"Kim olsa yapamaz" sözü hemen her başarısız iktidarın millete pompaladığı bir yöntem. Seçime yakınlaştıkça AKP hükümeti döneminde de giderek daha fazla duymaya başladık, "kim olsa yapamaz" sözünü. Bir de bu cümlenin arkasından geliveren "yaptırmazlar, ettirmezler" kelimelerini .Ülkenin problemleriyle yüzleştiklerinde çözemeyeceklerini anlayan siyasiler, verdikleri tavizler neticesinde aldıkları dış destekler gelebilecekleri yere kadar gelip, milleti oyalayabilecekleri kadar oyaladıktan sonra hepsinin başarısızlıklarını örtbas etmek için başvurdukları bir yöntem bu.Bence bu sözler, beceriksizliğinini başkalarının üzerine atmaya çalışan ve Türk milletini -affınıza sığınarak söylüyorum- ahmak yerine koyan bir anlayışın ürünü.Hükümetlerin "yaptırmazlar ve kim olsa başaramaz" gibi fısıltı ve söylentileri milletin arasında yaymalarındaki amaç, kendilerinin çözemediği problemleri başkalarının çözmesinin de önüne geçebilmektir. Bu da göstermektedir ki, bu mantık sahibi siyasiler için tek hedef var, işgal ettikleri makamda mümkün olduğunca fazla kalabilmek. Bu anlayış sahipleri, oturdukları koltuktan kalkmamak için her şeyi yaparlar ve bu uğurda milletin problemlerini gerçekten çözebilecek olan proje sahibi insanların bile önü kesmeye çalışırlar.Bu mantık sadece Türkiye için geçerli herhalde. Çünkü büyük savaşlar geçirmiş ve büyük yıkımlar yaşamış pek çok ülke çok kısa zamanda kalkınmayı başarabilirken ve onlara kendi içlerinden kimse engel olmazken sadece Türkiye'de başarısız hükümetler bu mazerete sarılıyor. Almanya büyük yıkım yaşadığı savaşlardan kısa bir süre sonra hızlı bir kalkınma hamlesi başlatmış ve çok geçmeden başlatılan bu kalkınma sonuçlarını vermişti. Bu sayede Almanya Avrupa'nın en güçlü ekonomisi haline gelebildi. Bu kalkınma gerçekleşirken hiçbir Alman hükümeti, "kim olsa yapamaz" demedi ve "yaptırmıyorlar" mazeretine sarılma basitliğine düşmedi.Bir diğer örnek ise Japonya'dır.Japon ekonomisi, 1945 yılında önce Hiroşima'ya ondan üç gün sonra da Nagazaki'ye atılan iki atom bambasıyla zaten yenildikleri ABD'den iki büyük yıkıcı darbe daha aldı. Bu yıkımlardan sonra hızlı bir kalkınma hamlesi ortaya koyan Japonya bugün geldiği noktada dünyanın en büyük ve en güçlü ekonomilerinden biri durumunda. Bu kalkınma hamlesini sergileyen Japonya'da da hiçbir politikacı "kim olsa yapamaz" demedi ve "yaptırmıyorlar, ettirmiyorlar" gibi mazeretler üretmedi. Almanya ve Japonya'nın kalkınma hamlesi sırasında başarısız siyasiler hiç olmadı mı? Elnbette oldu. Ama kendi başarısızlıklarını başkalarının üzerine atmayacak kadar, onurluydular. Bundan dolayı başarısızlık hasıl olduğunda ülkelerine zaman kaybettirmemek için hemen bulundukları mevkileri istifa ederek terkettiler ve ülkelerinin kalkınmasının önünü açtılar.Türkiye, Japonya ve Almanya'dan çok daha önce Atatürk'le kalkınma hamlesine başladığı ve 1938 yılına gelindiğinde uçak üretecek noktaya ulaşılmış olduğu halde bu hamle devam ettirilemedi. Çünkü Atatürk'ten sonra işbaşına gelen hükümetler, hep aynı gerekçeye sarıldılar. Atatürk hükümeti döneminde de kimse "yaptırmazlar" demedi. Ama ne hikmetse Türkiye'de Atatürk'ten sonra olan oldu ve başarızsızlıklara mazeret bulma konusunda maharetli politikacılar geldi geçti.İşte bugün de aynı sakat anlayışla mücadele ediyoruz. "Yaptırmazlar" ve "kim olsa yapamazdı" anlayışıyla.Bu noktada Türk milletine çok büyük bir görev düşmekte. Türk milleti kendisini saçma mantıklarla kandırmaya çalışan bu zavallı politikacılara kim olurlarsa olsunlar iyi bir ders vermeli ve ilk fırsatta "yaptırmazlar" gibi mazeretlere tenezzül etmeyecek proje sahibi liderleri işbaşına getirmelidir.Ancak bu sayede Türkiye'nin kalkınması mümkün olacaktır. Aksi takdirde hazine üzerinde uturan dilenci gibi sıkıntı ve problemlerle yaşamaya ve gözlerimizin önünde vatanımızın parçalanmasına seyirci kalmış olacağız...
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023