Bu sizce "kaç yüzlülüktür" acaba?

İki yüzlülük bunun yanında tek yüzlülük kalır.Dünyada iç-dış çelişkisinin bu düzeyde olduğu başka bir dönem yoktur.Neden mi bahsediyorum?Bir şeyden değil, birkaç şeydendir bahsettiğim.Sıralayayım.Bir.Dün Çanakkale'yi geçmek için, geçip de başta İstanbul olmak üzere bütün vatan sathını işgal etmek isteyen haçlıyı 253 bin şehit vererek durdurduk. Bilinen bir gerçek ama yine de yazayım.1914 yılının son sınıf öğrencileri Çanakkale Savaşı'na katıldığı ve hepsi şehit düştüğü için o yıl Trabzon Lisesi mezun vermedi. 19 Mayıs kutlamalarında bira sarhoşu olan gençlere hasseten duyurulur.Dün, varını yoğunu seferber etme pahasına Çanakkale'den geçemeyenlerin torunları bugün elini kolunu sallaya sallaya, bir işgalci güç misali ülkemizde dolaşıyor. Her bir işimize müdahale ediyorlar.Dün 253 bin şehit bu işgale dur derken, bugünkü iktidar ise her şehide bir milyon dolar borç düşecek şekilde ülkeyi aşağı-yukarı 253 milyar dolar borçlandırarak işgalci güçleri, bir alacaklı cakasıyla ülkenin sahibi yaptı.Bu da yetmemiş gibi, dünün müstevlisinin bugünkü oluşumu olan AB'ye ülkeyi sokmak için her türlü tavizi seve seve verdi. Sonra da Çanakkale Savaşı'nın yıldönümünde gözyaşı döktü. İki.Ülkeyi 19 Mayıs 1919 yıllarından daha beter hale sokanlar, Sevr'i hortlatanlar, kimi Hindü, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela misali, batılı işgal güçlerinin bugünkü mümessillerine ülkenin en kıymetli madenlerini, arazilerini, tersane, liman ve havaalanlarını hibe edenler kalktı 19 Mayıs kutlamalarına bol keseden attı tuttu.Üç.Son olarak da 29 Mayıs İstanbul'un fethi kutlamaları yapılacak. İstanbul sur içinde Bizans Devleti hayalini gerçekleştirmek isteyenlere sonsuz imkanlar sunanlar, önlerini açanlar, bu kavgayı verenlere "Ekümeniklik/Bizans'ın halifesi" unvanını lütfedenler(!) "haydi gençler fetih kutlamalarına" pankartları asıyor uygun gördükleri iki direk arasına.Buradaki "Fetih Kutlaması" İstanbul'un yeniden Bizans'a teslim edilmesi anlamında değildir inşallah.Bütün bunlar kaç yüzlülüktür sizce?Bir millet bu kadar korkunç bir oyunun nasıl farkına varamıyor?Bu; "önce canavarla parçalayıp sonra oturup ağlamaktan" başka neye benziyor?Ülke şu anda işgal yıllarından farklı bir hal içinde midir sizce?Ülkenin en kıymetli madenleri yabancılara satılmış.Yabancılar milyonlarca dönüm arazi satın almış.İç-dış borç toplamı 350 milyar dolara baliğ olmuş.Azınlık kavramı AB tarafından kıvamına getirilmiş.Nesil perişan,Aidiyet duygusu sizlere ömür.Milli duyarlılık mevta.Ve birileri kurtuluş ve fetih kutlamaları yarışında.Kim mi bu birileri?Ülkeyi yukarıda ancak bir kısmını sıralayabildiğim hale getirenlerden başka kim olacak?Bütün bu anlattıklarım size göre değilse okumanıza gerek yok. Hatta inanmanıza da gerek yok.Şubat 2003'te de bir Iraklıya ülkesiyle ilgili benzeri olayları anlatsaydım, o da inanmayacaktı.Hatta beni "ruh yallah!" diye kovardı bile.İnşallah mart 2003 tarihindeki Irak gibi olmasınız/olmayız.