Bu kanaslar nereden geldi?
Diyarbakır'ın sokağa çıkma yasağının 63 gündür devam ettiği Sur İlçesi'nde teröristler kanas ile Pazartesi günü 1'i teğmen 5 askerimizi katletti. Çoğu suikast silahıyla bir haftada Sur'da 14 güvenlik görevlimizi kaybettik. Peki, bu kanaslar nereden geliyor?
02.02.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/HABER-ANALİZ
Çözüm sürecinin sona ermesiyle terör şehirlere taşındı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde Nusaybin'den Varto'ya çok sayıda ilçede sokağa çıkma yasağı uygulandı. Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde yasak 63., Şirnak'ın Cizre İlçesi'nde ise 52. gününe girdi. Bu iki yerleşim birimi dışında sokağa çıkma yasağı uygulanan idari birim kalmadı.
Sur'da 38 şehit
Terör örgütünün güvenlik güçlerinin yoğun çabalarına rağmen, hala daha Sur ve Cizre'de nasıl direndiği merak ediliyor? Bir izaha göre çözüm sürecinde yabancı istihbarat örgütlerinin bu iki yerleşim biriminde çok güçlü silah yığınağı yapılmasına destek verdiği öne sürülüyor. Bu durum Başbakan Davutoğlu'nun "Sur, Cizre ve Silopi'de birçok yabancı keskin nişancı tespit edildi" ifadesiyle farklı bir boyut kazandı. Hükümete yakın duran medya, paralı katillerden ikisinin Sırp çıktığını iddia etti. Keskin bir Sırp nişancının öldürüldüğü, bir diğerinin yakalandığı da öne sürüldü. Sırbistan'ın Ankara Büyükelçiliği ölü ele geçirilen ve yakalanan Sırplarla ilgili kendilerine bilgi verilmesini istedi. Ancak Ankara, bu konuda somut adım atmış değil. Başta günlük açıklamalarda bulunan Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere güvenlik birimleri bu konuda somut bir açıklama yapmış değil. Örneğin ele geçirilen Sırp keskin nişancının fotoğrafları basına dağıtılmadı. Dahası Rusya ile yaşanan en küçük bir olumsuzlukta Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılırken, Sırbistan'ın Anakara Büyükelçisi'ne benzer bir muamele yapılmadı. Oysa eğer Sırp keskin nişancı olayı gerçekse, küçük çaplı bir kıyametin kopması gerekirdi!
PKK'nın geçmiş eylem tarzları irdelendiğinde, keskin nişancı silahları kullanımının nadir bir uygulama olduğu ortaya çıkıyor. Bu silahları kullananların Sur'a ve Cizre'ye nasıl hakim olabildikleri gizemini koruyor.
Bu kanaslar hangi ülkeden?
Öte yandan Sur ve Cizre'de şehit olan güvenlik görevlilerimizin önemli bir bölümü suikast silahları ile vuruluyor. Bu silahlar 'kanas' olarak biliniyor. Kanas bir silah markası değil... Kanas kelimesi, 'Keskin Nişancı Silahı'nın kısaltması olan KNS'den türetilmiş. Ayrıca Arapça'da 'keskin nişancı'ya 'kannas' deniliyor. Dünyada çok sayıda ülke bu silahları üretiyor. Örnek vermek gerekirse Amerikan Barrett, Anzio Iron Works, McMillan Brothers Rifle Company, Remington Arms; Rus Dragunov; İngiliz Lee-Enfield; Avusturyalı Steyr; Sırp Zastava firmaları bu silahları üretiyor. Görüldüğü gibi bu silahı en fazla Amerikan firmaları üretiyor. Sur ve Cizre'de kullanılan silahların hangi şirketlere ait olduğu bilinmiyor.
Türkiye de üretiyor
Öte yandan Makine Kimya Endüstrisi (MKEK), Jandarma Genel Komutanlığı ile birlikte yüzde 100 Türk yapımı keskin nişancı silahı BORA-12 (JNG-90) modelini geliştirdi. MKE'nin Kırıkkale tesislerinde tasarımı ve üretimi gerçekleşen Bora-12; 7.62 mm çapında 1200 metre etki mesafesine sahip bir keskin nişancı tüfeği.
