Başınıza Türk kadar, Kürt kadar taş düşsün!

"Ey iman edenler! Anlaşmaları yerine getirin." (Mâide-1)"... Gerçekten birlikte yaşayanların çoğu, birbirlerinin haklarını çiğniyorlar. Ancak iman edip salih ameller işleyenler bunun dışında, onlar da çok azdır." (Sâd-24)Hz. Peygamber (s.a.a.) buyurdu ki; "Allah buyurur ki, iki ortaktan birisi diğerine hainlik etmedikçe ben onların üçüncüsüyüm. Onlardan biri diğerine hıyanet ederse Ben aralarından çekilirim." (Ebû Davud, Büyû', 26) Ortaklık sadakatinin bereketi veya ortak ihanetlerinin sebep olduğu yıkımları anlatan sayısız kıssa vardır.Bir de ortaklardan biri diğerine hainlik edince Allah'ın aradan çekilmesiyle oraya hemen şeytan müdahil olur ve birbirine ihanet eden ortakların üçüncüsü, şeytan olur!Biliyoruz ki; suç ortaklığı, zor bozulan ortaklıklardandır!Suç ortaklarının araları bozulduğunda, her iki ortak ta, şeytanın verdiği vesvese ile birbirlerine olmadık darbeler vurdururlar!Yaklaşık otuz yıl önce; "Kötünün iyisine mecbur edildik." Yani ehven-i şerre mecbur edildik diye bir Genelkurmay Başkanı'nın, durumunu itiraf ettiği bir ülkede yaşıyoruz ma'lesef!Şerde ittifak edenlerin ortaklıklarının bozulmasıyla "Atla katır tepişir, arada eşeğin canı çıkar!" darb-ı meseli ispat ediliyormuşçasına; Haçlı organizasyonu terör örgütlerinin ve o terör örgütleriyle uğraşan devletlerin kanlı mücadelesinde olan; masum insanlara, kadınlara, çocuklara oluyor!Ma'lesef bizim ferâsetsiz siyasilerimiz de yangını söndüreceklerine, ateşe benzinle gidiyorlar!On iki yıldır, İleri Demokrasi sayesinde huzursuzlukta bir istikrar yaşıyoruz! Kandil'deki kuduzlar, tehdit savuruyorlar!İmralı'daki ömürboyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm, sehpa kaçkını bebek katili, tehdit savuruyor!Siyasallaşmış bölücü dokunulmazlar, tehdit savuruyorlar!Tehdit savuran savurana! Bu tehditlerin muhatabı olan Hükümetin, asayişten sorumlu İçişleri Bakanı olarak atanmış Memuru Efgan Ala da; "Şiddete misliyle mukabele ederiz!" diyor!Der tabi! Neticede siyaseten alacağı herhangi bir risk, kaybedeceği bir şey yok ki!35 vilayette kalkışma var, isyan var! Şehitlerimiz var! Kırka yakın insanımız can vermiş! Köprüler, okullar yakılıyor! Bayrak yakılıyor! Atatürk büstleri kırılıp yakılıyor! Gündüz vakti sokak ortasında Güvenlik güçleri infaz ediliyor! Emniyet Müdürüne suikast yapılıyor! Panzerler, TOMA'lar molotoflanıyor! Halk otobüslerinde, dersanelerde gençler diri diri yakılıyor! Sokaklar yangın yeri ve "Açılım" adlı İleri Demokrat bölücülük, taviz üstüne taviz alıyor! Ve hâlâ Uzun Adam ve Kısa Adam'a göre memlekette istikrar var, huzur var, kahretsin!Bu karmaşa ve kaos ortamında bir Gadir-i Hum Bayramı idrak ettik.Bir iki lokal sessiz kutlama haricinde, Türkiye'de sadece Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın önderliğinde; Bağımsız Türkiye Partililer yani II. Kuvay-ı Milliyeciler kutladılar bu bayramı!Baştürk Haydar Hoca'nın da katılımıyla, binlerce Ehl-i Beyt Dostunu toplayarak, Meltem Medya Grubu kanallarından da naklen yayınlayıp Türk Milletine Gadir-i Hum Bayramı'nı yaşatan Yeni Mesaj Gazetesi