At sahibine göre kişner; PKK da...

Türk milleti son 10-15 yıldan beri öyle bir dönüşüm ve değişime tabi tutuldu ki, tam bir bağbozumu yaşıyoruz.
Beyazsaray eski Güvenlik Danışmanı ve ABD eski Dışişleri Bakanı C. Rice, Büyük Ortadoğu Projesi’nin “Ortadoğu’nun dönüştürülmesi” başlığıyla deklare etmişti.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu 22 İslam ülkesi tam bir dönüştürülmeye tabi tutuldu, tutuluyor.
Bu ülkelerdeki Müslümanların bir kısmı silah zoruyla, bir kısmı işgal ve katliamla, bir kısmı ise içten ayartılmış idareciler ve toplum mühendisleriyle dönüştürüldü.
Türkiye’de “milletimizin dönüştürülmesi” İslamcı geçinen siyaset erbabı ve onların beslemesi dinlerarası diyalogcu hacı-hoca takımı ve toplum mühendisleriyle halledildi.
Türkiye’nin evliya geçineni de Amerikancı oldu çıktı, eşkıyası da… Milliyetçisi de Amerikancı kesildi, Atatürkçüyüm diyeni de.
Türk milletine ve medeniyetine aidiyeti, bu yüce medeniyetin gelenek ve hayata bakış ölçülerini koydular bir tarafa; Amerikancı kesildiler, Amerika’nın safında yer tuttular, Amerika gibi konuşuyorlar. Elleriyle-dilleriyle Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de işgalci Amerika gibi Müslümanları katlediyorlar, Anadolu’yu ise Teksas’a çevirdiler.
Milletimiz tam bir gönül işgali yaşıyor.
Türk milleti ve medeniyetine aidiyetini koruyan, vatanını, devletini, milletini ve değerlerini hiçbir şekilde ecnebilere peşkeş çekmeyen ve çekilmesine asla rıza göstermeyen bir kadro kaldı; BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, kadrosu ve onları can kulağıyla dinleyen milyonlar… Türkiye’nin tek umudu işte bu adrestir.
Milli Mücadele yıllarında da benzer bağbozumu vardı.
Ancak Gazi M. Kemal ve bir elin parmakları kadar sayıdaki arkadaşları, Hacı Bektaş dergahından Cemalettin Çelebi efendinin himmetiyle yüreklerine öyle bir bağımsızlık ateşi aldılar, Anadolu sathına öyle bir kor ateşi taşıdılar ve yaydılar ki, Anadolu kendine geldi…
Evliyası-eşkıyası, sivili-askeri bağımsızlık sevdasına tutuldu. İşgalcilere Anadolu’yu dar ettiler, cümle işgalcileri karga-tulumba denize döktüler.
Haçlının orduları Anadolu’nun her tarafını işgal ettiği aylarda, M. Kemal’in etrafında kenetlenmiş bir avuç Milli Mücadele kahramanlarının, Kara Fatmalar, Nene Hatunlar, Şahin beyler, Sütçü İmamlar, Deli Halitler, İpsiz Receplerin yürekleri öyle bir azim, iman ve bağımsızlık ateşi ile doluydu ki, kısa zamanda eşkıyalar bile vatanı müdafaa safında yer aldılar.
Nitekim eşkıya Lima ve İbo, Hendek ve Düzce arasındaki Nefren bölgesinde Kara Fatma’ya tabi oldular, İzmit ve civarının düşmandan temizlediler.
M. Kemal’in “Emice” diye hitap ettiği Rize Fındıklılı İpsiz Recep, Fransızlara, Yunanlılara ve Rumlara kök söktürdü.
Milli Mücadele öncülerinin iman ve bağımsızlık aşkı, onları öyle yaktı kavurdu ki, dağdaki denizdeki cümle eşkıya ve korsanlar evliya oldular, aziz vatanı düşmandan temizlediler. Başa bağlı bir millet olmanın bereketidir bu!
Bugün Anadolu’muz çağdaş bir işgal altındadır.
40’ı aşkın bölgede Amerikan askerleri yerleşmiş, bir o kadar da NATO şapkası altında Haçlı askerleri konuşlandırılmıştır.
AKP hükümeti, maalesef Patriotlarıyla ve füze rampalarıyla Amerikan, İngiliz, Hollanda ve Alman askerlerini Malatya-Kürecik’e, Kahramanmaraş’a, Gaziantep’e, Adana’ya konuşlandırmıştır. 80 bin Müslümanın can verdiği Libya bombardımanları, Haçlılara tahsis edilen İzmir’den yapılmıştır.
Hükümet sabah-akşam Amerikan taleplerini karşılıyor, ülkemizde ve bölgede Amerika’nın talimatıyla BOP hizmeti veriyor.
Milletin önündekiler Amerikancı olunca, eşkıyası da Amerika’nın eşkıyası olup çıkıyor… Apo ve PKK da, AP hükümeti gibi Amerika’nın ağzına bakıyor, onların işmarlarına göre vurup kırıyor. Bu sebeple AKP ile PKK aynı adreste buluşuyor, anlaşıyor, Amerikalı şeflerince BOP ekseninde kendilerine verilen vazifeleri maharetle yapıyorlar.
AKP hükümeti, vatan topraklarımızı ve her türlü maden ve işletmelerimizi ecnebilere peşkeş çekiyor; PKK da Diyarbakır’da, Batman’da, Van’da petrol ve madenlerimizi hortumlayan ecnebi şirketlerini hedef almak yerine, vatan evlatlarını hedef alıyor.
Bu arada olan Türk milletine oluyor; milletin evladı can veriyor, vatan bölünüyor, devlet bitiyor, dünün işgalcileri Anadolu’muza iyiden iyiye yerleşiyor.
Bu vahim gidişatı aynen Milli Mücadele yıllarındaki iman ve bağımsızlık ateşi ters çevirebilir. Prof. Dr. Baş ve BTP kadrosu işte böyle büyük bir hizmete öncülük ediyor. Göreceksiniz, Prof. Dr. Baş’ın yüreğindeki iman ve bağımsızlık ateşi Anadolu’nun her yanını sarıp Ankara’da millet iradesi ve Bağımsız Türkiye iktidar olduğunda; aynen Kara Fatma’ya tabi olup işgalcileri vatanımızdan söküp atan eşkıya Lima ve eşkıya İbo gibi, bugünün eşkıya Apo ve Karayılanları da gelecekler, diz çökecekler. Vatanımızın Amerika ve NATO işgalcilerinden, temizlenmesi için sıraya gireceklerdir. At sahibine göre kişner. Davul dengi dengine vurur çünkü…
BTP’nin hafta sonu İzmit’teki Milli Kahramanlarımızı Anma ve Şükran programı bunun habercisiydi. Önümüzdeki hafta sonu Sütçü İmam’ın şehri Kahramanmaraş’tayız.