Batı insan haklarını sopa olarak kullanıyor
2022 FIFA Dünya Kupası'nın ilk kez bir Müslüman ve Arap ülkesinde yapılması Katar'da coşkuyla karşılanırken, Batı medyasının turnuvayı haberleştirirken kullandığı dil 'ırkçı', 'Müslüman karşıtı' ve 'oryantalist' olmakla eleştiriliyor. The Thinking Muslim (Düşünen Müslüman) isimli düşünce kuruluşu için podcast yayınları yapan Hint asıllı İngiliz sunucu ve siyaset bilimci Muhammed Jalal, "Batı için 'insan hakları' kavramı, gerektiğinde kullanılacak bir sopaya dönüştü."
04.12.2022 16:33:00





2022 FIFA Dünya Kupası'nın ilk kez bir Müslüman ve Arap ülkesinde yapılması Katar'da coşkuyla karşılanırken, Batı medyasının turnuvayı haberleştirirken kullandığı dil 'ırkçı', 'Müslüman karşıtı' ve 'oryantalist' olmakla eleştiriliyor. The Thinking Muslim (Düşünen Müslüman) isimli düşünce kuruluşu için podcast yayınları yapan Hint asıllı İngiliz sunucu ve siyaset bilimci Muhammed Jalal, "Son zamanlarda özellikle Avrupa'da eleştirilerin dozunun arttığını söyleyebilirim. Özellikle İngiltere ve Fransa'da, Orta Doğu ve Güney Asya için genel bir küçümseme olduğunu söyleyebilirim ki bunlar büyük ölçüde Müslüman ülkeler. Bazı eski oryantalist klişeler medyada defalarca ısıtılıp öne sürüldü. Araplar ve Müslümanlar, yalnızca petrol üretme ve Batı başkentlerinde hesapsızca para harcama konusunda faydalı olarak tasvir edildi" ifadesini kullandı.
Katar'la ilgili gazete manşetlerini "manipülatif" bulduğunu aktaran Jalal, Fransız hiciv dergisi Le Canard Enchaine'de yayımlanan ve Katar forması giyen futbolcuları ellerinde silahlarla terörist gibi tasvir eden karikatüre ilişkin, "Bu bir tür nefret söylemidir ve bunu Fransız basınında çok sık görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Jalal, bu tarz haberlerin algı yönlendirme amacıyla kaleme alındığına dikkati çekerek, "Eğer basın sizi sürekli hırsız, terörist, katil ya da Avrupalıların sahip olduğu medeniyetin temel niteliklerine sahip olmayan insanlar olarak tanımlıyorsa, Avrupa halkı zamanla sizi tek boyutlu şekilde görecektir" dedi.
Muhammed Jalal, turnuvanın futbol organizasyonundan çok Avrupa kültür ve değerlerinin dayatıldığı etkinliğe dönüştüğünü kaydederek, stada haçlı kostümüyle girmeye çalışan taraftarlara dikkati çekti. Jalal, "İngiltere'de sağ eğilimli kanal TalkTV haçlı kıyafeti giyen adam için 'Ne kadar cesur bir adam, Katar'a gitti ve onlara İngiliz ruhunu gösteriyor' dedi. Bu kabul edilemez" yorumunda bulundu. Katar'a göçmen işçiler konusunda yöneltilen eleştirilerde haklılık payının bulunduğunun altını çizen Jalal ancak stadyum inşası sırasında hayatını kaybeden işçilere ilişkin rakamların yanıltıcı olduğunu ifade etti. Birleşik Krallık kamu yayıncısı BBC'nin, Dünya Kupası'nın açılış töreni yerine Katar'ın göçmen işçilere muamelesini, LGBT topluluğuna yönelik yasakları ve FIFA'daki yozlaşmayı eleştiren program yapmayı tercih ettiğini dile getiren Jalal, kanalın daha önce Rusya ve Çin'deki organizasyonları canlı yayınladığını hatırlattı.
Jalal, şunları kaydetti: "2 milyon kadar Uygur şu anda sözde eğitim kampları olarak adlandırılan soykırım kamplarında bulunuyor ama buna rağmen Çin'deki Kış Olimpiyatları sırasında pek tartışma olmadı. Rusya, Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptığı 2018'de Suriye'yi çoktan işgal etmişti. Halep'i sistematik biçimde bombalamıştı. 2014'te doğu Ukrayna ve Kırım'ı çoktan işgal etmişti. Yani yaklaşık 4 yıl önce Rusya'nın gerçek insan hakları ihlallerinden bahsetmek için birçok neden vardı, ancak o dönem hiçbir şey konuşulmadı, Rusya'ya yönelik tek bir eleştiri yoktu. Batı için 'insan hakları' kavramı, gerektiğinde kullanılacak bir sopaya dönüştü." AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.