Kadrolarından -başta Prof. Dr. Haydar BAŞ olmak kaydıyla- Allah razı olsun.Türk Ebu Berke'yi, Türk Habbab bin Eret'i, İranlı Fars Selman'ı, Habeşistanlı Zenci Bilâl'i, Rum Süheyb'i, İslâm'la kardeş eden Peygamber (s.a.a.) uygulamasına ters davranarak; "Yahudilerle Hristiyanlarla dost olanlar da onlardandır" Allah buyruğuna rağmen Haçlı ile bir olup, Yahudi İsrail'le bir olup Müslüman Türkmenlere, Araplara, Kürtlere saldıranlara Haydar BAŞ Hoca'dan başka itiraz eden, karşı duran da yok!Gadir-i Hum Bayramı'nda Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın; "Ben Kürt Alevi Dostlarıma Kardeşlerime sesleniyorum: Sizin kurtuluşunuz, bizimle beraber olmaktan geçiyor. Biz bir bilek, bir yürek olursak Anadolu'da huzur, saadet, mutluluk, gayretlik, dostluk ve ekonomi, bolluk olur. Bunu hiç unutmayın. Yoksa bu hâinlerden size bir zerre, bir nokta hayır gelmez" seslenişinden rahatsız olanlar olmuş! Olmasalar şaşardım!Otuz yıldır; 1.335 yıllık Emevizm ve Kureyş şövenizmini İslâm diye dayatan zalim zihniyete, tek başına; İmam Hüseyin'ce (a.s.), On İki İmam'ca, kafa tutan Prof. Dr. Haydar BAŞ, aynı zamanda; Hâce Ahmet Yesevî'ce, Hünkâr Hacı Bektaş'ça, Muhteşem Türk Atatürk'çe bütün dünyaya kabul ettirilen "Türk eşittir, Müslüman; Müslüman eşittir, Türk" formülünü yeniden hayata geçirmek için; "Bir kolumu kesseler Türk kanı, diğerini kesseler Kürt kanı akar!" diyerek Türk ile Kürd'ü; bir başı, bir bedeni korumakla mükellef iki kol gibi, iki el gibi gören Sevgi Süvarisi'ni anlayamamışlar demek ki!Ana-babasının kucağında; bozkurt işareti, zafer işareti, Pençe-i Âli Aba işareti, bilmem şu, bilmem bu işareti yapan çocukların, birbirinden farkı nedir? Hepsi çocuk değil midir? BDP'li veya HDP'li bir ana-babanın çocuğunun yaptığı "Victory" işareti ile AKP'linin çocuğunun yaptığı R4BİA işaretinin, MHP'li bir ana-babanın çocuğunun yaptığı bozkurt işaretinin, çocukların nazarındaki farkı nedir?Eğer çocukların çocukluklarını veya ana-babalarının fikirlerinden dolayı çocukları sorumlu tutmanın bir mantığı varsa; 8-10 yaşlarında ailelerinden koparılarak devşirilen çocuklardan oluşan Yeniçeri Ocağı'na, ocağı oluşturan çocuklara ne gözle bakmak gerek?Israrla altını çizerek haykırıyorum ki: IŞİD, ne kadar Müslümansa, PKK da o kadar Kürt'tür! Hiçbir Müslümanın saçının telini IŞİD'e; hiçbir Kürd'ün saçının telini PKK'ya vermeye razı olmayan, millet bütünlüğünü sevgiyle yeniden inşa etmek isteyen Haydar BAŞ Hoca'nın; îmânî cesâretine, ahlakî katalizörlüğüne, ferâsetine; Müslüman bir Türk Milliyetçisi olarak, sonuna kadar güveniyorum!Çocukluktan beraber büyüdüğüm Kürt Dostlarımın, Gönüldaşlarımın, Ülküdaşlarımın, Kirvelerimin kulaklarını çınlatarak; en az benim kadar Türk olan ve en az onlar kadar Kürt olduğum Türk Milletinden olan Kürtlerimizi ölümüne seviyorum.Başınıza; Türk kadar, Kürt kadar taş düşsün!Biz bu Türk-Kürt veya Kürt-Türk sevgimizle bütün ihânet odaklarını boğup yok edeceğiz! Tek yürek, tek bilek olup bu hâinlerin kafalarına balyoz gibi ineceğiz. Başka çaremiz de, yolumuz da yok!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...