Ben diyeyim elli, siz deyin altmış yıldan beri Türk milletinin iradesinin tecelli yeri olan TBMM, Türk milletinin arzularının ve çıkarlarının hilafına dışarıda alınan kararların onaylanma yeri olarak bilinmektedir.Çok açık örneklerini bundan önceki koalisyon hükumeti döneminde "on beş günde on beş yasa" dayatması ile yaşamıştık. AKP iktidarı ile birlikte de bu gerçek iyice alenileşti. Duvarında; "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazılı olan ve kurulduğu ilk yıllarda gerçekten milletin iradesi ve çıkarları doğrultusunda kararlar alınmış ve uygulanmış olan bu çatı, bu günlerde çok acayip ve garaip karaların onaylanmasına şahitlik ediyor.Eğer bu çatı, kurulduğu ilk yıllarda olduğu gibi Türk milletinin arzuları ve menfaatleri doğrultusunda kararların alınıp hayata geçirildiği bir yer olma özelliğini muhafaza ediyor olsaydı, milletin hep bir ağızdan feryad u figan ederek; "durdurun bu terörü, bu alçaklığın artık önüne geçin, gencecik civanlarımızı bu kalleş kurşunlara ve mayınlara kurban vermek istemiyoruz, yeter artık bir çare?" diye adeta ağlaştığı bir ortamda bu ülkenin başbakanı, ille de Lübnan?Lübnan?diye ter ter tepinip durmazdı.Eğer vekiller, gerçekten bu milletin vekili iseler, vekili oldukları ve vergilerinden maaşlarını aldıkları bu çilekeş milletin feryadına figanına kulak verirler, milletin arzuları istikametinde oy kullanarak acılarını paylaştıklarını göstermiş olurlar.Memleketin dört bir yanında uğurlanan şehit cenazelerinde; "Artık vatan sağolsun demiyorum" diyenlerin hızla arttığı bir ortamda, Türk ordusunu, kendisine kurşun sıkanlara karşı hazırlayıp, harekete geçirmek yerine, tam ters istikamete yönlendirmek, bu coğrafyanın ezeli düşmanlarının ihanet planları içerisinde yer almaktır ki asıl vatana ihanet işte budur.Şırnak'tan, Van'dan, Hakkari'den üçer-beşer tabutlar gidecek memleketin dört bir yanına? Şehir merkezlerinde nöbet tutan askerler kurşunlanacak? Mehmetçikler kaldıkları lojmanlarda katledilecek? Edirne'den Ardahan'a, Sinop'tan Anamur'a bütün bir Anadolu cenaze evine çevrilecek? Şehitlerin biri defnedilmeden diğerlerinin acı haberleri acı acı kulaklar çalınacak? Sizler sayın vekiller, yetmiş milyonluk asil bir milletin vekilleri değil de, beş milyonluk katiller sürüsü İsrail'in vekilleri gibi davranıp,onların yarım kalan katliamlarını bitirmek için oluşturulan askerin gücün içine asil Mehmetçiği de katmak için parmak kaldıracaksınız? Bir sene sonra da milletin karşısına çıkıp utanmadan sıkılmadan oy isteyeceksiniz?Ve siz sayın Potemyalı başbakan, millet yaşın yaşın ağlarken, yok mu sesimize ses verecek bir merci diye orta yerde kalakalmışken, siz günlerdir bütün mesainizi, ABD ve İsrail'in isteklerini,çıkarlarını bu millete hazmettirmek için harcıyorsunuz.İki gün önce konuştunuz dinledik: "'Bize neci bir anlayışla sorumluluklarımızdan geri durmak, tarihimize, geleceğimize ve milletimizin yüksek menfaatlerine ihanet olacaktır. Kapılarımızı kapatarak etrafımızı saran alevlerden kurtulamayız. Menfaatlerimizi korumanın tek yolu, seyirci kalmak değil hemen müdahil olmaktır.'"Sayın başbakan,sayın vekiller! Menfaatlerin falan korunmasından söz etmiyoruz,vatanın ve milletin bekçisi olan Mehmetçiğin can güvenliğinden söz ediyoruz. Birinci vazifesi vatan savunması olan Mehmetçiğin can güvenliğini sağlamak için gereken tedbiri almamak, kalleşlere haddini bildirmek için bir an evvel harekete geçmemek, sorumluluktan geri durmak değil midir? Tarihimize, geleceğimize ve milletimizin ciğerparelerine karşı yoğunlaştırılmış bir ihanet sayılmayacak mı?Sizler, bakanlarınızla, bakmayanlarınızla, vekillerinizle dört yıldan beri mehmetçiğin havada uçuşan tabutlarını seyretmiyor musunuz? Bu konuda, dört yıldan beri, elinden Müslüman kanı damlayan ABD'nin kan kokan ağzına bakmanın dışında ne yaptınız? Türk milletinin ciğerparesi Mehmetçiğin acılarına seyirci kalınca oluyor da, Ortadoğu'nun cellatlarının menfaatlerine seyirci kalınca mı olmuyor? Ben şu kadarını söylüyorum; bütün şehit yakınlarını, şehit yetimlerini yanıma alarak ve şehitlerin sesine ses katarak diyorum ki:Ortadoğu cellatlarının planı gereği Mehmetçiğin Lübnan'a gitmesi için kaldıracağınız parmaklarınız tez zamanda kırılsın inşaallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025