Biz, insanlık katili insanlar!

"Biz, demokrat bir aileyiz!" miş!Çoğu kişiden duyduğumuz bir cümle! Çok dinlediğimiz, bazen kıskandığımız
bir ailevî özellik!Oysa huzurumuzu biz katlettik, bu demokrat tanım ve tavır yüzünden, biliyor
musunuz?Evimizdeki törenin, düzenin, yönetimin, disiplinin, ahlâkî kuralların;
komşuya da sirayet edebileceğini, komşumuza da geçeceğini, hiç düşünmeden
demokratlaştık ve huzurumuzu biz katlettik!Oğul, -kaç yaşında olursa olsun- babanın yanında sıgara içemiyorsa, bacak
bacak üstüne atarak başsız-kıçsız oturamıyorsa; evlat, -kaç yaşında olursa
olsun- babanın yanında çocuklarını kucaklayamıyor, öpemiyor, mıncıklayamıyorsa;
"Biz demokratız! O yobazlarla işimiz olmaz!" diye öteledik, huzurumuzu biz
mahvettik!"Demokrat aile"lerde; baba arkadaşlarıyla meyhanede, oğul arkadaşlarıyla
barda, kız arkadaşlarıyla diskoda eğlenip akıllarını alkol kadeh ve şişelerinde
bırakarak sızmak için eve döndüklerinde; kim kime, dum dumadan kaynaklı
karmaşanın kısa sürede münakaşaya, kavgaya dönüşünü; apartmana, sokağa taşan
gürültüyü duyup merakla yardıma gelen komşuya; "Sana ne Kardeşim? Biz demokrat
bir aileyiz!" diye çıkışarak, huzurumuzu biz katlettik!Büyük-küçüğün, baba-evladın, ana-kızın, gelin-kaynananın hal ve
tavırlarından belli olduğu mazbut aileleri; "Demokrat aile" özentisi ve gereği
ile öteleyerek, onlardan uzaklaşırken; insanlıktan uzaklaştığımızın,
komşuluktan uzaklaştığımızın, kendimizi yalnızlığa mahkûm ettiğimizin farkında
olmadan huzurumuzu biz tükettik!"Komşu! Pazara gidiyorum, bir ihtiyâcın var mı?" Sorusunu duymayalı kaç yıl
oldu?Apartman girişinde, asansör kapısında karşılaştığınız biri için; "Bu da
Kim?" merakıyla bakmadığınız oluyor mu?"Oooo! Merhabalar Komşum! Görüşmeyeli nasılsınız?" sorusunu en son ne zaman
duydunuz, en son ne zaman sordunuz, bilen var mı?Gecenin bir vakti, bir ihtiyacınız var ve evde yok! Ne yapabileceğinizi
düşündüğünüzde, balkondan aşağı yukarı bakarak, hangi katta ışık yandığına
bakmayalı, kaç yıl oldu, farkında mısınız?Canınız sıkıldığında, çat kapı bir komşunuza gitmeyeli, ne kadar yıl oldu,
düşündünüz mü hiç?Muhtar seçimlerinde, belediye seçimlerinde, millet vekili seçimlerinde; en
son, ne zaman, bir komşunuz size gelerek danıştı veya siz, en son ne zaman bir
komşunuzla fikir alış-verişinde bulundunuz?"Komşu! Rahatsız ettim! Hanımın / Beğ'in başı ağrıyor, bir ağrı kesiciniz
var mı?" Diye en son, ne zaman bir komşu kapısı çaldınız veya bir komşu
kapınızı çaldı?Medeniliğin, "Demokrat aile"liğin gereği; alt-üst doluştuğumuz apartman dairelerinin
balkonlarına müteahhitlerce yapılmış barbekü denilen balkon mangallarında,
etrafa kebap kokusu yaymaktan utandığınız oldu mu? Veya en son ne zaman;"Komşu,
