Hatırlayın, 2002 seçimlerinde Ak Partisi iktidara gelmişti ancak aldığı ceza sebebiyle siyasi yasaklı olan Sayın Erdoğan milletvekili olamamıştı.
Milletvekili ve dolayısıyla başbakan olabilmesi için öncelikle Anayasa'nın değişmesi (ki bunun için Ak Partili milletvekillerinin oyları yeterli gelmiyordu) ardından da bir ilde yapılan seçimlerin iptal edilmesi gerekiyordu.
O zaman imdadına Sayın Deniz Baykal yetişti ve apar topar bir Anayasa değişikliği yaparak Erdoğan'ın yasaklarını kaldırdı. Ancak seçimler bitmişti ve Sayın Erdoğan milletvekili değildi.
Bu sefer devreye YSK girdi ve Siirt'te teamüllere tamamen aykırı, uydurma bir sebeple seçimleri yeniledi ve böylece Sayın Erdoğan Meclis'e girebildi.
Aradan tam 17 yıl geçti ve Anayasa değişikliği ile parlamenter sistemi ortadan kaldırdıktan sonraki ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Partisi Türkiye'yi şaha kaldıracağını iddia ederek milletin oyunu topladı ve iktidara geldi.
Ancak Tek Adam Sistemiyle ayağa kalkması beklenen ülke her gün biraz daha fazla sürünmeye ve dibe vurmaya başladı.
Artık oy kotarmak için dağıtılan ulufeler de yeterli gelmedi ve Ak Partisi hızlı bir düşüşe geçti.
25 yıl önce İstanbul belediye başkanlığı ile başlayan macera bir başka İstanbul seçimiyle tarih olmaya başladı.
Ve olay döndü dolaştı yine YSK'nın önüne geldi.
Görünen o ki, YSK bir başka büyük kanunsuzluğa imza atarak İstanbul seçiminin iptali için düğmeye basmış gibi görünüyor.
Bu olayın büyük bir kanunsuzluk olduğu bir tarafa, yenilenecek seçimde Ak Partisi cenahının umduğunun tersine bir netice çıkması son derece muhtemel.
Bu netice Ak Partisi'ni erken seçime mecbur kılıp tamamen tarihe de gömebilir.
Siirt'te can suyu vazifesi gören YSK, İstanbul'da Azrail rolü oynayabilir.
Çünkü fakirlik, işsizlik ve en önemlisi iktidardan yana ümitsizlik, seçmeni yeni arayışlara itmiş durumda.
Her ne kadar millet, bu sıkıntıların çözümünün tek kaynağı olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i görmemekte ısrar etmekteyse de, Ak Partisi'nden ve Sayın Erdoğan'dan artık ümidini kesmiştir.
31 Mart seçimleri ve ardından yaşanan itiraz süreçleri ile adeta kahraman konumuna getirilen Sayın İmamoğlu, seçimlerin iptali halinde bir de mazlum ve mağdur noktasına gelir ki, bu durumda milletin yapısı gereği, Sayın İmamoğlu'na olan yönelişi çok daha fazla artar.
Velev ki Ak Partisi yenilenmesi muhtemel görünen İstanbul seçimini bir şekilde önde tamamlasa dahi kaçınılmaz sona doğru sürüklenmektedir.
Başta ekonomi olmak üzere ne sosyal alanda ne eğitimde ne dış siyasette ve tercihlerinde ne milli birlik ve beraberlikte ve ne de milletin ahlaki yozlaşmasının önlenmesi gibi temel meselelerinde hiç bir başarı elde edemediği gibi tüm bu sahalardaki gerileme ve düşüş her geçen gün daha çok artmaktadır.
Türk Milleti milli ve manevi değerleri ile birlikte ferasetini de kaybetmenin neticesinde kendi sonunu kendi eliyle hazırlamıştır.
Kendi düşen ağlamaz derler ama korkarım ki ağlamanın dahi çare olamayacağı günler bizi bekliyor...
NERDE HABER ORDA YORUM
NERDE HABER ORDA YORUM
- Lokantacılar ve pastacılar, Sağlık Bakanlığı ile imzaladıkları tuz ve şeker kullanımının azaltılmasına ilişkin protokol sonrasında, sektör temsilcilerine ve personellerine eğitim vermeye başladı.
- Bunlar daha iyi günlerimiz! Yakında et, süt, ekmek ve sair cümle gıdaların kullanımının azaltılması ve son aşamada mideye taş bağlama tekniklerinin öğretileceği seminerler bekliyor bizi!
*
- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünce 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde ücretsiz sahnelenen 31 farklı oyunla, toplam 12 bin kişiye ulaşıldı.
- Bence bunu yaygınlaştırıp Tanzim Tiyatro dönemini başlatmalıyız.
TWITTER'DAN SEÇMELER
TWITTER'DAN SEÇMELER
"Atatürk'ü artık aşmamız gerekiyor" demiş gazetecinin biri. Aşman için önce ulaşabilmen gerekiyor gerizekalı!
@ALTAYATLAY
*
Amcama kız istemeye gitmişlerdi kızın ailesi aleviydi, sünniye kız vermeyiz deyince büyük amcam "yav sünniyiz de o kadar fanatik değiliz yani" demişti
@ulabisusarmiyim
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022