Kuvayı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, BTP'nin Türkiye'yi şahlandıracak projeleri için tek başına iktidar olmaları gerektiğini belirtti
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Bolu'dan sonra, İzmit'te de bir tanıtım ve katılım toplantısına imza attı. İzmit Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen toplantı, Temmuz'un bunaltıcı sıcağına rağmen yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kadrosuna büyük ilgi gösteren İzmitliler, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nu bir bayram yerine çevirdiler. "Bağımsız Türkiye", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "İşte lider işte başbakan", "Üstad nerede biz oradayız" tezahüratlarıyla inlettiler.
Dünyanın beklediği, özlediği tasarrufİzmit'teki BTP toplantısında bir konuşma yapan 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, tarihte ortaya koyduğu medeniyet ile insanlığın Türk milletine olan teveccühüne dikkat çekerek, "Şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bu yüce milletin tasarrufu dünyada yok demektir. Dünya bu aziz milleti bekliyor" dedi. "Bir milletin teknikte ileri gitmesi o milletin medeni olduğunu göstermez. Bir millet teknolojide çok ileri gider, ama medeniyette çok geri kalırsa düğün yapan masum insanları gaddarca bombardımana tabi tutar. Bugün dünya, bu barbarlığı, bu kaderi yaşıyor. Buna son verdirecek olan Türk milletinin tasarrufudur. Ele ele verdiğimizde, bir bilek, bir yürek olduğumuzda bütün bu zulümata son vereceğiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, hem bunun gerçekleşmesi hem de millet olarak ayakta kalabilmemiz için güçlü bir devlete ve çok güçlü bir orduya ihtiyaç olduğunu belirterek, TSK'ni dünyanın en güçlü ordusu yapmanın boynumuza borç, hepimize farz olduğunu söyledi. "Orduyu, devleti küçülteceğiz" diyenlerin, Türkiye'yi IMF'ye, Avrupa'ya kolay peşkeş çekmek için bunu yaptıklarına, 1919'da "Türk ordusunu terhis edeceğiz" diyen Lord Curzon'a, İngiliz'e çanak tuttuklarına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, AB yolunda oynanan bir oyuna da şöyle işaret etti:
"Bir Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de başörtüsü problemi mi var? Bunu çözecek olan AB'dir' diyor. Bu Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de bir güç var. O da ordudur. Ordu başörtüsüne müsaade etmediği için biz de başörtüsünü kabul edemiyoruz' demek istiyor. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bakınız ben size silahlı kuvvetlerin en üstün rütbelisinden bir delil getiriyorum. Sivaslı Edip Paşamız, 19 Mayıs'ta, 'Ben dindarım. Arkadaşlarım da dindardır. TSK kesinlikle başörtüsüne karşı değildir' dedi. Bu sözü söyleyen benim generallerim, eli öpülesi insanlardır. Amma sen, karanlık odalardan, karanlık localardan emir alırsan silahlı kuvvetlerini itham etmen çok tabiidir. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!"
Emisyon, emek, üretimEkonomik açıdan Türkiye'nin her gün biraz daha geriye gittiğini, enflasyonu düşürmek için atılan yanlış adımların stagflasyona (enflasyon içinde durgunluğa) yol açtığını, maliye, sigorta vergileri, hammadde ve enerji girdileri, kredi faizleri aşağı çekilmeden enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını İzmit'te de tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, kalkınmanın yolunun ise emisyonu genişletip, emeği devreye koyup, üretimi tahrik etmekten geçtiğini vurguladı. ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya'nın böyle kalkınmasına rağmen sıra bize gelince Merkez Bankası'nın devreden çıkartılarak Türkiye ile çocuk gibi oynandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, BTP iktidarında yapılacak olanı şöyle anlattı:
"Biz, dünyanın yaptığını yapacağız. Dünya, milli gelirinin % 30'unu tedavülde dolaştırır. % 30'un altında piyasada paranız olursa, gitgide zayıflar, batışa doğru gidersiniz. Almanya, %30 iç, % 30 dış olmak üzere milli gelirinin % 60'ını piyasada dolaştırdı. İngiltere, Fransa aynısını yapıyor. ABD ise % 30 iç, % 70 dış olmak üzere % 100'ünü dolaştırıyor. Bize de 'Para basmayın. Emisyonu genişletmeyin. Biz size yardım yaparız' dediler ve kendi paralarını memleketimize pompalamaya başladılar. Onun için bakkalda, lokantada, manifaturacıda, çiftçide dövizden geçilmiyor. Türk parası ölüme terk edildi."
BTP iktidarında hem Türk parasını dünyanın en güçlü parası yapacaklarını, Türk milletinin elini öptüreceklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Mevcut siyasilerden bunu beklemeyin. Bunlar, 2x2=10 eder' diyorlar. 2x2=4 ettiğini unuttular. Çünkü Avrupa hülyası bunlara çok dokundu. Dilerseniz en az bir dönem onları yatırın, istirahat etsinler. Kimi evinde, kimi hastanede, kimi postanede yatsın. Bize dört yıl müsaade edin. Göreceksiniz. İkinci yılda Avrupa'yı, üçüncü yılda Amerika'yı yakalayacağız. Dördüncü yılda T.C. Devletini kâinatın doruk noktasına oturtacağız."
