Yöntem, meşruiyet arayışı, icraat karakteri, din istismarı ve politik sonuçları itibariyle AKP siyaseti, adeta Emevi saltanatının çağdaş versiyonunu andırıyor.
AKP iktidarının, sürekli savaş ve kesintisiz kana tutulmuş İslam coğrafyasının ahvaline razı olmasının arka planı, AKP siyaseti ve Emevî saltanatı mukayesesini gerekli kılıyor.
Emevî saltanatının kuruluş sürecinde Muâviye, yönetimi ele geçirmek için, duruma göre bazen makamı ve parayı kullanıyor, bazen de dinin kutsallarını istismar ediyor. (İbnKesîr, el-Bidâye, VIII, 21; İbnEbi'l-Hadîd, Şerhu Nehci'l- Belâğa, IV/6, Mısır thz; C. Zeydan, İslâm Medeniyeti Târihi, I /115-119; İbnAbdirabbih, el-İkdu'l- Ferîd, IV, 333; İbnu'l-Esîr, Kâmil, III, 148 vd).
Nitekim oğlu Yezîd'e muhâlif olmamaları ve biat etmeleri için Abdurrahman b. Ebibekir'e ve İbn Ömer'e 100 bin dirhem, Yezîd'e biat edeceklerini söyleyen Kûfe eşrafından 10 kişiden her birine 30 biner dirhemlik hediye veriyor. (Halife b. Hayyât, Târih, 236-237; İbnu'l-Esîr, III/206-207, 249-255). Hicazlılara ise "Allah'a yemin olsun ki, iktidarı bu kılıcımla ele geçirdim" diyor (İbnAbdirabbih, IV/82; İbnKesîr, VIII/132).
Muaviye, para ve kılıç maharetiyle saltanatını tesisi ederken; AKP siyaseti, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in deyimiyle "demokratik krallığını" gerçekleştirmede sosyal yardım enstrümanlarını, medya illüzyonunu ve demokrasi kılıcını kullanıyor.
Emevi saltanatında din istismarının daniskası yaşanıyor. Her aşamada Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyti ve sevenleriyle savaşan Muâviye ve Abdülmelik b. Mervân, sultalarına dini meşruiyet kazandırmak için Hz. Peygamber'in asâsını ve minberini bile Medine'den Şam'a götürmeye teşebbüs ediyor. (İbnu'l-Esîr, III / 229).
Hatta Muaviye'yi halkın gönlüne yerleştirmek maksadıyla, Âyet'el-Kürsi'nin vahiy kâtibi yapılacak derecede yalanlar ve kitaplar dolusu hadisler uyduruluyor. (Zehebî, Nübelâ, III/131; Tirmizî, Menâkıb/ 147; İbnu'l-Esîr, Câmiu'l-Usûl X, 70, I-XII, Beyrut 1980; İbnKesîr, VIII/120-121).
AKP siyasetine gelince? Muhafazakâr tabanı avlamak için Davos'ta "One minute" tiyatrosu oynayan AKP, Büyük İsrail oluşumu hançerinin kalbimize değdiği şu hayati ve stratejik kavşakta, "İsrail ile dost olduğunu" ilan edebiliyor. Eski vekilleri N. Yalçıntaş da "one minute" kurguydu diyor. (http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/nevzat-yalcintas-one-minute-kurguydu).
Daha neler neler? Erdoğan'ı ikinci peygamber yaptılar, Mehdi ilan ettiler, Yeni Osmanlıcılık havası bastılar, A. Davutoğlu'na başbakanlık Hz. Peygamber tarafından verildi diye yaydılar. Bunlar, Muaviye'nin istismarlarından daha hafif değil ki!
Halbuki kendileri, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon üstlendiler? Bu istismar araçları, BOP misyonlu AKP'ye setr-i avret içindir.
Muaviye baskı, entrika ve kılıçla iktidarı ele geçirdiği yılı bile, Birlik/Cemaat Yılı olarak ilan ediyor. (İbnKesîr, VIII/21; Zehebî, İ'lâm, 34; Suyûtî, Târih, 196). AKP iktidarı da, ABD'nin vahşi işgal projesi olan BOP'u ve milyonlarca Müslüman'ın can verdiği Arap Baharı'nı, Yeni Osmanlıcılık ve bölgesel barış süreci olarak pazarlıyor.