mangal yakacağım, buyurun!" Davetini en son ne zaman yaptınız veya böyle bir
davet hatırlıyor musunuz?"Demokrat aile"yiz ya! Hadi komşuyu rahatsız etmeyelim, komşu bizi rahatsız
etmesin ama en son ne zaman, çalınan kapıyı açtığınızda komşunuzun elinde üzeri
peçete ile kapalı; "Kokusu gelmiştir, kusura bakmayın! Annem/Babam/Eşim
tadımlık diye gönderdi!" diye sunulan bir tabak aldınız?Kaç kere, komşunun size bir şey ikram ettiği tabağı geri götürmek için
içine olarak ne koyacağınızı, heyecan ve panikle düşündünüz?"Teyzesi! Acil çıkmam gerek, evde kimse yok. Çocuk biraz sende kalabilir
mi?" Diye kapınız çalındı mı hiç? Veya sizin böyle bir durumda kapısını
çalabileceğiniz bir komşunuz var mı?Yedi katlı bir sitede ikâmet ediyorsunuz. Üç bloktan oluşan sitenin, her
katında, beş daire var yani toplam otuz beş aile, bir de apartman görevlisi ile
otuz altı aile bir aradasınız! Kendinizden başka, aynı sitede ikamet ettiğiniz
otuz beş aileden, kaçını tanıyorsunuz veya sizi, kaç aile tanıyor?"Biz demokrat bir aileyiz!" Bizi, bizden başka tanıyan; bizim, bizden başka
tanıdığımız kimse olmaz! Kimseye ihtiyacımız yok, kimsenin yaralı parmağına da
siğmeyiz!Ömrümüz kadar, ömürboyu hapse mahkûm olduğumuz ev adlı, üst-üste betonarme
dairelerde yalnızlığın, kimsesizliğin, tek başınalığın törpülediği
insanlığımızla bilerek bitirdiğimiz komşuluğumuzla; "Biz, demokrat bir
aileyiz!" diye kendi kendimize övünerek, teselliye çalıştığımızın farkında
mıyız?Kaçımızın, kaç hemşehrimiz var yakınımızda, hiç merak ettiniz mi?Bir yılda, kaç düğüne davet edilirsiniz, kaç hasta ziyaretine gittiniz,
hastalığınızda kaç kişi geçmiş olsuna geldi, komşunuz var mı,
altınızdaki-üstünüzdeki veya karşınızdaki kaç daireye komşusunuz, hiç
sorguladınız mı?Bu demokratlık adı verilen, insanlık HIV virüsü, işte böyle kalleş ve iflah
olmaz bir illet!Ulus Devlet ve milletleri, bölüp parçalayıp lokma-lokma yutmak üzere
planlanmış bu demokrasi virüsü sayesinde; "Komşusu açken tok yatan bizden
değildir." öğretisini hatırlamayan Müslümanların; "Birimiz hepimiz, hepimiz
birimiz için" düsturunu unutmuş millet mensuplarının; "O'nun tırnağına kıymık batsa
benim ciğerime hançer sokulur." diyemeyen komşuların, ahbapların, arkadaşların;
"Her şeyin yenisi, dostun eskisi makbûldür"ü unutanların demokratlığında da,
Yeni Türkiye çıktı ortaya!"Bana değmeyen yılan, bin yıl yaşasın!" eyyamcılığı, bencilliği, korkaklığı,
ürkekliği sayesinde; bizim değmediğimiz de bin yıl yaşıyor artık farkında
mısınız?İnsanlığı öldürdük Beğler! İnsanlığı bitirdik kendimiz insan zannederek
hepimiz!"Biz, demokrat bir aileyiz!" ha!Yazık; demokratlığınıza, aileliğinize, insanlığınıza, adamlığınıza!
Eyvahlar olsun!İNSANLIK CANLANDIRILMADAN, İNSAN YAŞAYAMAZ Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...