logo
19 EKİM 2025


Asıl bizim dublörleri seyredin

15.04.2003 00:00:00
Bağdat'ın bu derece kolay düşüşünü hiçbir şekilde içine sindiremeyen milletimiz, meselenin nirengi noktasının 'dublörler' olması ihtimaliyle avunuyor. Ancak, hadi yer yarıldı dublörler yere girdi, şu kadar muhafız, şu kadar silahlandırılmış siviller nerede, diye konuyu sorgulamadan da edemiyor. Millet, Bağdat'taki Amerikancı Saddam dublörleri'ni sorgularken, aslında farkında olmadan bizim 'Amerikancı dublörlerimiz'i el yordamıyla da olsa teşhis etmek durumunda kalıyor.

Dublör meselesinin belki de en hayırlı tarafı budur.

Dublörler, bazen Saddam'ınkinde olduğu gibi 'klonlanmış' türden 'aslının aynısı' olurlar. Bazen de yabancı görüş ve söylemde ortak ve fakat 'şekilleri farklı ve güya yerli' olan türden olurlar. Dolayısıyla dublörler sadece şekillerinden değil, çoğu zaman tenekelerinden sızdırdıkları yabancı görüşlerden de teşhis edilmelidirler.

Dublör işi fıkralara da konu oldu. Alın size bir dublör.

Bağdat'a giren ABD askerleri ve halk, Saddam'ın heykelini yıkar.

Es-Sahaf, canlı yayına çıkar. Gazeteci, "Yendik diyorsunuz. Ama heykeli devirdiler" der. Bakan, hiç istifini bozmaz: "O yıkılan dublör heykeldi!.."

12 yıldan beri ambargo altında kıvranıp yiyecek ekmek bulmakta zorlanan Saddam'ın, dublörlerinin kendi imalatı değil, ısmarlama olduğu açıktır.

Bağdat'ı bu derece kolay teslim edişine bakılırsa, kendisi gibi dublörlerinin de Amerikan patentli olma ihtimali yüksektir.

Ya muhafızlar, ya Bağdat'ın silahlanmış sivil halkı. Bunlar da en az dublörler kadar Saddam'ın ulufe ve iltifatlarıyla semirmiş kadrolar.

İşgal güçlerinin dayandığı evlerin kapı arkalarında kadınlar ve çocuklardan gayrı kimse yok. Saddam adeta 18 yaşın üstündeki tüm 'muhtemel dirençli insanları' güya silahlandırarak kendi yörüngesine almış; işgal askerleri, en çetin direnç beklenen Bağdat'a ellerini kollarını sallayarak sokulmuşlardır. Adeta her bir dublör Saddam, 50 binlik olası bir direnç gurubunu peşine takarak 'malum adresler'e çekilmişlerdir.

Bağdat'ta, Ümmü Kasr ve Nasıriye imanını gösterecek adam bırakılmamıştır.

Ümmü Kasr'dan Bağdat'a bu işgal serencamı göstermiştir ki, ne Saddam, ne dublörleri, ne bunlarla işbirliği halindeki muhafız namlı Bağdat'ı teslim eden Amerikancılar, Saddam'ın elinin uzanamadığı kasabalardaki ümmi vatandaşların yürekleri ve imanları kadar dahi yürek taşıyorlardı.

Teknik donanımlı işgal ordusuna Ümmü Kasr, Nasırıye gibi kasabalar, Basra ahalisi kök söktürdü. İşgal karşısında kocakarı imanı ve yüreği orada şahlandı. ABD ve İngiltere en ağır zayiatı oralarda verdi. Şayet Bağdat dublörleri ve muhafızları, fazla değil, bu kocakarı imanını gösterebilselerdi işgal orduları şimdi perişan vaziyetteydi. Dışarıdan kumandalılar, bu kocakarı imanını dahi sergileyemezler.

Bu serencam, bize şunu bir kez daha ayan beyan göstermeli, kulaklarımıza küpe olmalı; dış odaklardan güdümlü, dışarıdan kumandalı, yabancı lobilerin piyonu veya dublörü olanlar, hangi konumlarda olurlarsa olsunlar vatanların ve milletlerinin uğruna değil, ilgili oldukları lobilerin veya devletlerin menfaati kadar iş görürler. Zor zamanlarda, kocakarı imanı kadar iman, kasabalı yüreği kadar yürek, aç-susuz vatanperver garibanın direnci kadar direnç gösteremezler. Saddam'ın dublörlerini seyrederken, şayet bu mikyas çerçevesinde 'bizim dublörlerimiz' de teşhis edebilirsek ve "artık başkalarının yerli dublörlerine geçit yok" diyebilirsek, ülkemiz kurtuluşun adresini buldu demektir.

Aksi halde Musul da gider, Kerkük de gider. Güneydoğuyu da kaybederiz, Kıbrıs'ı da.. Ege'yi de, İstanbul'u da. Ekonomimiz de batar, kültürümüz de, ülkemiz de.

Dolayısıyla Irak aynasında milletimiz, kırık plak gibi aynı yere takılıp "illa da ABD, illa da IMF, illa da yabancılara özelleştirme peşkeşi" diyen yerli dublörleri çoook iyi teşhis etmeli.

Bağdat'ta Saddam'ın 'aslının aynısı' dublörler vardı. Ya Ankara da. Kendilerinin aynısı değil; IMF'cilerin, Amerikancıların, Avrupa Birlikçilerinin 'yerli dublörleri' konuşlanmış.

Bağdat'takiler bizi ilgilendiriyor, doğru; ama, bizi asıl Ankara'dakiler ilgilendiriyor.