Emevi devrinde Cuma hutbelerinde Allah ve Resulü'nün sevdiği-seçtiği Hz. Ali'ye ve Ehl-i Beyt'e lanet okunuyor. AKP iktidarında da, İslam'ın mihrap ve minberlerinde benzer lanet ve beddualar Allah ve Resulüne iman etmiş Ehl-i Beyt sevdalısı mü'min komşularımız için sergileniyor. (İbnAbdirabbih, IV/366; Mes'ûdî, III /35; Halife b. Hayyât, Târih, 213; Taberî, Târih, V/257; Ebû'l-Fidâ, el-Muhtasâr, I/259)
Muaviye "Yerime Yezîd'i, Müslümanlar bocalamasınlar ve faydalarına olsun diye bıraktım" diyor. (Taberî, Târih, V/301-305). Bunlar da halkın yararına olsun diye iktidarı bir başkasına bırakmıyor, sülalece Meclis'e doluşuyor!
Hasan Basri, bu saltanatı, Muâviye'yi asla iflah kılmaz bir yanlıştır, diyor. (Ebû'l-Fidâ, I/ 259; İbnu'l-Esîr, III/242; Suyûtî, Târih/206; Taberî, Târih, V/279). Osmanlı hinterlandını işgalci ABD ve Haçlı ordularının önüne seren Ankara'daki çakma Osmanlıcılar da, saltanat İslam'dır, diyor!
Dönemi yaşamış İslam büyüklerinin ortak tespitlerine göre, Emevi saltanatı ve icraatlarının temel nitelikleri şunlar:
Helali haram, haramı helal yapmak; hakkı batıl, batılı hak göstermek; koltuk uğruna Müslümanın canını ve izzetini heder etmek; Hak-hukuk ve ölçü tanımamak; Müslümanların dinini ve dünyasını fesada uğratmak; kendi devranını sürdürmek için haklıya haksız, haksıza da haklı muamelesinde bulunmak? (İbnu'l-Esîr, III/280, IV/84-85; Taberî, Târih, V/403, VI/357-358; İbnKesîr, IX/48-49).
AKP siyaseti ve icraatları da bu niteliklerle ma'lul değil mi?
Diyalogcuların aklıyla Kelime-i Tevhid'den Muhammed Resulullah'ı makaslayan, domuz etini kasaplık hayvan eti yapan, zinayı yasal hale getiren, faize Allah bereket versin diyen, işgalci ABD ve Haçlı dünyasına emir erliği yapan, Müslümanlara namluyu doğrultan, milletin madenlerini ecnebiye peşkeş çeken AKP iktidarı, Emevi saltanat tonlarını ve niteliklerini taşımıyor mu?!
Emevîlerde idari-siyasi davalar, ipleri yöneticilerin elinde olan Mezâlim mahkemelerinin konusuydu; kadılar bu davalara bakamazdı. Nitekim İmam Ali'nin güçlü komutanı ve faziletleri sebebiyle Hucr'ul-Hayr diye anılan büyük sahabi Hucr b. Adîyy, camilerde İmam Ali'ye lanet okumasına karşı çıktığı için, Muâviye tarafından, içinde Kadı Şureyh'in isminin bile yazıldığı yalan şahitlerle desteklenmiş uydurma bir iddianame ile şehit ediliyor. (Halife b. Hayyât, Târih, s. 269 vd; Vekî, Ahbâru'l-Kudât, II / 191 vd., Beyrut, thz; Belâzurî, Ensâb, V /264-266; İbnu'l-Esîr, III/239-240; İbnKesîr, VIII/ 51-52).
2013'un Mayıs'ında ABD imalatı ve Emevi şerbetli isyancı Selefiler, büyük sahabi Hucr'un Şam'ın Adra bölgesindeki kabrini deşiyor, mübarek nâşına eziyet ediyorlar.
AKP iktidarının hukuku siyasallaştırma süreci, ihdas edilen iktidara endeksli Sulh Ceza hakimlikleri ve adalet mekanizmasının işleyiş tarzı, Emevi siyasetinin Mezalim mahkemelerini andırmıyor mu?!
Emevi saltanatının başaktörü Muaviye hakkında, Ahmet b. Hanbel'den, talebesi İshak b. İbrahim şunu naklediyor: "Vallahi, Muaviye, İslam dışında bir hal üzere (gayr-ı müslim olarak) öldü" (İshak İbn İbrahim, Mesail-i İmam Ahmed bin Hanbel, (Tahk: Züheyr eş-Şaviş), c. 2; s. 154, No: 1866)
Emevi siyasetinin çağdaş versiyonunun tezgahtarları, Muaviye'nin akıbetine benzer bir akıbete düşmekten çekinmiyorlar mı?
Böyle bir siyasete körü körüne evet diyen bir millet de iflah olmaz.
Prof. Dr. Baş'ın, yüreği parçalanırcasına feryad ederek yaptığı ikaz ve irşad, 78 milyon vatan evladından hiç kimsenin böyle bir akıbete düşmemesi içindir. Görene, köre ne??!
