'Biz biliriz bizim işlerimizi'

Hoca'yı, sokak kandilinin altında, harıl harıl bir şeyler ararken görürler. Merakla:- Hoca hayrola?! Ne arıyorsun?- Akçemi kaybettim. Onu arıyorum erenler!- Nerede düşürdün? Biz de arayalım...Hoca, başını kaldırmadan eliyle karşı taraflarda bir yeri gösterir ve aramaya devam eder! Soranlar, şaşırırlar:- Hoca! Burada niye arıyorsun?- Ora karanlık!...Millete, onlarca yıldır karanlıkta kaybedip ışıkta arama provaları yaptırılıyor. Kolay riyakârlık, mürâilik öğretildi! Başkasına kızıp gücünün yettiğini dövüyor herkes!...Tezatlar ülkesi bir memleket olduk!Komünizm, demokratik değil ama bizim komünistlerin tamamı, demokrat!...Kapitalizm, insan üretimi ...izm'lerin en vahşisi ama memleketin bütün kapitalistleri demokrasi fedaileri!...Faşizmin demokrasiyle yakından uzaktan bir alakası yok ama ırkçı-şövenist-faşist PKK'lılar, birer İleri demokrasi havarisi!...Bu kadar sahtekârın, ikiyüzlünün, takıyyecinin arasına bir de; "Milliyetçiyim" diye nara atıp ABD ve AB ile "Onurlu ortaklık" hayalleri kuran MHP'nin; "Sosyal dayanışmanın siyasal iz düşümü"cülerini, "Farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi" idealistlerini, "Çiçek bahçesi" halkçılarını ekleyince...Demokrasi adlı şûh cazibenin arkasına saklanarak mazlum rolü yapan ve gömlek değiştirip değişmeyi maharet sayan Recep Tayyip ve yol arkadaşı, "Kardeşim ABDullah"ı ve gizli jokeyi Bahçeli'yi, muhalefet ederken destekleyen Gandi Kemal'i düşününce; iş, BAŞ'a düştü!..."Hesap sormazsam namertim!" diye naralar atıldı!..."Köşke çıkarlarsa indirir ve Yüce Divan'da yargılarım!" diye vaatler verildi!..."Bu yol ihanet yoludur. İhanet yolcularının mukadder akıbetinden kaçamayacaksınız.Bu hesabı da ahrete bırakmayacağım" diye tehditlerde bulunuldu!.."Şehitler ölmez. Vatan bölünmez!" diye cami avlularında sloganlar atıldı!Sonra seçim meydanlarından, bebek katilini asmak için ip fırlatıldı!...Sonra asılsın diye ip fırlatılan psikopat alçağın siyasal uzantılarıyla tokalaşıldı, -nedense- Tayyip'le tokalaşılmadı!...Özür dilerim! Atladım! Tokalaşmadan bir öncesi de var! Vekiller daha mazbatalarını almadan ve Tayyip, ilgili kurumlar ve milletin baskısı ile ABDullah'ın adaylığından tam vazgeçecekken meclise gireceklerini açıklayıp hem milleti, hem de Tayyip'i, ABDullah'a mecbur bırakan Bahçeli; şimdi bağırıp-çağırarak onları tenkit ediyor!...Milletin de bu göstermelik sahne oyunlarına inanmasını bekliyor!..."Çıkarlarsa indirir hesap sorarız!" diye propaganda yaptıkları gayr-ı millî kişileri, çıkmak istedikleri her yere çıkarttıklarının unutulduğunu zannederek, şimdi güya tenkit ediyor!...Anadolu'nun hemen her yerinde, küçük beldeler ve muhtarlık seçimlerinde hep uygulanan bir taktik vardır. Yakın olan kişiler, toplum içerisinde birbirleri aleyhinde ağır ithamlarda bulunur, en ağır küfürleri ederler! Böylece karşı olanları tesbit ederler. Seçim günü de oylarını, açık olarak her gün küfrettiklerine verirler!...Bahçeli'nin yaptığı da aynı köylü kurnazlığı!...Aylarca kürsüden ve grup toplantılarında en ağır hakaretleri yaptığı hükümete, her sıkıştığında açıkça destek veren, hep o olur!...Seçim sath-ı mailinde de bağırıp çağırarak milleti kandırabileceğini zanneder!...Ama bir konuda ki başarısını teslim etmeliyiz.!Barajda kaldığı seçimlerde suçlu olduğunu kabul ederek genel başkanlıktan ayrılacağını söyleyip vaz geçerek kazandığı "Yalancı" sıfatını, topluma teyit ettirmeyi başardı!...Tebrikler!...Bir insan, susarak ancak bu kadar başarılı bir yalancı olabilir!Bize de karanlıkta kaybettirip ışıkta aratabileceğini zanneder!Tayyip de, Gandi Kemal de, Bahçeli de, onların milleti tanıdıkları kadar; milletin de onları tanıdığını anladıkları gün iş -siyâseten- tamam olacak ama "Mahşerin Üç Atlısı"için iş işten geçmiş olacak!Beğler;"İğne battığı yerden çıkar." Tayyip ve ekibiyle ve Y-CeHaPe ile mücadele ederken sizinle kavgadan vazgeçeceğimizi düşünürseniz hata edersiniz! Korktuğunuz karanlık ve ıssız sokaklara Türk'çe sahiplenişimizi görerek hasedden işte böyle çatlarsınız!...Sizi ve sizin bir yerlere yükselttiklerinizi, Allah'ın izniyle çıktığınız ve çıkardığınız yerlerden indirmek te millet ile elele bizim işimiz!..."Gün ola, harman ola!" derdik ya; işte o gün, bugündür vesselâm..."VE TEVEKKEL A'LALLAH - Vekîl olarak Allah yeter." (Ahzâp-3)Selam, sevgi, dua.