Ava giden avlanır

Ne kadar sürüden ve sıradan olduğumuzu belli edercesine hâlâ cambaza mı bakacağız?Hâlâ, atı torbalı dövüştürme sadist kurnazlığını, seyislik mi sayacağız?Hâlâ "Tavşana kaç, tazıya tut" eyyamcısını, sürek avcısı mı zannedeceğiz?Lâ havle velâ kuvvete illa billâhil aliyyül azîm!...Gündemi belirlediler yine ve yine bir şeyleri perdeliyorlar! Biz de cambaza bakıyoruz!Servis ettirilen çuval-çuval ıslak-kuru imzalı belgelerle Generallerin tasfiyesinde Servis Elemanlığı yapan Şef Garson Mehmet Baransu; bir belge daha servis etti yutanlara kahvaltı olarak!"Daha evdeki bavulu açmadım. Bu klasörde olan belgeydi!" diyerek de aba altından sopasını gösterdi! Klasör(!)deki belge; 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararı!Kararın altında; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip, Genelkurmay Bşk. Org. Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Abdullah'la birlikte 5 bakanın ıslak imzası var! Fetullah'la ilgili alınan 15 maddelik kararı imzalayan diğer Generallerin tamamı şu anda "Silahlı Terör Örgütü kurmak ve yönetmek" suçuyla cezaevindeler!Şef Garson'un servis ettiği belgeden sonra, servis elemanı olarak hafızalarda yer eden ve şimdi dokunulmaz olan Şamil Tayyar da, twitter'dan; "Doğru! Cemaati bitirme kararı 2004'de alındı; sonra emniyet cemaate bağlandı, dersane ve okul sayısı patladı, Ak Partiye kapatma davası açıldı. Fitneye destek verenleri görünce sorunun fitneciyle sınırlı olmadığı anlaşılıyor!" diye cıvıldayarak -güya- karşı uçuşa geçti! Yalanlanması mümkün olmayan bu twitter cıvıldamasına, Recep Tayyip 'in Başdanışmanı Yalçın; "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır."diye kuşdiliyle cevaplayarak katıldı!Hemen ertesi gün Şef Servis Elemanı Baransu; iki ayrı belge ile MGK Kararlarının uygulandığı haberini de servise sundu!Gariptir bu haberler, TSK'nın falakaya yatırıldığı günlerde, düştüğü maddi sıkıntılarının Gülen A.Ş. tarafından giderildiğini okuduğumuz, bildiğimiz gazete tarafından yapıldı, yapılıyor!Daha önce anlattığım bir kıssa:Karga, garip bir tıkırtıyla uyanır! Ortalık henüz ağarmamıştır. Tıkırtı, ağacın hemen altındaki mağaranın önünden gelmektedir. Dikkatle bakan karga; mağaranın girişine daktilo koymuş bir tavşanın çatur-çutur ettiğini görür! Gün yavaş yavaş ışırken az ilerden tilki de duyduğu sese kulaklanır. Sabah sabah gördüğü tavşan, iştahını kabartır! Hevesle sine-sine yaklaşır ve tavşanın kaçmamasına şaşırır! İyice yaklaşarak: - Ne yapıyorsun? Diye sorar. Tavşan, aymaz-saymazlığına devamla; - Tavşanların tilki avlama kurallarını yazıyorum! İlerde lazım olur! Diyerek takır-tukuruna devam eder. Tilki hiddetle; - Ulan salak! Böyle bir şey olur mu? Hiç tavşan, tilki avlayabilir mi? Tavşan, aymaz-saymaz edasıyla; - Ööüüf! Boş konuşma! Erkeksen peşimden gel, gör! Deyip mağaraya girer! Tilki de iştah ve hevesle tavşanın arkasından... Mağaradan kısa bir boğuşma sesi duyulur... Az sonra tavşan, üstünü-başını çırparak çıkıp daktilosunun başına geçer!.. Karga meraktan çatlayacak haldedir! Biraz sonra bir çakal görünür. Çakal da sabah sabah tavşanı görünce iştah ve hevesle sessizce yaklaşır! Tavşan, çakalı görünce de istifini bozmaz!Tavşana iyice sokulan Çakal; - Ne yapıyorsun? diye merakla sorar. Aynı aymazlık ve saymazlıkla; - Tavşanların çakal avlama yollarını yazıyorum! Çocuklara lazım olur! Der.. Çakal öfkeyle: - Ulan! Deli misin? Böyle bir şey olur mu? - Oouuf! Diye homurdanan tavşan; - Yiyorsa mağaraya gel, gör! Der ve döner mağaraya, çakal da tavşana haddini bildirmek ve karnını doyurmak hevesi ile peşinden... Bu sefer mağaradan daha şiddetli bir boğuşma sesleri duyulur! Karga, dalın iyice ucunda ve merakla beklemektedir. Biraz sonra, mağaradan üstünü çırparak yine tavşan çıkar ve daktilosunun başına geçer! Karga, artık sabredemez sessizce mağaraya süzülür! Gözleri mağaranın loşluğuna alışınca, bir kenarda tilkinin, diğer bir kenarda çakalın postunu ve kemiklerini görür! Biraz daha dikkatle bakan karga; mağaranın dibinde yan yatmış, yalanarak pençelerini temizleyen aslanı görür!..  Kıssa bu! Haçlı senarist, sürek avı senaryosunda baş aktör olarak mağaraya bir aslan koymuş; tavşan vasıtasıyla tahrik ettiği tilkileri ve çakalları yok ettirmektedir! Senaryonun akışından, aslanın etrafı tilki ve çakallardan temizledikten sonra mağaradan çıkması beklenebilir!Başkalarını bilmem ama Ehl-i Beyt ahlâklı bir Müslüman Türk olarak benim, karşı senaryom var! Aslanı Hz. Hamza'ca avlayıp postunu direğe asmayı düşünüyorum!Kurtların gelip geçenden payı olduğunu, vermek istemeyenden alacağını da biliyorum! Dereleri ıs'sız zanneden tilkilerin beğliklerine; Haçlı senarist, baş aktör aslan vasıtasıyla son vermeyi hesaplıyor ama senaryosunda kurt yok! Vahşi doğada kurdun varlığını atlamak eğer unutmak değilse müthiş bir ihmaldir ve sonucu kısa sürede görülür!Haçlı senaristin, sahipsiz zannederek tilkice dolaştığı derelerin dağlarında biri dolaşıyor! "Bozkurt arıyorsanız burda! Atatürk'ün partisinde olan kardeşlerim, halkçı kardeşlerim, halkçı arıyorsanız burda! Milliyetçi arıyorsanız Vallahi de burda, Billahi de burda! Türk oğlu Türk arıyorsanız Vallahi de burda, Billahi de burda!" diye Türkçe söylenerek aslan avına çıkmış olan usta avcıdan haberleri yok!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ TÜRK'ÜM DEMEYEN!"Selâm, sevgi, duâ...