AKP iktidarının, sürekli savaş ve kesintisiz kana tutulmuş İslam coğrafyasının ahvaline razı olmasının arka planı, AKP siyaseti ve Emevî saltanatı mukayesesini gerekli kılıyor.
Emevî saltanatının kuruluş sürecinde Muâviye, yönetimi ele geçirmek için, duruma göre bazen makamı ve parayı kullanıyor, bazen de dinin kutsallarını istismar ediyor. (İbnKesîr, el-Bidâye, VIII, 21; İbnEbi'l-Hadîd, Şerhu Nehci'l- Belâğa, IV/6, Mısır thz; C. Zeydan, İslâm Medeniyeti Târihi, I /115-119; İbnAbdirabbih, el-İkdu'l- Ferîd, IV, 333; İbnu'l-Esîr, Kâmil, III, 148 vd).
Nitekim oğlu Yezîd'e muhâlif olmamaları ve biat etmeleri için Abdurrahman b. Ebibekir'e ve İbn Ömer'e 100 bin dirhem, Yezîd'e biat edeceklerini söyleyen Kûfe eşrafından 10 kişiden her birine 30 biner dirhemlik hediye veriyor. (Halife b. Hayyât, Târih, 236-237; İbnu'l-Esîr, III/206-207, 249-255). Hicazlılara ise "Allah'a yemin olsun ki, iktidarı bu kılıcımla ele geçirdim" diyor (İbnAbdirabbih, IV/82; İbnKesîr, VIII/132).
Muaviye, para ve kılıç maharetiyle saltanatını tesisi ederken; AKP siyaseti, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in deyimiyle "demokratik krallığını" gerçekleştirmede sosyal yardım enstrümanlarını, medya illüzyonunu ve demokrasi kılıcını kullanıyor.
Emevi saltanatında din istismarının daniskası yaşanıyor. Her aşamada Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyti ve sevenleriyle savaşan Muâviye ve Abdülmelik b. Mervân, sultalarına dini meşruiyet kazandırmak için Hz. Peygamber'in asâsını ve minberini bile Medine'den Şam'a götürmeye teşebbüs ediyor. (İbnu'l-Esîr, III / 229).
Hatta Muaviye'yi halkın gönlüne yerleştirmek maksadıyla, Âyet'el-Kürsi'nin vahiy kâtibi yapılacak derecede yalanlar ve kitaplar dolusu hadisler uyduruluyor. (Zehebî, Nübelâ, III/131; Tirmizî, Menâkıb/ 147; İbnu'l-Esîr, Câmiu'l-Usûl X, 70, I-XII, Beyrut 1980; İbnKesîr, VIII/120-121).
AKP siyasetine gelince? Muhafazakâr tabanı avlamak için Davos'ta "One minute" tiyatrosu oynayan AKP, Büyük İsrail oluşumu hançerinin kalbimize değdiği şu hayati ve stratejik kavşakta, "İsrail ile dost olduğunu" ilan edebiliyor. Eski vekilleri N. Yalçıntaş da "one minute" kurguydu diyor. (http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/nevzat-yalcintas-one-minute-kurguydu).
Daha neler neler? Erdoğan'ı ikinci peygamber yaptılar, Mehdi ilan ettiler, Yeni Osmanlıcılık havası bastılar, A. Davutoğlu'na başbakanlık Hz. Peygamber tarafından verildi diye yaydılar. Bunlar, Muaviye'nin istismarlarından daha hafif değil ki!
Halbuki kendileri, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon üstlendiler? Bu istismar araçları, BOP misyonlu AKP'ye setr-i avret içindir.
Muaviye baskı, entrika ve kılıçla iktidarı ele geçirdiği yılı bile, Birlik/Cemaat Yılı olarak ilan ediyor. (İbnKesîr, VIII/21; Zehebî, İ'lâm, 34; Suyûtî, Târih, 196). AKP iktidarı da, ABD'nin vahşi işgal projesi olan BOP'u ve milyonlarca Müslüman'ın can verdiği Arap Baharı'nı, Yeni Osmanlıcılık ve bölgesel barış süreci olarak pazarlıyor.