Bunların yapılması için BTP'nin tek başına iktidar olması lazım geldiğini, "körle yatan şaşı kalkar" misali koalisyonla bu işlerin çözülemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz basiretli insanlarla, bu seçilmiş kadro ile yola çıktık. Onu iktidara getirelim ve de istediğimizi yaptıralım. Ben 200 vekille gelsem, yeminle konuşuyorum, istifa eder ayrılırım. Ben tiyatro oynamaya gitmiyorum. Ben ülkemi kalkındırmaya gidiyorum. İşin ilmi, işin sırrı bizdedir. Bütün bunları hayata geçirecek ve T.C. devletini, milletiyle, devletiyle, siviliyle, askeriyle bir bilek, bir yürek yaparak doruk noktaya çıkartacağız" dedi.
Türkiye'de çok büyük oyunlar oynandığını, devletle milleti, siville askeri karşı karşıya getirmek istediklerini, bunu yapanların, bilerek veya bilmeyerek ihanet edenlere maalesef alet olduklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Allah ayıktırsın" duasında bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, İzmit Kapalı Spor Salonunu tıklım tıklım dolduran İzmitlilere de tekrarlattığı, "bu devlet bizim devletimiz, bu millet bizim milletimiz, bu asker bizim askerimiz, biz kardeşiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi.
BTP'den başka çare yokToplantıda bir konuşma yapan BTP Genel Başkanı Ali Gedik ise, Kuvay-ı Milliye ruhu ile donanmış BTP'nin iktidara yürüdüğünü söyledi. Beklemeye tahammülü kalmayan Türkiye'nin BTP iktidarından başka çaresinin de olmadığını belirten Ali Gedik, "Artık endişeye mahal yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde Kuvay-ı Milliye geliyor, BTP geliyor. Sadece Türkiye'nin değil insanlığın meselelerini çözmek için, 2 yılda Avrupa, 3 yılda Amerika'yı geçmek, 4 yılda dünya lideri olmak için geliyor" dedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Kurucular Kurulu Üyesi Şefik Şengül ve İl Başkanı Cem Üstüner de yaptıkları konuşmalarda, adeta bir yangın yerine dönmüş bulunan Türkiye'yi bu yangından kurtaracak ve güvenilecek kadronun BTP kadrosu, liderin ise Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu belirttiler.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Bolu'dan sonra, İzmit'te de bir tanıtım ve katılım toplantısına imza attı. İzmit Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen toplantı, Temmuz'un bunaltıcı sıcağına rağmen yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kadrosuna büyük ilgi gösteren İzmitliler, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nu bir bayram yerine çevirdiler. "Bağımsız Türkiye", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "İşte lider işte başbakan", "Üstad nerede biz oradayız" tezahüratlarıyla inlettiler.
Dünyanın beklediği, özlediği tasarrufİzmit'teki BTP toplantısında bir konuşma yapan 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, tarihte ortaya koyduğu medeniyet ile insanlığın Türk milletine olan teveccühüne dikkat çekerek, "Şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bu yüce milletin tasarrufu dünyada yok demektir. Dünya bu aziz milleti bekliyor" dedi. "Bir milletin teknikte ileri gitmesi o milletin medeni olduğunu göstermez. Bir millet teknolojide çok ileri gider, ama medeniyette çok geri kalırsa düğün yapan masum insanları gaddarca bombardımana tabi tutar. Bugün dünya, bu barbarlığı, bu kaderi yaşıyor. Buna son verdirecek olan Türk milletinin tasarrufudur. Ele ele verdiğimizde, bir bilek, bir yürek olduğumuzda bütün bu zulümata son vereceğiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, hem bunun gerçekleşmesi hem de millet olarak ayakta kalabilmemiz için güçlü bir devlete ve çok güçlü bir orduya ihtiyaç olduğunu belirterek, TSK'ni dünyanın en güçlü ordusu yapmanın boynumuza borç, hepimize farz olduğunu söyledi. "Orduyu, devleti küçülteceğiz" diyenlerin, Türkiye'yi IMF'ye, Avrupa'ya kolay peşkeş çekmek için bunu yaptıklarına, 1919'da "Türk ordusunu terhis edeceğiz" diyen Lord Curzon'a, İngiliz'e çanak tuttuklarına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, AB yolunda oynanan bir oyuna da şöyle işaret etti:
"Bir Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de başörtüsü problemi mi var? Bunu çözecek olan AB'dir' diyor. Bu Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de bir güç var. O da ordudur. Ordu başörtüsüne müsaade etmediği için biz de başörtüsünü kabul edemiyoruz' demek istiyor. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bakınız ben size silahlı kuvvetlerin en üstün rütbelisinden bir delil getiriyorum. Sivaslı Edip Paşamız, 19 Mayıs'ta, 'Ben dindarım. Arkadaşlarım da dindardır. TSK kesinlikle başörtüsüne karşı değildir' dedi. Bu sözü söyleyen benim generallerim, eli öpülesi insanlardır. Amma sen, karanlık odalardan, karanlık localardan emir alırsan silahlı kuvvetlerini itham etmen çok tabiidir. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!"
