Yabancı sermaye ve sıcak parayı anlatırken, eskiden köylerimizde bazı kadınlar, birinin düğününe gidecekleri zaman komşudan emanet elbise alır, onu giyer ve düğüne giderlerdi, der Milli Ekonomi Modeli’nin sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş.
Papaz Malthus’un liberalizmine mahkum olmuş AKP ekonomisinin sadece elbisesi değil, çorabından fularına kadar her şeyi emanet, her şeyi düğünlük!
AKP ekonominin tek sermayesi “sıcak para” olmuş.
“Vur-kaç” yöntemiyle iş gören spekülatif kısa vadeli yabancı sermayedir, ‘sıcak para’.
Ancak bu düğün uzun sürecek değil elbette…
Sorun bakalım, son 10 yılda reel sektörde 500 kişinin üzerinde işçi istihdam eden kaç yeni fabrika kuruldu?
Şu ilde, şu ilçede, nazarlık “bir tane” kuruldu diyen varsa, bana haber versin!
Yok…
Bilakis, binlerce işletme yabancılara gitti, binlerce fabrika kapandı, binlercesi küçüldü, yüzlercesi can çekişiyor.
Vaziyet bu iken AKP hükümeti ve Başbakan R. T. Erdoğan, ekonominin büyüdüğünden söz ediyor.
Ekonomi büyümemiş; şişmiş, şişmiş… Şişme ise ödemdir, hastalıktır!
Erdoğan Afrikalarda tur atıyor; içeride ise yabancı finans cambazları cirit atıyor, Yağma Hasan’ın böreğini götürüyorlar.
Enstrümanları ise sıcak para…
Hatırlarsanız, 2012 yılında Erdoğan, kredi notu derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'a fena köpürmüştü. Fitch'in kredi notundan da rahatsızlık duymuştu.
AKP’ye emanet düğünlük elbise verenler, artık elbisemizi geri kardeşim, demek üzere idiler…
Sıcak paranın bir anda AKP ekonomisinden çekilmesi korkusunu yaşattılar hükümete, sopa gösterdiler!
O sopadan sonra arka arkaya tavizler verildi, içeride sıcak para tutulmaya çalışıldı.
AKP hükümetinin işbaşına geldiği günlerde sıcak para 9.1 milyar dolardı. Aralık 2012 itibariyle 152.3 milyar doları aştı.
Yabancıların İMKB’deki payı, 2012 sonunda yüzde 65.9’a kadar yükseldi.
Türkiye'ye dalan sıcak para sahipleri son 5 yılda değerlerini üçe katlamış vaziyetteler. 2002-2012 döneminde ise 16 kere katlama yaptılar.
Hangi yerli sanayici, hangi yerli işletmeci, hangi köylü, hangi çiftçi bu katlamanın binde birini yaptı?!
Yabancı faiz lobileri, sıcak para ile piyasanın, milletin kanını emiyorlar, kendileri semiriyorlar.
Türk KOBİ’lerini, Türk sanayisini, imalat sektörünü, tarımı, hayvancılığı ise yok ediyorlar.
Uzun yıllar Türkiye ekonomisindeki büyümenin ana kaynağı olan özel tüketim harcamalarındaki değişim, 2009 krizinden bu yana ilk kez "eksi" çıktı. Kamu ve özel sektörün toplam yatırımlarındaki düşüşü ise yüzde 7.7'ye ulaştı.
Sıcak para sahipleri, savaştan korkarlar, hemen fır kaçarlar!
Suriye vaveylası ayyuka çıkınca, sıcak para, nereden sıvışacağının hesaplarını yapmaya başladı.
AKP soluğu Barzani’nin yanında aldı.
AKP hükümeti, faizli-hayırsız sıcak paranın kaçmaya başlayıp bıraktığı boşluğu, Barzani’nin yasadışı-haram petrol parasıyla doldurmaya çalışıyor. Türkmen şehri Kerkük'ü bile kukla Barzani Bölge Yönetimine bağlama girişiminde bulunuyor.
İşgalci şef Amerika’da bu işte büyük pay sahibi elbette!