Bu 'dublör teşhisi'nin çok önemli olduğu kanaatim, gün geçtikçe kuvvetleniyor. Hele de ikinci tezkere karşıtı sayın Ertuğrul Yalçınbayır'ın Basın Kulübü'ndeki açıklamalarını duyduktan sonra. İstanbul Hukuk'ta okurken Amerikan deniz piyadelerinin Dolmabahçe kıyılarında denize döküldüğü 6. filo karşıtı eylemlere katılan Yalçınbayır, Kuzey Irak'ta ABD'nin ilan etmeye hazırlandığı Kürdistan konusunda "Bir federe devlet olursa ne olacak? Irak Anayasası'nda buna izin veriliyor. Ben federe devlet kurulsun demiyorum. Açık bir tehlike yoksa kurulsa ne olur" diyor. Tezkere karşıtı Yalçınbayır bunu derse, siz varın Ankara'nın gerisini hesap edin... Bitmedi.

"Oradan gelen haberlere temkinli yaklaşmalıyız. Bir çok değişik bilgi geliyor. Yanlızca Hükümet'in açıkladıklarına itibar etmeliyiz. Misak-ı Milli içerisinde Musul ve Kerkük yoktur. Bizim topraklarımız bellidir" diyor Yalçınbayır. Tezkere karşıtı Yalçınbayır bunu derse, siz yine varın Ankara'nın gerisini hesap edin...

Musul'u verin ele, Kerkük'ü verin sele. Ama hakikat farklı.

6 Ocak 2003 günü Tümgeneral Bekir Kalyoncu ve Tuğamiral Kadir Sağdıç, TBMM'de verdikleri brifingde Musul-Kerkük ile ilgili hakikatı ifade etmelerine rağmen, Yalçınbayır'ın bu çıkışı niye? Basın Kulübü'nde konuşan Yalçınbayır'ın bizzat kendisi miydi, yoksa. diye vesveselendirmez mi insanı bu kabil bir çıkış.

Tümgeneral Bekir Kalyoncu brifing sırasında "Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Milli sınırlarımız içindedir" cümlesini kullandı. Komisyon

üyeleri ise şaşkınlıkla, "Yanlış duymadık değil mi?" diyerek, teyid istediler. Tümgeneral Kalyoncu, "Hayır, yanlış duymadınız. Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Milli sınırlarımız içindedir" dedi.

Şimdi nerede Misak-ı Milli, nerede Musul, nerede Kerkük. Ankara nerede?

Bizim IMF patentli, Amerikan patentli dublörler kim?

Bütün bunlar olurken siz hala, sadece Bağdat'taki dublörleri teşhis etmekle uğraşıp Ankara'ya gelemezseniz, bu vatana, bu millete, kendinize yazık edersiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Pakistan ile Afganistan anlaştı
Kalıcı ateşkes sağlandı
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yuvarlak cümleler
'Erdoğan ve Bahçeli'ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz'
KKTC sandık başında
Cumhurbaşkanlığı için 7 aday yarışıyor
İstanbul güne yağmurla başladı
Sabaha karşı bastırdı
İsrail, Batı Şeria'nın Tubas kentine saldırı başlattı
Buldozerlerle tahribat yaptı
Edremit'te dehşet
Gasp ettiği araçla 2 kişiyi öldürdü
Putin'in, Trump'tan, savaşı sona erdirme şartı
Donetsk'in tam kontrolü
Hem katil, hem hırsız, hem yüzsüz
2026 seçimlerinde yine aday olacak
Hakan Fidan'dan KKTC seçimleri mesajı
'İki devletli çözüm' vurgusu
Sane attı Galatasaray kazandı
Başakşehir'den kritik 3 puan
Arsa, lojman...
Devlet ne varsa satmaya devam edecek
Hepsi tanıdık markalar!
Avrupa’nın dev şirketleri dökülüyor
Trabzonspor 2 attı, yattı
Karadeniz derbisini bordo mavililer kazandı
Sergen Yalçın da çare olamadı
Beşiktaş evinde Gençlerbirliği'ne mağlup oldu
İsrail katletmeye devam ediyor
Gazze'de 29 kişi daha öldürüldü
Pakistan ile Afganistan anlaştı
Kalıcı ateşkes sağlandı
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yuvarlak cümleler
'Erdoğan ve Bahçeli'ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz'
KKTC sandık başında
Cumhurbaşkanlığı için 7 aday yarışıyor
İstanbul güne yağmurla başladı
Sabaha karşı bastırdı
İsrail, Batı Şeria'nın Tubas kentine saldırı başlattı
Buldozerlerle tahribat yaptı
Edremit'te dehşet
Gasp ettiği araçla 2 kişiyi öldürdü
Putin'in, Trump'tan, savaşı sona erdirme şartı
Donetsk'in tam kontrolü
Hem katil, hem hırsız, hem yüzsüz
2026 seçimlerinde yine aday olacak
Hakan Fidan'dan KKTC seçimleri mesajı
'İki devletli çözüm' vurgusu
Sane attı Galatasaray kazandı
Başakşehir'den kritik 3 puan
Arsa, lojman...
Devlet ne varsa satmaya devam edecek
Hepsi tanıdık markalar!
Avrupa’nın dev şirketleri dökülüyor
Trabzonspor 2 attı, yattı
Karadeniz derbisini bordo mavililer kazandı
Sergen Yalçın da çare olamadı
Beşiktaş evinde Gençlerbirliği'ne mağlup oldu
İsrail katletmeye devam ediyor
Gazze'de 29 kişi daha öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.