Seçim takviminin hızla ilerlediği bu günlerde, çeşitli TV kanallarında sözde seçmenlerin tercihlerini yansıttığı iddia edilen anketler yayınlanıyor.
Adeta milletin yaka silktiği eski liderler, yüksek oranlardaki oylarla barajı geçecekmiş gibi gösteriliyor.
Ekonomik krizin mimarı zat, milletten kopuk bir siyaseti tercih ettiği için, bu yolla milleti iknaya uğraşıyor.
Boyalı basın dediğimiz bu kanallar sadece bazı çevrelerin taleplerini ve tercihlerini sanki kamuoyunun ortak kanısıymış gibi göstererek, milleti bu kişilere oy vermesi için etkilemeye çalışıyor.
Halkımızın ise bu tür uydurma anketlere itibar etmediği açıktır.
Türkiye'nin pek çok bölgesinde çeşitli illerinde yaptığımız röportajlar da bu duruma bizzat şahit oluyoruz.
Memurla, çiftçiyle, esnafla v.s her kesimden halkla yaptığımız söyleşilerde ortak sorun geçim derdi.
Memur, pul olan maaşının derdinde, çiftçi tarlasından zorla söktürülen fındığını, ekinini düşünüyor,
Esnaf, yan komşusu gibi kepenk kapatma korkusunda.
Halkın tamamının ortak kanısı ise ne iktidar ve muhalefet partilerine bir şans daha vermeyeceği...
Anadolu'daki hiç bir seçmen seçim zamanı bir çok vaatle huzuruna çıkan vekil adaylarını bir daha ki seçime kadar yanlarına uğramadığı için tekrar karşısında görmek istemiyor.
3,5 yıllık hükümetten beklediği hiçbir iyileştirmeyi bulamayanlar bu sefer hiçbirisine şans tanımayacak.
Şu andaki muhalefet partilerine de daha önce imkan verdiklerini ama hayırlı bir icraatlarını görmediklerini söyleyen halkımız mevcut partilerin tamamından hatta siyasetten bıkmış. Buna rağmen "peki hangi partiye oy vereceksiniz?" dendiğinde "oyum Bağımsız Türkiye Partisi'nin diyor.
Siyasetten bıkmış bir milletin oyunu gülümseyerek siyasi bir partiye vereceğini söylemesi Bağımsız Türkiye Partisi'ni halkın gözünde siyasi partiden farklı bir konumda olmasının göstergesidir."
Evet, Bağımsız Türkiye Partisi siyasi bir parti hareketi olarak görülmüyor. Bu parti sadece "milli bir hareketin siyasi arenadaki görüntüsüdür" diyor halkımız.
Bizce de öyledir.
Çünkü bu parti, IMF'nin, AB'nin, ABD'nin topyekün Batının kıskacında her sahada büyük bir kuşatılmışlık içindeki milletimizin ve devletimizin tek kurtuluşudur.
Bu parti, Kuvây-ı Milliye Hareketiyle şahlanan bir milleti, tekrar eski bağımsızlığına kavuşturacak projenin adıdır.
Siyasi rant, koltuk kavgası, iktidar mücadelesi gibi şahsi ihtiraslar peşinde koşacakların olmayacağı bir harekettir.
Milletimiz ariftir.
Konuşulan her kesim, IMF'den borç alınmasına aslında karşıdır. AB'nin, ABD'nin bize akıl hocası olmasına karşıdır. Türk'ün tarihten gelen hassasiyetiyle her türlü meseleleri halledebileceğinin farkındadır ve siyasi iradeden de.
Adeta milletin yaka silktiği eski liderler, yüksek oranlardaki oylarla barajı geçecekmiş gibi gösteriliyor.
Ekonomik krizin mimarı zat, milletten kopuk bir siyaseti tercih ettiği için, bu yolla milleti iknaya uğraşıyor.
Boyalı basın dediğimiz bu kanallar sadece bazı çevrelerin taleplerini ve tercihlerini sanki kamuoyunun ortak kanısıymış gibi göstererek, milleti bu kişilere oy vermesi için etkilemeye çalışıyor.
Halkımızın ise bu tür uydurma anketlere itibar etmediği açıktır.
Türkiye'nin pek çok bölgesinde çeşitli illerinde yaptığımız röportajlar da bu duruma bizzat şahit oluyoruz.
Memurla, çiftçiyle, esnafla v.s her kesimden halkla yaptığımız söyleşilerde ortak sorun geçim derdi.
Memur, pul olan maaşının derdinde, çiftçi tarlasından zorla söktürülen fındığını, ekinini düşünüyor,
Esnaf, yan komşusu gibi kepenk kapatma korkusunda.
Halkın tamamının ortak kanısı ise ne iktidar ve muhalefet partilerine bir şans daha vermeyeceği...
Anadolu'daki hiç bir seçmen seçim zamanı bir çok vaatle huzuruna çıkan vekil adaylarını bir daha ki seçime kadar yanlarına uğramadığı için tekrar karşısında görmek istemiyor.
3,5 yıllık hükümetten beklediği hiçbir iyileştirmeyi bulamayanlar bu sefer hiçbirisine şans tanımayacak.
Şu andaki muhalefet partilerine de daha önce imkan verdiklerini ama hayırlı bir icraatlarını görmediklerini söyleyen halkımız mevcut partilerin tamamından hatta siyasetten bıkmış. Buna rağmen "peki hangi partiye oy vereceksiniz?" dendiğinde "oyum Bağımsız Türkiye Partisi'nin diyor.
Siyasetten bıkmış bir milletin oyunu gülümseyerek siyasi bir partiye vereceğini söylemesi Bağımsız Türkiye Partisi'ni halkın gözünde siyasi partiden farklı bir konumda olmasının göstergesidir."
Evet, Bağımsız Türkiye Partisi siyasi bir parti hareketi olarak görülmüyor. Bu parti sadece "milli bir hareketin siyasi arenadaki görüntüsüdür" diyor halkımız.
Bizce de öyledir.
Çünkü bu parti, IMF'nin, AB'nin, ABD'nin topyekün Batının kıskacında her sahada büyük bir kuşatılmışlık içindeki milletimizin ve devletimizin tek kurtuluşudur.
Bu parti, Kuvây-ı Milliye Hareketiyle şahlanan bir milleti, tekrar eski bağımsızlığına kavuşturacak projenin adıdır.
Siyasi rant, koltuk kavgası, iktidar mücadelesi gibi şahsi ihtiraslar peşinde koşacakların olmayacağı bir harekettir.
Milletimiz ariftir.
Konuşulan her kesim, IMF'den borç alınmasına aslında karşıdır. AB'nin, ABD'nin bize akıl hocası olmasına karşıdır. Türk'ün tarihten gelen hassasiyetiyle her türlü meseleleri halledebileceğinin farkındadır ve siyasi iradeden de.
Abdulkadir Baş / diğer yazıları
- Gerçekleri görebilmek / 05.11.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002