Şair, bu teklif karşısında hemen; "Benim deve?katar kervanım mı var?" itirazını koymuş ama deve?katar kervanım olsa bile bu yük taşınacak yük değil demek istemiş elbette.
Gam yükü, ne odun yüküne, ne kömür yüküne ne de başka bir maddi yüke benzer.
Gam yükünü yine çekse çekse insanın cılız vücudu, zarif kalbi, yükün ağırlığından çatırdayan sırtı ve bacaklarıyla yine insan çekebilir.
Gam yükünün altına insandan başkası giremez, çünkü böyle bir yükün farkına varmak için sadece insan olmak gerekir.
Ümmet?i Muhammed'in bütün bir maddi ve manevi enerjisini bozuk para gibi harcayanlara, sahip oldukları makam ve mevkilerini sadece heybelerini doldurmak için kullananlara, İslam aleminin perişanlığından, aç ve biilaç kitlelerin çaresizliğinden söz etmek, yani gamdan bahsetmek abesle iştigaldir.
Onlar için gam yükü de ne demek?
Onların baş sermayeleri ürpermeyen kalp, yaşarmayan göz olduğu için, sebep oldukları yıkımlar, bu yıkımların enkazında inim inim inleyen insanlar, sebep oldukları alevlerden kaçarken dağlarda kurda?kuşa ve denizlerde balıklara yem olan kitleler onların asla umurunda bile değildir.
Gam yükü diye bir yük mü varmış, o yükün paylaşarak taşınması mı gerekiyormuş, asla bu tiplerin ilgi alanına girmez.
"Demedim mi gönül kalkıp yürüme
Bir gün yollarını harami bağlar
Dertliysen derdini dertsize deme
Dertsiz hekim olsa yara mı bağlarç"
Ünlü halk ozanı merhum Aşık Reyhani'nin yıllar evvel çektiği bu fotoğrafın mısra mısra yaşandığı günlerden geçiyoruz.
Baş yazarımız Sayın Bayraktar'ın "Libya'da köle pazarı" yazısını okuyup da içi sızlamayan, kendi içine dönüp; "Libya'yı bu hale kimler getirdi?" sorusunu sormayan, soramayan kitlelere gam yükünden söz etmenin elbette hiçbir anlamı yoktur.
Son on beş yıl içinde İslam coğrafyasında katledilen Müslüman sayısının on milyonu aştığı hesap ediliyor, yurdundan yuvasından olan, anasından?babasından ayrı düşen, yuvaları darmadağın olan kitlelerin sayısı dahi belli değil.
Aynı zaman zarfında kendi ülkelerinde, emperyalist güçlerle iş birliği halinde, kendi menfaatlerini müstevlilerin çıkarları ile birleştirip kasalarını ve keselerini kat kat büyütenlerin de sayıları belli değil.
Gam yükünü taşımak için böyle bir yükün varlığından haberdar olmak gerekiyor, böyle bir yükün varlığından haberdar olmak için de sadece ve sadece insan olmak gerekiyor.
Dünya ve hasseten İslam dünyası "insanlıktan" hızla uzaklaşmaktadır.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Gam yükü, ne odun yüküne, ne kömür yüküne ne de başka bir maddi yüke benzer.
Gam yükünü yine çekse çekse insanın cılız vücudu, zarif kalbi, yükün ağırlığından çatırdayan sırtı ve bacaklarıyla yine insan çekebilir.
Gam yükünün altına insandan başkası giremez, çünkü böyle bir yükün farkına varmak için sadece insan olmak gerekir.
Ümmet?i Muhammed'in bütün bir maddi ve manevi enerjisini bozuk para gibi harcayanlara, sahip oldukları makam ve mevkilerini sadece heybelerini doldurmak için kullananlara, İslam aleminin perişanlığından, aç ve biilaç kitlelerin çaresizliğinden söz etmek, yani gamdan bahsetmek abesle iştigaldir.
Onlar için gam yükü de ne demek?
Onların baş sermayeleri ürpermeyen kalp, yaşarmayan göz olduğu için, sebep oldukları yıkımlar, bu yıkımların enkazında inim inim inleyen insanlar, sebep oldukları alevlerden kaçarken dağlarda kurda?kuşa ve denizlerde balıklara yem olan kitleler onların asla umurunda bile değildir.
Gam yükü diye bir yük mü varmış, o yükün paylaşarak taşınması mı gerekiyormuş, asla bu tiplerin ilgi alanına girmez.
"Demedim mi gönül kalkıp yürüme
Bir gün yollarını harami bağlar
Dertliysen derdini dertsize deme
Dertsiz hekim olsa yara mı bağlarç"
Ünlü halk ozanı merhum Aşık Reyhani'nin yıllar evvel çektiği bu fotoğrafın mısra mısra yaşandığı günlerden geçiyoruz.
Baş yazarımız Sayın Bayraktar'ın "Libya'da köle pazarı" yazısını okuyup da içi sızlamayan, kendi içine dönüp; "Libya'yı bu hale kimler getirdi?" sorusunu sormayan, soramayan kitlelere gam yükünden söz etmenin elbette hiçbir anlamı yoktur.
Son on beş yıl içinde İslam coğrafyasında katledilen Müslüman sayısının on milyonu aştığı hesap ediliyor, yurdundan yuvasından olan, anasından?babasından ayrı düşen, yuvaları darmadağın olan kitlelerin sayısı dahi belli değil.
Aynı zaman zarfında kendi ülkelerinde, emperyalist güçlerle iş birliği halinde, kendi menfaatlerini müstevlilerin çıkarları ile birleştirip kasalarını ve keselerini kat kat büyütenlerin de sayıları belli değil.
Gam yükünü taşımak için böyle bir yükün varlığından haberdar olmak gerekiyor, böyle bir yükün varlığından haberdar olmak için de sadece ve sadece insan olmak gerekiyor.
Dünya ve hasseten İslam dünyası "insanlıktan" hızla uzaklaşmaktadır.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025