Batı'nın ortak düşmanı: Atatürk

İstiklal Savaşı'nda hakkında çıkarılan idam kararı ve onca iftiraya rağmen silah arkadaşlarıyla birlikte emperyalizmi dize getiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e düşmanlık, özellikle son yıllarda AKP iktidarıyla zirveye ulaşmış durumda. Bu durumdan faydalanmak isteyen Cumhuriyet düşmanları tarafından Atatürk büstlerine yapılan saldırılar, aslında Türk milletinin kendisine yapılan ihanettir. Yine AKP iktidarında indirilen Türk bayrakları bu iddiayı ispatlamaya yeterlidir. İngiliz kökenli tarikat mensubu olan sözüm ona İslam alimlerinden ''Deccal'' damgası yemesine rağmen bağımsızlık davasından vazgeçmeyen Atatürk ve silah arkadaşları, çöken bir imparatorluktan, yokluk ve imkansızlık içinde yedi düvele meydan okuyan bir Cumhuriyet ortaya çıkarmıştır. Bu durumu hazmedemeyen İngiliz ajanlarının Atatürk'e saldırmak için kullandığı en meşhur yöntem Atatürk'ün ''dinsiz'' olduğu ve ''dindarlara baskı yaptığı'' şeklindeki yalanlardır. Bu yalanın amacı, Atatürk'ü Müslüman Türk milletinin gözünden, gönlünden düşürmektir. Bu yapılan ihanetin sonunda Türk milleti hiç şüphesiz kendi ülkesine düşman edilmek istenmektedir. Bu tehlikenin farkına varan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün daha 7 yaşında mübarek annesi Zübeyde Hanım'ın isteğiyle Kur'an'ı hatmettiğini, 8 yaşında hafız olduğunu, Cuma namazlarında hutbe irad ettiğini, TBMM'yi tekbir ve dualarla açtığını ve birçok gerçeği belgelerle ispatlamıştı. Hatırlarsanız, Atatürk'ün kurduğu parti olan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Haydar Baş Bey'i ziyareti esnasında kendisine Atatürk'ün dindar olduğunu ve Ehl-i Beyt soyundan geldiğini anlatmış Kılıçdaroğlu da CHP Genel Başkanı olarak bunları ilk defa duyduğunu itiraf etmişti. Demek ki ülkemizde kendini Atatürkçü zanneden kesim bile gerçek dindar Atatürk'ü tanımıyormuş.Bunun yanında, Türkiye'de Atatürk'ü sevdiğini iddia edip ona atılan dinsizlik iftirası üzerinden siyaset yapan Atatürk düşmanlarının olduğunu da unutmayalım. Ülkemizde kendini siyasetçi ya da kanaat önderi olarak tanıtan Atatürk düşmanlarının özelliklerine bakın kime hizmet ettiklerini anlamak zor değil. Örnek olarak, ekranlarda kendisini tarihçi olarak tanıtan Kadir Mısıroğlu'nun Peygamber Efendimizin torunu İmam Hüseyin'i şehit eden Yezid'in kahraman olduğunu, Kerbela hadisesinde hiçbir kabahati olmadığını Hz. Hüseyin'in otoritiye baş kaldırdığını söylediğini, ayrıca,Büyük İsrail Projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin büyük bir nimet olduğunu söylemiştir.Bir başka grup da, Kelime-i Tevhid'den "Muhammedün Resûlullah" kısmını çıkararak "Hıristiyanlar da cennete girer" bâtıl görüşünü yaymaya çalışarak "Dinler arası Diyalog'' projesinin parçası oluyordu. Bugün bu Vatikan projesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devralmıştır, bunun ispatı olarak Cumhurbaşkanı'nın Papa'ya yazdığı mektup ve ziyaretini araştırabilirsiniz.Bir başka âlim müsveddesi ise "Suriye'yle savaş caizdir'' fetvası veriyor. Bunlar sadece birkaç örnek? Unutmayalım ki, Kurtuluş Savaşı'nda "İngilizlerin himayesinden başka kurtuluş yolu yok'' fetvası veren İngiliz ajanı âlimler de aynı bu örneklerdeki gibi Kuvva-yı Milliye'yi asi ilan etmişti. Bugün istiklal mücadelesinde yokluk içinde emperyalizmi denize döktüğümüz zaferin 90 yılı aşmasına rağmen daha 2 yıl önce İngiltere ordusu tarafından yapılan "En Büyük Düşman" anketinde ilk sırada açık ara farkla ''Atatürk'' çıkmıştır. Milletimiz artık Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçek kimliğini ortaya koyan, istiklal mücadelesi misali, etnik köken gözetmeksizin, Lazı, Kürdü, Çerkezi, Boşnağı, Alevisi, Sünnisi, etnik köken gözetmeksizin birlik ve beraberliği sağlayacak olan, Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi, Hoca Atatürk Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak verip Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarında emperyalizme karşı tekrar dik duruş sergilemelidir.