Irak petrolünün Peşmerge yönetimi üzerinden kamyonlarla Akdeniz'e taşınmasını öngören karara imza atılıyor, karar 13 Haziran tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıyor. Barzani, AKP kongresinde “büyük kurtarıcı” olarak “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla baştacı ediliyor.
Allah’tan Irak Merkezi yönetimi Başbakan Malikî, çok ağır biçimde Erdoğan hükümetine yükleniyor. AKP hükümetini petrol kaçakçısı Barzani’yle yasadışı ticaret yürüttüğünü açıklıyor.
Barzani, elbette Amerikan aklıyla aynı süreçte dava arkadaşları PKK ve Apo’nun taleplerini Büyük Kürdistan idealine paralel olarak olgunlaştırıyor. Barzan’nin petro-dolarlarına muhtaç AKP hükümeti de, her türlü “şeref” numaraları altında terörist başı Apo’yla görüşmeleri sürdürüyor. AKP, Apo’ya sarılıyor!
Türk milletinin bir kısım aymazları da zannediyor ki, bu iş, devletin terörü bitirme işi!
AKP’nin, sıcak paranın riskini azalarak kendini kurtarmak için, devleti, milleti ve şühedayı ayakları altına alarak Barzani üzerinden Apo’ya sarılmasıdır.
Bu çok vahim bir oyundur. Ne devlet bırakır, ne sermaye, ne sanayici, ne çiftçi, ne de hükümet!
Oyun içinde oyun var…
Bu oyunları bozmak için Türk sanayicisine, Türk çiftçisine, Türk köylüsüne, esnafa, emekliye ve kamuya kendi öz kaynaklarımızdan faizsiz ve maliyetsiz sermaye oluşturacak bir ekonomi anlayışına ihtiyaç vardır.
Bu da devlet ve milletin emeği olan GSMH’sı karşılığında uygun oranda emisyonun genişletilmesi; senyoraj hakkının kullanılarak kendi emek, üretim, hizmet, bilgi ve kaynaklarımızın karşılığı olan TL’nin piyasaya sunulmasıdır. Yani Milli ekonomi Modeli’nin acilen devreye konması, BTP’nin iktidara getirilmesidir.
Türk milleti bunu gerçekleştirmediği müddetçe, başı beladan kurtulmaz!
Papaz Malthus’un liberalizmine mahkum olmuş AKP ekonomisinin sadece elbisesi değil, çorabından fularına kadar her şeyi emanet, her şeyi düğünlük!
AKP ekonominin tek sermayesi “sıcak para” olmuş.
“Vur-kaç” yöntemiyle iş gören spekülatif kısa vadeli yabancı sermayedir, ‘sıcak para’.
Ancak bu düğün uzun sürecek değil elbette…
Sorun bakalım, son 10 yılda reel sektörde 500 kişinin üzerinde işçi istihdam eden kaç yeni fabrika kuruldu?
Şu ilde, şu ilçede, nazarlık “bir tane” kuruldu diyen varsa, bana haber versin!
Yok…
Bilakis, binlerce işletme yabancılara gitti, binlerce fabrika kapandı, binlercesi küçüldü, yüzlercesi can çekişiyor.
Vaziyet bu iken AKP hükümeti ve Başbakan R. T. Erdoğan, ekonominin büyüdüğünden söz ediyor.
Ekonomi büyümemiş; şişmiş, şişmiş… Şişme ise ödemdir, hastalıktır!
Erdoğan Afrikalarda tur atıyor; içeride ise yabancı finans cambazları cirit atıyor, Yağma Hasan’ın böreğini götürüyorlar.
Enstrümanları ise sıcak para…
Hatırlarsanız, 2012 yılında Erdoğan, kredi notu derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'a fena köpürmüştü. Fitch'in kredi notundan da rahatsızlık duymuştu.
AKP’ye emanet düğünlük elbise verenler, artık elbisemizi geri kardeşim, demek üzere idiler…
Sıcak paranın bir anda AKP ekonomisinden çekilmesi korkusunu yaşattılar hükümete, sopa gösterdiler!
O sopadan sonra arka arkaya tavizler verildi, içeride sıcak para tutulmaya çalışıldı.
