Baroda heyecanlı vakitler

Yazımıza başlamadan ilk önce gerek telefonla ve gerekse sosyal medya aracılığıyla evladımız Av. Enes Turhan'ın Eskişehir Barosunda düzenlenen törenle cübbesini giyerek avukatlık mesleğine ilk adımı atmasından dolayı sevincimizi bizlerle paylaşan yurdun dört bir yanındaki dostlara kalbi şükranlarımızı sunuyoruz.

Eskişehir Barosu Konferans salonunda düzenlenen törende Enes'in yanı sıra mesleğe yeni başlayan Av. Gizem Doğan, Av. Hilal Çalık ve Av. Yusuf Öznalbant da yemin ederek cübbe giydiler. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyoruz.

Hepsi uzun bir eğitim sürecini başarı ile tamamlayarak bugünlere ulaşan ülkemizin pırıl pırıl gençlerinden bir kaçı. Adaletin mümtaz temsilcilerinin gelecekteki sahipleri. Heyecanları yüzlerinden okunan genç avukatlar…

Onlardaki heyecanın çok daha fazlası Eskişehir Barosu Konferans Salonunu dolduran biz ailelerinde mevcuttu desek abartmış olmayız. Tek tek kürsüye davet edildiklerinde her anne baba gibi bizlerde duygu dolu anları yaşamadık değil. Yanımızda töreni birlikte takip ettiğimiz diğer ailelerin durumu da bizden farklı değildi.

Bizim için üzerine titrediğimiz, evlatlar içerisinde ilk göz ağrımız, yıllarca süren zor ve meşakkatli eğitim süreçlerini tamamlayan çocuklarımızın, kıymetli bir anına şahitlik etmemizden belki de bu heyecanımız.

Barodaki törene dönersek…

Törenin yapılacağı saatten 10 dakika önce gittiğimizde bizleri kapıda karşılayan Eskişehir Barosu çalışanlarının sıcak ve samimi davranışları eşliğinde bekleme salonunda biraz soluklandıktan sonra törenin yapılacağı konferans salonuna davet edildik.

İlk önce Eskişehir Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yerlerini almalarıyla birlikte tören başladı. Açılış konuşmasını yapan Baro Başkanı Av. Mustafa Elagöz özetle avukatlık mesleğinin öneminden ve baronun her zaman avukatların yanında meslek dayanışması içerisinde hareket ettiğinden bahsetti. Bugün konuşacak kişinin kendisi değil mesleğe yeni başlayan genç meslektaşlarının olduğunun altını çizdi.

Ardından cübbe giyecek avukatlar sıra ile ailelerinin mutlu ve biraz da nemli gözlerin bakışları ve güçlü alkışları altında kürsüye davet edildi. Sıra Enes'e gelince heyecanımız bir kat daha arttı.

Kürsüde öncekiler gibi kısa konuşma yapan Enes, uzun süren emeğin, mücadelenin sonucunda mutlu ve paylaşımı yüksek bir gün olan meslek hayatının başlayacağını belirterek söylediği şu cümleler kıymetliydi; "Avukatlık mesleği kurumsal kimliği ve gelenekleri olan onurlu ve saygın bir meslektir. Yaşamım boyunca bu onurlu mesleğin bir üyesi olarak hukukun bağımsızlığı, savunmanın güçlü kılınması için çalışacağım. Hak arama özgürlüğünün etkin olarak kullanılmasına taraf, hukuka aykırı olan her şeyin ise karşı tarafında olacağım. Sadece üzerimde cübbe olduğu zaman değil her zaman bu onurlu mesleğin ilke ve kurallarına uygun davranacağımı ifade ediyorum."

Bugüne değin binlerce törene katılmış, hatta birçoğunda sunuculuk yapmış bu satırların yazarı, itiraf etmeliyim ki böyle bir heyecan yaşamadım. Duam ve temennim kâinatın sahibi olan yüce Mevla'nın bu heyecanı tüm anne babalara yaşatması. Çünkü her şey o yüce yaratıcının elinde.

Duygu ve heyecan dolu bir törenin sonuna yaklaşırken mesleğe ilk adımını atan genç ve dinamik avukatlara bundan sonraki yaşamlarında hep mağdurun yanında olmaları, hak hukuk adalet kavramlarının bayraktarlığını yapmaları isteğimizdir.

Adliye koridorlarında, duruşma salonlarında etkin savunmalar yaparak mağdurların hak arama mücadelesinde adil yargılamanın asli unsuru olacak gençlerimize üstün başarılar diliyoruz.

Yolları açık işleri bereketli kazançları helalinden olsun.