Müttefikimiz ABD'yi ve parçası olmak istediğimiz AB'yi yakından tanıyalım.
Feridun Akbay Ayhan Korkmaz'ın "Tabular ve Tuhaf Adetler" isimli kitabından özetlemiş. Avrupa ülkelerinden Uzakdoğu'ya kadar pek çok toplumun inanılması güç adetlerden bazıları şöyle:
- Avustralyalı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, Filipinler'de yaşayan Efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi.
- Zulular 'düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazanabilmek için' düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını, Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.
- Yeni Gine yerlileri, misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenlerini çamura buluyorlardı.
- Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.
- Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu.
KİRLİLİK ADETİ VE LAZIMLIK KULLANAN AVRUPA
Kirliliğin temel kural olduğu Ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle:
- Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı.
Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
- Kirlilik adeti Amerika'ya da bulaşmış, Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde "banyo yapmayı yasaklayan'' ya da belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı. Philadelphia'da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.
- Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da, lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü.
- Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.
- 1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'daki bir konağa gönderilmişti.
19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.
GÖMÜLMEK İSTEMEYEN YAŞLILAR
Bazı toplumlarda günümüzün aksine "yaşlılık'' iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu. Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü.
Yeni Hebridlerde de yaşlılar diri diri toprağa gömülürken, gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise "ailenin yüz karası'' olarak bakılırdı.
İsveç'de akrabaları yaşlılığın acılarından kurtarmaya yarayan "aile topuzları'' adlı dikenli topuzlar, son zamanlara kadar bulunuyordu.
Feridun Akbay Ayhan Korkmaz'ın "Tabular ve Tuhaf Adetler" isimli kitabından özetlemiş. Avrupa ülkelerinden Uzakdoğu'ya kadar pek çok toplumun inanılması güç adetlerden bazıları şöyle:
- Avustralyalı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, Filipinler'de yaşayan Efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi.
- Zulular 'düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazanabilmek için' düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını, Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.
- Yeni Gine yerlileri, misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenlerini çamura buluyorlardı.
- Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.
- Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu.
KİRLİLİK ADETİ VE LAZIMLIK KULLANAN AVRUPA
Kirliliğin temel kural olduğu Ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle:
- Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı.
Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
- Kirlilik adeti Amerika'ya da bulaşmış, Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde "banyo yapmayı yasaklayan'' ya da belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı. Philadelphia'da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.
- Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da, lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü.
- Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.
- 1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'daki bir konağa gönderilmişti.
19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.
GÖMÜLMEK İSTEMEYEN YAŞLILAR
Bazı toplumlarda günümüzün aksine "yaşlılık'' iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu. Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü.
Yeni Hebridlerde de yaşlılar diri diri toprağa gömülürken, gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise "ailenin yüz karası'' olarak bakılırdı.
İsveç'de akrabaları yaşlılığın acılarından kurtarmaya yarayan "aile topuzları'' adlı dikenli topuzlar, son zamanlara kadar bulunuyordu.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024