Ne zamandır bunu bekliyorduk. Başbakan'ın Büyük Ortadoğu Projesi ve eşbaşkanlığı ile ilgili bir şeyler söylemesini. Sonunda oldu ve başbakan birkaç gün önce partisinin grup toplantısında BOP'tan ve eşbaşkanlık görevinden bahsetti. Uzun zamandır vatansever ve duyarlı insanlar haklı olarak bu projeyi ve sayın Erdoğan'ın yürüttüğü eşbaşkanlık görevini sorguluyor, Ortadoğu'da gittikçe artan vahşeti gördükçe de sorgulamanın dozunu artırıyor hatta ikazlar yapıyorlardı. İlginçtir; sayın Başbakan buna kayıtsız kalıyor ve yurtdışına yaptığı ziyaretlerde övüne övüne bahsettiği BOP eşbaşkanlığı ile ilgili olarak bir tek kelam dahi etmiyordu. Bu durum İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği son Müslüman katliamına kadar böylece devam etti. Yeryüzünde bir tek Müslüman kalmayıncaya kadar öldürmeye yeminli İsrail yönetiminin, Gazze'de, çoluk-çocuk, yaşlı-genç demeden gerçekleştirdiği vahşet BOP'u ve sayın Erdoğan'ın eşbaşkanlık görevini gündemin merkezine oturttu. Canı fena halde yanan vicdanlı yürekler bu kez feryad ü figan ederek sorgulamaya başladılar bu meseleyi. Neydi bu BOP ve eşbaşkanlık denen meret!Ve sonunda başbakan konuştu ve şunları söyledi: "Büyük Ortadoğu Projesinin amacı bellidir. O amaçlar içerisinde Türkiye'nin üstlendiği görev de bellidir. BOP, Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuştur. Bunun yanında ekonomik kalkınmaya yönelik olarak kurulmuştur. Oradaki kadın hakları ve eğitime yönelik ve oradaki eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Burada Türkiye'ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik. Bu proje aslında doğmadan ölen bir proje durumuna düştü. BOP'un bizi bağlayıcı hiç bir yanı yoktur. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan'ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz bir görevdir."Şimdi biraz eskiye gidelim ve sayın başbakanın BOP ile ilgili söylediklerinden sadece birkaç tanesine yer verelim:"Türkiye'nin ABD ile yapabileceği çok şey var. Türkiye'nin Sea Island sürecinde, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi'nde (BOP sonradan bu ismi almıştı) eşbaşkan olarak yer almış olması bundan kaynaklanmaktadır" (ABD/Dünya İş Konseyi Toplantısı/7 Temmuz 2005)."Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi içinde önemli bir rol oynuyoruz. ABD'nin Ortadoğu'da oynayacağı önemli bir rol var. Onun bir parçasıyız ve şu anda onun dahilinde çalışıyoruz" (ABD/Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı/13 Eylül 2005)."Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Bahreyn'de ABD Dışişleri Bakanı Condelezza Rice ile Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi ile ilgili görüşecek. Söz konusu projede eşbaşkanlık görevi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz" Ankara/AKP MYK toplantısından sonra basına açıklama/16 Kasım 2005).Ve şimdiki cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül'ün ifadesi: "Büyük Ortadoğu Projesi Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek..."Demek ki neymiş; - BOP'un amacı İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmekmiş!- BOP, Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygunmuş!- Türkiye'nin ABD ile yapabileceği çok şey varmış. BOP'ta eşbaşkan olarak yer almış olması bundan kaynaklanmaktaymış!- ABD'nin Ortadoğu'da oynayacağı önemli bir rol varmış. Türkiye de bu rolün bir parçasıymış ve onun dahilinde çalışıyormuş!Peki, BOP'un mimarı ABD, (Daha doğrusu Yahudilerin kontrolündeki derin ABD) bu projeyle neyi amaçlıyor? Bu sorunun cevabını da Condoleezza Rice versin bize. Rice, Washington Post gazetesinde yayınlanan "Transforming The Middle East-Ortadoğu'yu Dönüştürmek" başlık yazısında Fas'tan Basra körfezine kadar Ortadoğu'da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye'nin de bunların içinde olduğunu vurguluyor.Demek ki neymiş; BOP'un amacı; tüm İslam ülkelerini ABD'nin istediği şekle sokmakmış, buna sınır ve harita değiştirmek de dahilmiş. Şimdi bu perspektifle bakıldığında, başta Ortadoğu olmak üzere, tüm İslam coğrafyasında kanayan kazanın, akan kanın nedeni apaçık ortada değil mi? Afganistan, Sudan, Somali, Irak ve Filistin? kan gölüne çevrilmedi mi! Akan hep Müslüman kanı değil mi?Şimdi önemli soruyu soralım: BOP'la dönüştürülecek ülkeler içinde yer alırken, sonra eşbaşkanlığa terfi eden Türkiye'nin bu projedeki "görevi" ne?Sayın Abdullah Gül'e göre, amaç "İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek..."ABD Irak'a demokrasi getirmek için girmişti. Sonuç ortada.Yoksa bu görev BOP'un kanlı yüzünü örtbas etmek mi? Başbakan "BOP'un bizi bağlayıcı hiç bir yanı yoktur. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan'ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz bir görevdir" diyerek bu sorumluluğu üzerinden atacağını sanıyorsa, yanılıyor. Çünkü BOP'la ilgili yayımlanmış resmi bir belge zaten yok, ne imzası. Ama süreç devam ediyor. Öyle bir süreç ki; sadece müslüman ölüyor, sadece müslüman ağlıyor, sadece müslüman yetim kalıyor, sadece müslümanın ırzına geçiliyor ve sadece Müslüman kaybediyor.Asıl önemlisi bu veballe en çok biz kaybediyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018