Biz "millet"iz; figüran değil?
AKP hükümetinin dış politikadaki son vaziyeti, Türk milletini bölüyor, toplumda derin uçurumlar oluşturuyor.Sosyal dokumuz yeterince zayıflatıldı zaten.AB'nn aklıyla 36 etnik parçadan söz etmeye ve bu eksende politik adımlar atmaya başlarsanız, milleti parçalarsınız...Türkiye, uzun zamandan beri bunu yaşıyor.Kolay değil millet olmak...Asırları aşan uzun zamanlarda aynı değerlerle yoğrulmayı,aynı imanla yaşamayı, aynı gelenekleri paylaşmayı, aynı toprağı kanla sulayarak vatan edinmeyi, aynı kederde üzülmeyi, aynı kıvançta sevinmeyi, aynı bayramlarda buluşmayı, aynı ideallerde buluşmayı,aynı umutları, aynı geleceği özlemeyi gerektirir.Kalabalık olabilirsiniz, topluluk olabilirsiniz, toplum olabilirsiniz, etnik grup olabilirsiniz; ama bu temel değerler ve şartlarda uzun süre pişmeden "millet" olamazsınız.Kim ne derse desin, bu temeller sarsılıyor, bu dinamikler örseleniyor, değerler yok ediliyor; "millet" olmaktan uzaklaştırılıyoruz.Millet olamayan kalabalıklar, ancak başkalarının "oyuncağı" olabilirler, ancak başkalarının senaryolarında "figüran" olabilirler.Nereden bakarsanız bakın, gidişatımız hiç de "hayır üzere" değil?Dün vatanı ve mukaddesatı uğruna kendi canını feda etme kıratına olanlar, bugün "vatanı satılık emlak" olarak görüyor ve ecnebilere satabiliyorsa; bu vahameti hiçbir akıl izah edemez.Dün cennet anaların ayakları altındadır inancıyla ana-babasını başına taç eden nesil, bugün ana-babasını bıçaklayarak öldürebiliyorsa; bu vahameti kimse izah edemez.Dün komşusunun derdine derman olmak, kardeşinin feryadına kulak vermek için can atan bir topluluk, bugün ecnebilerin aklıyla kardeşlerini ve komşularını işgalcilerle işbirliği içinde yok etmeye kalkışıyorsa; bu vahamete kılıf bulunmaz.Dün at sürdüğü üç kıtada, sadece kendi dindaş ve soydaşının can, mal, namus, vatan ve din emniyetini değil, cizye-vergi karşılığı kendisine sığınmış gayr-ı müslimlerin dahi can, mal, namus ve inanç emniyetlerini temin eden bir millettik biz? Bugün ise kendi dindaş, kardeş ve komşularımızın canlarına, mallarına, namuslarına, dinlerine, vatanlarına göz koyan işgalcilerin aklıyla iştah kabartıyor, savaş tamtamları çalıyorsak, helak başlamış demektir. Böyle bir millet "bitmiş" demektir.Amerika'nın, Suriye ile meselesi olabilir?İsrail'in kuyruk acısı bulunabilir?Haçlı Avrupa'sının problemi olabilir?Hatta Suriye içinde iktidardakilere karşı muhalefette bulunanların da kendilerince sıkıntılar bulunabilir.Türkiye olarak bizim ne problemimiz, ne derdimiz var?!Zerre kadar aklı, iz'anı ve imanı olan biri bana anlatsın, Türk milletinin Suriye ile olan problemini! Şu problemimiz var; onun için savaş tamtamları çalıyoruz, desin!Kimse diyemez, bir satır problem sıralayamaz. O halde Türkiye'nin işgalci Amerika'nın, etrikacı ve sömürgeci Haçlı Avrupa'sının, bölgeyi Arz-ı Mev'ud inancıyla sürekli kanatan İsrail'in, zihinleri iğdiş edilmiş Arap krallarının veya harici akıl ve destekle kardeşlerini katledip isyan ateşlerini alevlendirmeye çalışan üç kuruşluk bütçelerle gaza getirilmiş muhalefettekilerin safında ne işimiz var?!Hangi akılla kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz? Ekonomimizi baltalıyoruz, ticaretimizi bitiriyoruz, insanlığımızı ve millet olmamızı ortadan kaldırıyoruz?!Hani Türkiye'nin devlet tecrübesi, hani âli menfaatler ilkesi, hani asalet ve adaleti?! İşgalci Haçlı, kardeşi kardeşe kırdırtma oyunu içinde bile Türk milletin böldükçe bölüyor. Türk milleti, bu bağlamda da adeta ikiye bölünüyor. Sesi yüksek çıkan ve kamunun iplerini elinde tutan bir kesim, hiçbir meselesi olmayan dindaşı ve komşusuna savaş haliyle efelenerek Amerika'yı, Haçlı'yı, İsrail'i sevindiriyor. Buna mukabil iz'an ve irfan sahibi topluluk ise, bu yanlış Haçlı oyununda Türk milleti figüran olamaz, bu yüce millet Haçlı'nın kardeşi kardeşe kırdırtma oyununda Haçlı safında yer alamaz, diyor. Kim mi diyor; Prof. Dr. Haydar Baş ve onun çağı aydınlatan görüşlerine kulak asanlar.Akıl-ı selim ve iz'an hakim olmalı... Millet olmamızın gereği olan doğru tavrı takınmalıyız... Aksi halde Haçlı'nın figüranı olmak helak olmaktır.Tercih milletin...
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019