Emevi devrinde Cuma hutbelerinde Allah ve Resulü'nün sevdiği-seçtiği Hz. Ali'ye ve Ehl-i Beyt'e lanet okunuyor. AKP iktidarında da, İslam'ın mihrap ve minberlerinde benzer lanet ve beddualar Allah ve Resulüne iman etmiş Ehl-i Beyt sevdalısı mü'min komşularımız için sergileniyor. (İbnAbdirabbih, IV/366; Mes'ûdî, III /35; Halife b. Hayyât, Târih, 213; Taberî, Târih, V/257; Ebû'l-Fidâ, el-Muhtasâr, I/259)
Muaviye "Yerime Yezîd'i, Müslümanlar bocalamasınlar ve faydalarına olsun diye bıraktım" diyor. (Taberî, Târih, V/301-305). Bunlar da halkın yararına olsun diye iktidarı bir başkasına bırakmıyor, sülalece Meclis'e doluşuyor!
Hasan Basri, bu saltanatı, Muâviye'yi asla iflah kılmaz bir yanlıştır, diyor. (Ebû'l-Fidâ, I/ 259; İbnu'l-Esîr, III/242; Suyûtî, Târih/206; Taberî, Târih, V/279). Osmanlı hinterlandını işgalci ABD ve Haçlı ordularının önüne seren Ankara'daki çakma Osmanlıcılar da, saltanat İslam'dır, diyor!
Dönemi yaşamış İslam büyüklerinin ortak tespitlerine göre, Emevi saltanatı ve icraatlarının temel nitelikleri şunlar:
Helali haram, haramı helal yapmak; hakkı batıl, batılı hak göstermek; koltuk uğruna Müslümanın canını ve izzetini heder etmek; Hak-hukuk ve ölçü tanımamak; Müslümanların dinini ve dünyasını fesada uğratmak; kendi devranını sürdürmek için haklıya haksız, haksıza da haklı muamelesinde bulunmak? (İbnu'l-Esîr, III/280, IV/84-85; Taberî, Târih, V/403, VI/357-358; İbnKesîr, IX/48-49).
AKP siyaseti ve icraatları da bu niteliklerle ma'lul değil mi?
Diyalogcuların aklıyla Kelime-i Tevhid'den Muhammed Resulullah'ı makaslayan, domuz etini kasaplık hayvan eti yapan, zinayı yasal hale getiren, faize Allah bereket versin diyen, işgalci ABD ve Haçlı dünyasına emir erliği yapan, Müslümanlara namluyu doğrultan, milletin madenlerini ecnebiye peşkeş çeken AKP iktidarı, Emevi saltanat tonlarını ve niteliklerini taşımıyor mu?!
Emevîlerde idari-siyasi davalar, ipleri yöneticilerin elinde olan Mezâlim mahkemelerinin konusuydu; kadılar bu davalara bakamazdı. Nitekim İmam Ali'nin güçlü komutanı ve faziletleri sebebiyle Hucr'ul-Hayr diye anılan büyük sahabi Hucr b. Adîyy, camilerde İmam Ali'ye lanet okumasına karşı çıktığı için, Muâviye tarafından, içinde Kadı Şureyh'in isminin bile yazıldığı yalan şahitlerle desteklenmiş uydurma bir iddianame ile şehit ediliyor. (Halife b. Hayyât, Târih, s. 269 vd; Vekî, Ahbâru'l-Kudât, II / 191 vd., Beyrut, thz; Belâzurî, Ensâb, V /264-266; İbnu'l-Esîr, III/239-240; İbnKesîr, VIII/ 51-52).
2013'un Mayıs'ında ABD imalatı ve Emevi şerbetli isyancı Selefiler, büyük sahabi Hucr'un Şam'ın Adra bölgesindeki kabrini deşiyor, mübarek nâşına eziyet ediyorlar.
AKP iktidarının hukuku siyasallaştırma süreci, ihdas edilen iktidara endeksli Sulh Ceza hakimlikleri ve adalet mekanizmasının işleyiş tarzı, Emevi siyasetinin Mezalim mahkemelerini andırmıyor mu?!
Emevi saltanatının başaktörü Muaviye hakkında, Ahmet b. Hanbel'den, talebesi İshak b. İbrahim şunu naklediyor: "Vallahi, Muaviye, İslam dışında bir hal üzere (gayr-ı müslim olarak) öldü" (İshak İbn İbrahim, Mesail-i İmam Ahmed bin Hanbel, (Tahk: Züheyr eş-Şaviş), c. 2; s. 154, No: 1866)
Emevi siyasetinin çağdaş versiyonunun tezgahtarları, Muaviye'nin akıbetine benzer bir akıbete düşmekten çekinmiyorlar mı?
Böyle bir siyasete körü körüne evet diyen bir millet de iflah olmaz.
Prof. Dr. Baş'ın, yüreği parçalanırcasına feryad ederek yaptığı ikaz ve irşad, 78 milyon vatan evladından hiç kimsenin böyle bir akıbete düşmemesi içindir. Görene, köre ne??!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019