Emisyon, emek, üretimEkonomik açıdan Türkiye'nin her gün biraz daha geriye gittiğini, enflasyonu düşürmek için atılan yanlış adımların stagflasyona (enflasyon içinde durgunluğa) yol açtığını, maliye, sigorta vergileri, hammadde ve enerji girdileri, kredi faizleri aşağı çekilmeden enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını İzmit'te de tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, kalkınmanın yolunun ise emisyonu genişletip, emeği devreye koyup, üretimi tahrik etmekten geçtiğini vurguladı. ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya'nın böyle kalkınmasına rağmen sıra bize gelince Merkez Bankası'nın devreden çıkartılarak Türkiye ile çocuk gibi oynandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, BTP iktidarında yapılacak olanı şöyle anlattı:
"Biz, dünyanın yaptığını yapacağız. Dünya, milli gelirinin % 30'unu tedavülde dolaştırır. % 30'un altında piyasada paranız olursa, gitgide zayıflar, batışa doğru gidersiniz. Almanya, %30 iç, % 30 dış olmak üzere milli gelirinin % 60'ını piyasada dolaştırdı. İngiltere, Fransa aynısını yapıyor. ABD ise % 30 iç, % 70 dış olmak üzere % 100'ünü dolaştırıyor. Bize de 'Para basmayın. Emisyonu genişletmeyin. Biz size yardım yaparız' dediler ve kendi paralarını memleketimize pompalamaya başladılar. Onun için bakkalda, lokantada, manifaturacıda, çiftçide dövizden geçilmiyor. Türk parası ölüme terk edildi."
BTP iktidarında hem Türk parasını dünyanın en güçlü parası yapacaklarını, Türk milletinin elini öptüreceklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Mevcut siyasilerden bunu beklemeyin. Bunlar, 2x2=10 eder' diyorlar. 2x2=4 ettiğini unuttular. Çünkü Avrupa hülyası bunlara çok dokundu. Dilerseniz en az bir dönem onları yatırın, istirahat etsinler. Kimi evinde, kimi hastanede, kimi postanede yatsın. Bize dört yıl müsaade edin. Göreceksiniz. İkinci yılda Avrupa'yı, üçüncü yılda Amerika'yı yakalayacağız. Dördüncü yılda T.C. Devletini kâinatın doruk noktasına oturtacağız."
Bunların yapılması için BTP'nin tek başına iktidar olması lazım geldiğini, "körle yatan şaşı kalkar" misali koalisyonla bu işlerin çözülemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz basiretli insanlarla, bu seçilmiş kadro ile yola çıktık. Onu iktidara getirelim ve de istediğimizi yaptıralım. Ben 200 vekille gelsem, yeminle konuşuyorum, istifa eder ayrılırım. Ben tiyatro oynamaya gitmiyorum. Ben ülkemi kalkındırmaya gidiyorum. İşin ilmi, işin sırrı bizdedir. Bütün bunları hayata geçirecek ve T.C. devletini, milletiyle, devletiyle, siviliyle, askeriyle bir bilek, bir yürek yaparak doruk noktaya çıkartacağız" dedi.
Türkiye'de çok büyük oyunlar oynandığını, devletle milleti, siville askeri karşı karşıya getirmek istediklerini, bunu yapanların, bilerek veya bilmeyerek ihanet edenlere maalesef alet olduklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Allah ayıktırsın" duasında bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, İzmit Kapalı Spor Salonunu tıklım tıklım dolduran İzmitlilere de tekrarlattığı, "bu devlet bizim devletimiz, bu millet bizim milletimiz, bu asker bizim askerimiz, biz kardeşiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi.
BTP'den başka çare yokToplantıda bir konuşma yapan BTP Genel Başkanı Ali Gedik ise, Kuvay-ı Milliye ruhu ile donanmış BTP'nin iktidara yürüdüğünü söyledi. Beklemeye tahammülü kalmayan Türkiye'nin BTP iktidarından başka çaresinin de olmadığını belirten Ali Gedik, "Artık endişeye mahal yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde Kuvay-ı Milliye geliyor, BTP geliyor. Sadece Türkiye'nin değil insanlığın meselelerini çözmek için, 2 yılda Avrupa, 3 yılda Amerika'yı geçmek, 4 yılda dünya lideri olmak için geliyor" dedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Kurucular Kurulu Üyesi Şefik Şengül ve İl Başkanı Cem Üstüner de yaptıkları konuşmalarda, adeta bir yangın yerine dönmüş bulunan Türkiye'yi bu yangından kurtaracak ve güvenilecek kadronun BTP kadrosu, liderin ise Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu belirttiler.