşam sistemine ve öğrenme derecesine paralel olmaktadır. Kalabalık ve alt düzey ailelerde bebekler aile ortamında devamlı olarak bulundukları için, beyinleri yaşam olayları ile devamlı olarak uyarılmakta ve gelişmektedir. Bu durum ise beyin için hayati önem taşımaktadır. Çünkü zeka derecesi de bir nevi bu duruma paralel olarak gelişmekte ve olgunlaşmaktadır. Bu zeka ise insanların hayati boyunca kullanabileceği zekadır. Bu zeka daha sonraları sadece olgunlaşmaktadır. Ancak küçüklükte gelişemeyen zeka bir daha yerine konamamaktadır. Çocuk eğitiminde reform - devrim Yapılan son bilimsel araştırmalarda bu durum fark edilince insanların çocukların Eğitim Sistemlerinde adeta bir devrim oluştu! Çünkü insanlarda zeka gelişmesi daha 0 yaşından başlamakta ve yaklaşık olarak % 90 olarak 6 yaşına kadar sonlanmaktadır. Daha sonraları çocuklarda artık zeka gelişmesiyle ilgili beyin hücre kapasitesi, eğer bu geçen zaman içinde azalmışsa, çocuklarda okul öğrenimleri zamanında zeka yerine sadece öğrenme gelişmektedir! Bu bakımdan okul öncesi eğitimlerin eskiden olduğu gibi 6 yaşında değil 0 yaş ila 6 yaşına kadar olması dünyanın bütün ülkelerinde tatbik edilmeye başlanmıştır. Alınan müspet sonuçlar da oldukça şaşırtıcı olmaktadır.