Ölümünün 13. yılında anılıyor büyük usta. "Türküm, bilinçli olarak Türküm" diyen merhumun bu sözleri, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Türk oğlu Türküm" ifadesiyle örtüşmektedir. Haydar Hocanın bu sözleri milli duruşunun yansımasıdır ve bu derin, anlamlı yaklaşımı gerçek ATATÜRK'ü bize tanıtan büyük eseri "Hoş Geldin Atatürk"te olsun, dünyanın temeline inşâ ettiği "Milli Ekonomi Modeli" projesinde olsun, soluk almakta; Türkiye'nin toplum yapısını, ekonomisini, politikasını çıkmaza sürükleyen sorunların çözümlenmesine ışık tutmaktadır.
Gizlenen ATATÜRK'ü gün ışığına çıkaran Haydar Baş Hocamız, Attilâ İlhan'ın doğru anlaşılması yönünde çalışmalar yapmış, sempozyumlar düzenlemiştir. O'nun milli kültürümüze katkıları üzerinde durmuştur.
Bakınız Attilâ İlhan Haydar Hoca için neler söylüyor:
"Haydar Hoca, milli duruşun kalesidir… Haydar Hoca ve ekibi başka… Milli duruşun kalesisiniz!" (Muharrem Bayraktar-Yılların Ardından, sh:106, İcmal Yayınları, İstanbul 2017)
İşte o "Haydar Hoca ve ekibi", Attilâ İlhan'ı son yolculuğunda yalnız bırakmamış, başta vefakâr dost Muharrem Bayraktar ve arkadaşları ve değerli, saygın ilâhiyatçı Müslim Karabacak, merhumun tabutunun başında son görevlerini ifa etmişler, hattâ üstadı kabrine Müslim Hoca indirmiştir. (Muharrem Bayraktar, adı geçen eser, sh:110)
Merhumun milli kültürümüze bakışı ve yaklaşımı açısından fikir sahibi olabilmemiz için aşağıdaki düşüncelerine bakalım;
"Müzikten söz açıldı mı, 'komprador' aydının benimsediği hazır şema şudur: Halk müziğimiz vardır, o bizimdir, bir de Divan musikisi vardır, o Arap/Acem etkisinde bir müziktir, saray çevrelerinin müziğidir, kötüdür. Böylelikle, Halk müziği ile Divan müziği arasında bir mahiyet farklılığı varsayılıyor, ikisi karşıt diye düşünülüyor. Tepeden tırnağa yanlış bir düşünce!
Aslında karşıtlık Batı müziği ile bütünüyle (Divan ve Halk müziği olarak) Türk Müziği arasındadır. Yani Divan müziği ile Halk müziği arasındaki fark, derece farkı, mahiyet farkı değil; iki müzik birbirini adamakıllı etkilemiş, birçok dönemlerde iç içe; ahengi de benzer, ifadesi de! Daha önemlisi, teksesli olmak gibi bir temelde birleşirler. Çoksesli Batı müziğine bu sebepten karşıttırlar. Nedense, teksesli müzik olmak özelliğini, çoğumuz, alaturka müziğe has bir 'nakise' (eksiklik) sanır. Bir kere, genellikle Asya müziği tekseslidir. Tuna boyundan Japon adalarına kadar, teksesli müzik egemen. Başlıbaşına bir müzik sistemi bu. En gelişmiş şekline, Divan musikisinde ulaşmış, en gelişmemiş biçimi ise Japonya'da. Onun için, müziğimizin dününü değerlendirirken, Halk müziği ile Divan müziğini birarada değerlendirmemiz yerinde olacaktır. (…) Neden dolayı geleneksel müziğimizi, Batı müziğinden geri ve ilkel saydığımıza? Bizde, müzikte çetrefilleşme, sanıyorum Enderun musikisinin yanısıra Mızıka-yı Humayun'un teşekkülü ile başlamıştır. İşin ucu Tanzimat'a kadar dayanıyor. O dönem, 'telifçilik' dönemi, eskiyle yeni, alaturkayla alafranga yan yana yaşatılmak isteniyor. Şu farkla ki, 'seçkinler' gitgide Enderun musikisini terk edip, daha üstün saydıkları Batı musikisini tercih ediyorlar. İyi de bu üstünlük iddiası, acaba nereden kaynaklanıyor?
19. yüzyılda 'Batılı beyaz ve Hristiyan emperyalistler' Asya'yı ve Afrika'yı fethe çıkıyorlar ya, oradan. Teksesli müziğin 'geri ve ilkel' olduğu iddiası, Batılıların iddiasıdır. Doğudaki 'komprador' aydınlar (üstyapı ilericileri, Batı kültürü taklitçileri) teknolojik, dolayısıyla askeri alanlardaki üstünlüklerinin etkisinde kalarak, Batılı kültüre tam teslimiyet haline düşmüşlerdir." (Attilâ İlhan: "Açtırma Kutuyu!.." -derleyen: Belgin Sarmaşık- sh:338,339/Bilgi Yaynevi, Ankara 2004)
Attilâ İlhan, bir müzik soruşturması üzerinden, mükemmel bir sosyo-kültür analizini bizlere sunmaktadır.
Ölümünün 13. yılında ustaya Allah'tan rahmet diliyoruz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023