AKP hükümetinin işbaşına geldiği günlerde sıcak para 9.1 milyar dolardı. Aralık 2012 itibariyle 152.3 milyar doları aştı.
Yabancıların İMKB’deki payı, 2012 sonunda yüzde 65.9’a kadar yükseldi.
Türkiye'ye dalan sıcak para sahipleri son 5 yılda değerlerini üçe katlamış vaziyetteler. 2002-2012 döneminde ise 16 kere katlama yaptılar.
Hangi yerli sanayici, hangi yerli işletmeci, hangi köylü, hangi çiftçi bu katlamanın binde birini yaptı?!
Yabancı faiz lobileri, sıcak para ile piyasanın, milletin kanını emiyorlar, kendileri semiriyorlar.
Türk KOBİ’lerini, Türk sanayisini, imalat sektörünü, tarımı, hayvancılığı ise yok ediyorlar.
Uzun yıllar Türkiye ekonomisindeki büyümenin ana kaynağı olan özel tüketim harcamalarındaki değişim, 2009 krizinden bu yana ilk kez "eksi" çıktı. Kamu ve özel sektörün toplam yatırımlarındaki düşüşü ise yüzde 7.7'ye ulaştı.
Sıcak para sahipleri, savaştan korkarlar, hemen fır kaçarlar!
Suriye vaveylası ayyuka çıkınca, sıcak para, nereden sıvışacağının hesaplarını yapmaya başladı.
AKP soluğu Barzani’nin yanında aldı.
AKP hükümeti, faizli-hayırsız sıcak paranın kaçmaya başlayıp bıraktığı boşluğu, Barzani’nin yasadışı-haram petrol parasıyla doldurmaya çalışıyor. Türkmen şehri Kerkük'ü bile kukla Barzani Bölge Yönetimine bağlama girişiminde bulunuyor.
İşgalci şef Amerika’da bu işte büyük pay sahibi elbette!
Irak petrolünün Peşmerge yönetimi üzerinden kamyonlarla Akdeniz'e taşınmasını öngören karara imza atılıyor, karar 13 Haziran tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıyor. Barzani, AKP kongresinde “büyük kurtarıcı” olarak “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla baştacı ediliyor.
Allah’tan Irak Merkezi yönetimi Başbakan Malikî, çok ağır biçimde Erdoğan hükümetine yükleniyor. AKP hükümetini petrol kaçakçısı Barzani’yle yasadışı ticaret yürüttüğünü açıklıyor.
Barzani, elbette Amerikan aklıyla aynı süreçte dava arkadaşları PKK ve Apo’nun taleplerini Büyük Kürdistan idealine paralel olarak olgunlaştırıyor. Barzan’nin petro-dolarlarına muhtaç AKP hükümeti de, her türlü “şeref” numaraları altında terörist başı Apo’yla görüşmeleri sürdürüyor. AKP, Apo’ya sarılıyor!
Türk milletinin bir kısım aymazları da zannediyor ki, bu iş, devletin terörü bitirme işi!
AKP’nin, sıcak paranın riskini azalarak kendini kurtarmak için, devleti, milleti ve şühedayı ayakları altına alarak Barzani üzerinden Apo’ya sarılmasıdır.
Bu çok vahim bir oyundur. Ne devlet bırakır, ne sermaye, ne sanayici, ne çiftçi, ne de hükümet!
Oyun içinde oyun var…
Bu oyunları bozmak için Türk sanayicisine, Türk çiftçisine, Türk köylüsüne, esnafa, emekliye ve kamuya kendi öz kaynaklarımızdan faizsiz ve maliyetsiz sermaye oluşturacak bir ekonomi anlayışına ihtiyaç vardır.
Bu da devlet ve milletin emeği olan GSMH’sı karşılığında uygun oranda emisyonun genişletilmesi; senyoraj hakkının kullanılarak kendi emek, üretim, hizmet, bilgi ve kaynaklarımızın karşılığı olan TL’nin piyasaya sunulmasıdır. Yani Milli ekonomi Modeli’nin acilen devreye konması, BTP’nin iktidara getirilmesidir.
Türk milleti bunu gerçekleştirmediği müddetçe, başı beladan kurtulmaz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019