Bir günaha binbir gün

Hatırlatmak durumundayız ve hatırlatıyoruz ki -elhamdülillâh- biz Türk'üz!
Bu ne demektir? Bunu niye ısrarla vurgularız biliyor musunuz?
Gerçi bilseniz vurgulamayız! Unuttuysanız bir daha unutmamak üzere hatırlayasınız diye tekrarlayalım: Biz Türk'üz! "Su uyur, düşman uyumaz" deriz! Bu, aynı zamanda; "Düşman uyumazsa Türk de uyumaz" demektir!
Türk Milleti olarak başlıya baş eğdirilip, dizliye diz çöktürülüp, dört yanda düşman bırakmadan vatanlaştırılan ülkedeki herkesin, Türk gözü ile izlendiği anlamına gelir!
Türk Milleti'nin tele-kulağa, teknolojik izleme-dinleme aygıtlarına ihtiyacı yoktur! Bu, benim gördüğümü, bütün Türk Milleti millî hafızaya kaydeder; dünyanın bir ucundaki Türk'ün görüp dillendirdiği de benim hafızama kaydediliyor demektir!
Yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını zannedenler! "Tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarması vardır" sözünü de mi unuttunuz yoksa?
Bizden görünüp, bizim gibi davranamayan İleri Demokrat rolü oynatılan milliyetçiler! Türk Milleti, Türk Milliyetçileri ve Türk Milletçileri olarak öncelikli muhatabımız sizsiniz bilesiniz!
Yazılı olarak elinize verilmiş metni okumakta bile gösterdiğiniz yetersizlik yüzünden; uğruna bin yıldır milyonlarca can bedeli ödediğimiz, hâlâ ödemeğe devâm ettiğimiz Türk Yurdu bölündü!
Sizin "Milli meselelerde destek..." vermeğe devam ettiğiniz BOP Eş Başkanı eliyle şımartılan bölücü şerefsizler; dörde bölündüğünü iddia ettikleri Kürdistan'ı birleştirme hayâl ve hareketlerini, Ankara'da organize ediyorlar! Ankara'da, sizin sayenizde kucağımızda oturup sakalımızı yoluyorlar! Kör müsünüz? Kör müyüz?
"Gel Hasip gel! Meclis'in rengini tamamlayalım!" diye çağırıp tokalaştığınız, gizlilerde kucaklaştığınız bölücü nâmertler; Nusaybin'de yapılması düşünülen -ve asla Türk'çe olmayan- sınır duvarının yapımını engelliyorlar!
Askerliğini Nusaybin'de yaparak terhis olan bir delikanlı; "Artık karakollara bile Bayrak asamıyoruz!" diye anlatıyor ve siz hâlâ; "Devletin başına Devlet geçecek!" sloganı ile hem kendinizi, hem de hâlâ siyâseten marka zannedildiğiniz Türk Milliyetçiliğini komik ve zavallı durumuna düşürüyorsunuz!
Erzurum Eski Milletvekili Mücahit HİMOĞLU, sosyal medyadan; "BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Erzurum'un adının 'Erzerom'; BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy Ağrı'nın adının 'Agiri'; Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk'unda Van'ın adının Wan olarak değiştirilmesi yönünde TBMM verdiği kanun teklifleri ... Niye Ermeni mezaliminin yapıldığı Erzurum, Ağrı, Van üçgeni için bu teklifi verdiler acaba?" diye soruyor, sorguluyor! Aslında herkesten önce sizi uyarıyor! Kör müsünüz? Kör müyüz?
Türk Milleti, millî hafızaya kaydettiği bu olanların hesabını, önce sizden sormayacak mı zannediyorsunuz?
Ayıkmanız için, uyanmanız için daha nelerin olması veya daha ne yapılması lazım?
Dünün "postal yalayıcı" siyâset fâhişesi Barzani'nin Erbil'de yapmayı planladığı "Kürt Konferansı", şımartılmış PKK'nın büyük pay istemesi yüzünden üç kere ertelenmişti! Yandaş pravdalardan biri; "Ankara, Kürt gruplar arasındaki tıkanıklığı gidermek için devreye girdi" diyor ve ertelenen konferansın, "Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi" öncülüğünde 9-10 Kasım'da Ankara'da yapılacağını duyuruyor!
Tarihe dikkat ettiniz mi, A bakar-körler?
Peki siz? Siz ne yapıyorsunuz? Duyarlı Türk Milliyetçilerinin gazını almak için 9 Kasım'da Ankara'da mitinge çağırıyorsunuz! Bölücü taşeronlar, Kürdistanı birleştirmek faaliyetine Ankara'da başlarlarken siz; AKP'ye muhalif yüz binlerce duyarlı Türk'ü meydana toplayarak; "Devletin başına Devlet geçecek!" bir sloganla komediye devam edeceksiniz!
Yapmayın! Yazık ediyorsunuz! Ayıp ediyorsunuz!
Bilerek yapıyorsanız Türk Milletine ve Türk Tarihine ihânet ediyorsunuz!
Türk Genlerinin fonksiyonu ile "Demokratik Faşizan AKP Baskıları"na "Gezi Direnişi" adıyla destan yazan Türk gençliğini, siyasallaştırmaya çalışarak nötürleştiren Y-CeHaPe'nin, AKP'ye soldan destek uygulamasını; şimdi siz, sağdan yapıyorsunuz! Yapmayın! Yazıktır! Ayıptır! Günahtır!
Türk Milletinin ferâsetini; önüne koyulan Yerel Seçim Sandığı'nda siz de göreceksiniz! Türk Milleti bu seçimlerde; Türk Ülkesinin ne kadar beldesini, ilçesini, ilini AKP'den kurtarabiliriz hesabı ile AKP'li ve PKK'lı olmayan adaylara oy verecektir!
Normal olsaydı bu yerel seçimlerde Y-CeHaPe'nin Gandi Kemal'i ve Y-MeHaPe'nin Oturan Bilge'sinin desteklediği adaylar, kazanamaz aksine kaybederlerdi! Şimdi, size rağmen onları seçeceğiz!
Akıllı olun! Vebâle girmeyin! Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istikbâli ile oynamayın vesselâm!
***
"Uzaktaki Yakın Dostlar"ımdan, Azerbaycanlı Şâir Elman TOVUZ;
"Deyirler ki: 'Bir cennet var, bir de cehennem'
Tanımıram o dünyada özge yer adı!
Bir buğdalıq günah üçün yerdi cehennem,
Min buğdalıq günahım var, yerim haradı?"
Diye kendisini sorguluyor!
İstanbul Türkçesi ile; "Diyorlar ki: 'Bir cennet var, bir de cehennem'/Ahrette başka yer adı bilmiyorum!/Bir buğdaylık günah için hazırlanan yerdir cehennem,/Bin buğdaylık günahımla yerim neredir? Bilemiyorum!"
Diye sorguluyor!
Bu sorgulamaya Azerbaycanlı bir başkası Türk nezâketi ve ferâsetiyle; "Bir günah işlersem eğer; bin bir gün, âh etmem gerek! Bin bir gün âh ederek tevbe etdiysem eğer, bir günahım yoktur demek!" Diye cevap veriyor!
Biz nelerle, Türk Dünyası nelerle uğraşıyor farkında mısınız?
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...