Çözüm sürecinin sona ermesiyle terör şehirlere taşındı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde Nusaybin'den Varto'ya çok sayıda ilçede sokağa çıkma yasağı uygulandı. Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde yasak 63., Şirnak'ın Cizre İlçesi'nde ise 52. gününe girdi. Bu iki yerleşim birimi dışında sokağa çıkma yasağı uygulanan idari birim kalmadı.
Sur'da 38 şehit
Terör örgütünün güvenlik güçlerinin yoğun çabalarına rağmen, hala daha Sur ve Cizre'de nasıl direndiği merak ediliyor? Bir izaha göre çözüm sürecinde yabancı istihbarat örgütlerinin bu iki yerleşim biriminde çok güçlü silah yığınağı yapılmasına destek verdiği öne sürülüyor. Bu durum Başbakan Davutoğlu'nun "Sur, Cizre ve Silopi'de birçok yabancı keskin nişancı tespit edildi" ifadesiyle farklı bir boyut kazandı. Hükümete yakın duran medya, paralı katillerden ikisinin Sırp çıktığını iddia etti. Keskin bir Sırp nişancının öldürüldüğü, bir diğerinin yakalandığı da öne sürüldü. Sırbistan'ın Ankara Büyükelçiliği ölü ele geçirilen ve yakalanan Sırplarla ilgili kendilerine bilgi verilmesini istedi. Ancak Ankara, bu konuda somut adım atmış değil. Başta günlük açıklamalarda bulunan Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere güvenlik birimleri bu konuda somut bir açıklama yapmış değil. Örneğin ele geçirilen Sırp keskin nişancının fotoğrafları basına dağıtılmadı. Dahası Rusya ile yaşanan en küçük bir olumsuzlukta Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılırken, Sırbistan'ın Anakara Büyükelçisi'ne benzer bir muamele yapılmadı. Oysa eğer Sırp keskin nişancı olayı gerçekse, küçük çaplı bir kıyametin kopması gerekirdi!
PKK'nın geçmiş eylem tarzları irdelendiğinde, keskin nişancı silahları kullanımının nadir bir uygulama olduğu ortaya çıkıyor. Bu silahları kullananların Sur'a ve Cizre'ye nasıl hakim olabildikleri gizemini koruyor.
Bu kanaslar hangi ülkeden?
Öte yandan Sur ve Cizre'de şehit olan güvenlik görevlilerimizin önemli bir bölümü suikast silahları ile vuruluyor. Bu silahlar 'kanas' olarak biliniyor. Kanas bir silah markası değil... Kanas kelimesi, 'Keskin Nişancı Silahı'nın kısaltması olan KNS'den türetilmiş. Ayrıca Arapça'da 'keskin nişancı'ya 'kannas' deniliyor. Dünyada çok sayıda ülke bu silahları üretiyor. Örnek vermek gerekirse Amerikan Barrett, Anzio Iron Works, McMillan Brothers Rifle Company, Remington Arms; Rus Dragunov; İngiliz Lee-Enfield; Avusturyalı Steyr; Sırp Zastava firmaları bu silahları üretiyor. Görüldüğü gibi bu silahı en fazla Amerikan firmaları üretiyor. Sur ve Cizre'de kullanılan silahların hangi şirketlere ait olduğu bilinmiyor.
Türkiye de üretiyor
Öte yandan Makine Kimya Endüstrisi (MKEK), Jandarma Genel Komutanlığı ile birlikte yüzde 100 Türk yapımı keskin nişancı silahı BORA-12 (JNG-90) modelini geliştirdi. MKE'nin Kırıkkale tesislerinde tasarımı ve üretimi gerçekleşen Bora-12; 7.62 mm çapında 1200 metre etki mesafesine sahip bir keskin nişancı tüfeği.