Yazımı yazdığım sıralarda terör örgütü PKK'nın "silah bırakma töreni" daha gerçekleşmemişti. Törenin, Süleymaniye'nin Kandil eteklerindeki Ranya ilçesinde gerçekleştirileceği açıklandı.
20-30 kişilik bir grup PKK'lı, silahlarıyla geldikleri alandan silahsız olarak ayrılacak. Grupla birlikte PKK/KCK'dan üst düzey bir isim de silah bırakacak.
Tören mi, tiyatro mu, skeç mi, orta oyunu mu belli değil…
Hatırlarsanız, önce basın mensupları da bu törene davet edilmiş fakat sonra "güvenlik gerekçesiyle" bu iptal edilmişti. Düşünebiliyor musunuz, bir terör örgütü güvenlik gerekçesiyle basın mensuplarına yasak getiriyor. Ne günlere kaldık!
Yapılan açıklamalara bakılırsa, terör örgütünün silahları yakılarak imha edilecek. Şimdi bu konu o kadar muğlak ki. Irak'ın kuzeyinde yaklaşık 2 bin teröristin silah bırakacağı ifade ediliyor, bu sayı gerçekten 2 bin mi? 15-20 bin olmadığı ne malum? Sonra; bırakılacak ve yakılacak olan silahlar, PKK'nın silahlarının tamamı mı, yoksa o da mı sembolik?
Açıklamalara göre, silah bırakan PKK'lılar Irak içinde kalacak. Türkiye'de suç kaydı olmayan, Irak'ın kuzeyinde terör saldırısına katılmadığı tespit edilen örgüt üyeleri Türkiye'ye dönebilecek. Sayıları 30 ila 40 arasında değişen ve içlerinde Murat Karayılan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu gibi isimlerin bulunduğu PKK/KCK üst düzey yöneticilerinin Türkiye'ye dönmesi söz konusu olmayacak. Silah bırakma aşamasının takviminde yaklaşık 2 bin terörist için öngörülen süre 2 ila 5 ay arasında.
Terörsüz Türkiye sürecinin terör ayağında her şey sembolik ve muğlak yürütülürken, siyaset ayağında net talepler peş peşe sıralanıyor ve hukuki güvenceler isteniyor. TBMM'de komisyon kurulacak, bu komisyon, terörle mücadele ve infaz yasalarında İmralı'nın taleplerine göre bazı değişiklikler yapılması, kayyum uygulamasının yeni kriterlere bağlanması gibi bir dizi yasal düzenleme için çalışacak.
Komisyonda olgunlaştırılan düzenlemeler ekim ayında meclis açılır açılmaz ihtisas komisyonlarında ele alınıp genel kurula sevk edilecek. Süreçte hapishanelerde bulunan sayıları 5 bin civarındaki PKK'lıların durumları işledikleri suçlar, kalan cezaları, yaşları ve sağlık durumları göz önüne alınarak yeniden değerlendirilecek. Cezaevlerinde İnfaz süreleri dolan PKK'lılar infaz komisyonlarındaki incelemelerin ardından iyi hal gözlenmesi halinde denetimli serbestlik uygulamasından faydalanabilecek.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, süreç için "Bu bir tasfiye değil, bölge için örnek bir barıştır" diyor. Halbuki PKK'nın feshedildiği açıklanmıştı! Feshedilen ama tasfiye edilmeyen PKK, ne anlama geliyorsa…
PKK'nın Kandil'deki elebaşları, "Bu bir son değil, başlangıç" diyorlar.
Teröristbaşı Öcalan ise, yayınladığı video mesajda süreç için, "Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir", "tarihi nitelikte", "tarihi bir dönüşüm", "demokratik siyasete geçiş", "bir kayıp değil, tarihi kazanım" ifadelerini kullandı.
Bu arada açılım süreci büyük ihtimalle PKK elebaşı Öcalan'ın serbest bırakılmasıyla sonuçlanacak. PKK'nın çatı kuruluşu olan KCK'nın Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, Öcalan'ın yayınladığı vido mesaja yönelik yaptığı açıklamada bunu açıkça ifade etti: "Apo'nun bizden istediği adımı atma kararlılığındayız. Halkımızı ve halklarımızı düşünerek bu yeni adımı da atıyoruz. Ancak sürecin tek taraflı ve sadece bizim atacağımız adımlarla ilerlemeyeceği bilinmelidir. Apo'nun esareti son bulmalıdır. Çünkü Apo özgür olursa, ancak bu süreç gelişebilir ve amacına ulaşabilir. Aksi durumda, mevcut koşulları sürdürerek daha fazla ilerlemek mümkün değildir. İkinci olarak da demokratik siyaset ve bütüncül hukuk için gerekenler yapılmalıdır. Siyasetin ve meclisin buna göre inisiyatifi ve adımları gelişmelidir. Anlamlı bir süreç ve ilerleme ancak bununla mümkündür."
Sembolik silah bırakmaya ve olmayan bir feshe karşılık istenen taleplere bakın!
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in yaptığı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Temmuz Cumartesi günü tarihi bir açıklama yapacakmış.
Eğer süreçle alakalı ise, Türk milletinin kafasında cevapsız kalan çok soru var. Özellikle de 12 askerimizi şehit verdiğimiz bugünlerde…
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025