Brüksel'den çok acı itiraflar

Geçtiğimiz hafta AB'den gelen iki açıklama, Türkiye'nin yerinin Avrupa Birliği olmadığını bir kez daha ortaya koydu. İşte o iki açıklamanın detayı Brüksel'de gazetecilerle konuşan AB - Türkiye Karma Parlamento Komitesi Eşbaşkanı Lagendijk ve yardımcısı Andrew Duff'a kızmak mı lazım, teşekkür etmek mi? Galiba ikincisi... Çünkü her iki yetkili, AB'nin açıkça dile getiremediği görüşleri seslendiriyor, gizli gündeminden ipuçları veriyorlar. Lagendijk "geçmişte Avrupa'da PKK'ya karşı büyük sempati olduğunu" itiraf ediyor... Yıllardır "AB PKK'yı destekliyor, AB Türkiye'yi bölmeye çalışıyor" diyenleri haklı çıkarıyor. Onları paranoyaklıkla suçlayanlara nanik yapıyor.Lagendick ayrıca "Meclis'e Kürtlerin haklarını koruyacak bir siyasi partinin girmesini" savunuyor. Anlaşılan etnik siyasetin Anayasa ile yasaklanmış olduğunu bilmiyor. Ya da bilmezlikten geliyor.PKK'lıdan farkı yokTürkiye - AB Ortak Parlamento Komitesi Başkan Yardımcısı Andrew Duff'a gelince... O tam bir Kürt radikali gibi konuşuyor... Ya da ABD'nin ılımlı İslam modelinin taşeronu gibi... Atatürk için, "Bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarından indirilmeli" diyor. CHP'nin AB ile üyeliğe engel olduğunu öne sürüyor. AKP'yi övüyor. Mister Duff kendinden geçmiş... Hükümetin ateşkes ilan eden KONGRA - GEL'le görüşmesini öneriyor. Diyarbakır'a özerklik verilmesini istiyor.Duff'un şu sözlerine ne demeli: "Ordu olması gerektiği konumda değil. Bu, 21. yüzyılda, müzakereler yapmaya çalıştığımız Türkiye'ye uygun değil, çok kötü. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün çabalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak Türkiye'nin müzakere sürecini baltalayan bazı siyasiler var. Bu CHP içindeki bazı kişiler olabilir. Ama tüm partiyi bununla suçlayamayız" dedi. PKK terör örgütü ile masaya oturulması gerektiğini öne süren Duff, "PKK'ya yönelik af oldukça etkili olur. Bölgede koşullar oluşmadıkça yapılan ekonomik yatırımlar istikrar getirmeyecektir. Sosyal gelişme olmadıkça bölgeye istikrar gelmesi zor. PKK'nın dağdan inip Kürtlerin hakkını siyasi arenada araması gerekiyor. Diyarbakır bölgesine yeni otonom rolü verilmesi işleri daha da kolaylaştırabilir. Evet federatif bir yapıdan bahsediyorum. Aşırı Kürtlerin silahlı mücadelelerini bırakması için karşılıklı uzlaşma gereklidir. Bunun için adımlar atılmalı. İngiltere örneğinde olduğu gibi. İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) ile masaya oturuldu. Teröristler masaya çağrıldı ve zamanla uzlaşma süreci içerisinde anlaşmaya varıldı. Türkiye de bu şekilde hükümet düzeyinde olmasa bile PKK ile masaya oturabilir. Tabii Abdullah Öcalan ile görüşmesini beklemiyoruz" diye konuştu. Bu kafadaki adamlarla oturup AB'ye giriş müzakeresi yapacaksınız...Bu kafadaki adamlarla Türkiye'nin geleceğini konuşacaksınız...Türkiye'yi üyeliğe alacakmış gibi yaparak aslında Kıbrıs Rumları, Ermeniler ve Kürt lobisi lehine taviz kopartmaktan başka bir şey düşünmeyen bu adamlarla aynı masaya oturup Türkiye'ye kazanç sağlayacaksınız öyle mi?