Evet, AKP döneminde 137 milyon metrekare taşınmaz satılmış.
En ilginç olanı ise en çok toprağın İstanbul gibi tarihi ve Antalya gibi turistik illerden değil de Anadolu’nun kıraç toprakları ile ünlü Yozgat’tan satın alınması…
Bunu biz söylemiyoruz.
Devletin Sorumlu Bakanı söylüyor, resmî kayıtlar söylüyor.
İnsan ister istemez, “Yozgat’ta neler oluyor?” diye sormak durumunda kalıyor. Kamuoyunun dikkati Yozgat’a çevrilince AKP cenahından, “Endişe edilecek bir şey yok. Yozgat’tan toprak alanlar Avrupa’da yaşayan Türkler. Çifte vatandaş oldukları için kayıtlarda ‘yabancı” diye geçiyor!” türünden açıklamalarda bulunuyor.
İnsanın kendi vatandaşına “yabancı” demesi AKP’nin ayrı bir ayıbı amma konumuz şimdi bu değil…
Ve zaten kim ne derse desin bu açıklama inandırıcı da değil.
Evet, uygulanan politikalarla köylü toprağına küstürülüyor, toprağı terk ediyor.
Bu terkin iki yolu ile yüz yüzeyiz.
Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamayınca bankalara borçlanıyor. Bankalar da haciz yoluyla köylünün toprağına el koyuyor. İkinci yol ise, köylü uygulanan politikalar sebebiyle köyünde karnını doyuramayınca toprağını satıyor, birileri de satılan bu toprağı adeta kelepire kapatıyor.
Ve meseleyi kazıdığımızda çoğu zaman işin içinde yabancı bankalar, yabancı eller olduğunu görüyoruz…
Yozgat’a baktığımızda da bir “Toprağı terk ediş” görüyoruz. Bir önceki yazımızda bunu tablo olarak belirtmiştik amma teknik bir mesele olduğu için olacak o tablo internet sitesinden verilememiş.
Biz “Yozgatlının Yozgat’ı terk ediş tablosunu” satırlara dökerek sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Yozgat’ın nüfusu 2009 yılında 487 bin 365 kişi iken 2010 yılında 11 bin 296 kişi azalarak 476 bin 096 kişiye düşmüş.
2011 yılında Yozgat’ı 11 bin 602 kişi daha terk etmiş ve Yozgat’ta 465 bin 694 kışı kalmış.
Yozgat’taki nüfus azalması 2012 yılında da hız kesmemiş, Yozgat’ımızı geçen yıl tam 12 bin 438 kişi terk etmiş ve Yozgat’ta 435 bin kişi kalmış.
Yani 2010’da Yozgat’ta 476 bin kişi varken 2013’ün başlarında kala kala 453 bin 211 kişi kalmış. Son üç yılda her yıl ortalama 11–12 bin Yozgatlı Yozgat’ını terk etmiş.
Şimdi soruyu tekrar soralım… Yozgatlı Yozgat’ı terk ederken Yurt dışındaki insanlar İstanbul gibi tarihi, Antalya gibi turistik şehirlerden, yani sahillerden değil de niye Yozgat’tan toprak alıyor? Bunun bir hikmeti olmalı değil mi?
Hal böyle olunca “Yozgat’ın altında ve üstünde neler var?” diye merak ettik… Yozgat Valiliği boş durmamış, ilin yer altı ve yerüstü envanterini ellerindeki imkânlar ölçüsünde çıkartmış ve bunu geniş bir rapor halinde kamuoyu ile paylaşmış.
Tahmin ettiğimiz gibi Yozgat uranyum ve toryum bakımından çok zengin. Linyit dersen 1 milyar 250 milyon tonun üzerinde. Bu daha bilineni.
Yozgat toprağında şunlar var:
l. Demir, 2. Kömür, 3. Kurşun, 4. Mermer, 5. Kuvars, 6. Altın, 7. Bakır, 8. Uranyum.
Zengin jeotermal sahalar…
Ve daha nice madenler…
Bunlar, Türkiye’deki yetersiz teknolojilerle elde edilebilen tür ve miktarlar.
Sadece bu kadarı bile Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli manivelası ile topraktan çıkartılıp milletin hizmetine sunulduğunda Yozgat’ın imkânları sadece Yozgat’ı değil bütün Türkiye’yi en az 50 yıl götürür. O zaman Yozgatlı Yozgat’ını terk etmez ve Yozgat’a “yabancı” olarak yalnızca “işçiler” gelir.
Bir de meraklılar tabi… “Nasıl oldu da bir Yozgat bir Türkiye’yi böyle ihya etti” sorusunun cevabını görmek için…
En ilginç olanı ise en çok toprağın İstanbul gibi tarihi ve Antalya gibi turistik illerden değil de Anadolu’nun kıraç toprakları ile ünlü Yozgat’tan satın alınması…
Bunu biz söylemiyoruz.
Devletin Sorumlu Bakanı söylüyor, resmî kayıtlar söylüyor.
İnsan ister istemez, “Yozgat’ta neler oluyor?” diye sormak durumunda kalıyor. Kamuoyunun dikkati Yozgat’a çevrilince AKP cenahından, “Endişe edilecek bir şey yok. Yozgat’tan toprak alanlar Avrupa’da yaşayan Türkler. Çifte vatandaş oldukları için kayıtlarda ‘yabancı” diye geçiyor!” türünden açıklamalarda bulunuyor.
İnsanın kendi vatandaşına “yabancı” demesi AKP’nin ayrı bir ayıbı amma konumuz şimdi bu değil…
Ve zaten kim ne derse desin bu açıklama inandırıcı da değil.
Evet, uygulanan politikalarla köylü toprağına küstürülüyor, toprağı terk ediyor.
Bu terkin iki yolu ile yüz yüzeyiz.
Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamayınca bankalara borçlanıyor. Bankalar da haciz yoluyla köylünün toprağına el koyuyor. İkinci yol ise, köylü uygulanan politikalar sebebiyle köyünde karnını doyuramayınca toprağını satıyor, birileri de satılan bu toprağı adeta kelepire kapatıyor.
Ve meseleyi kazıdığımızda çoğu zaman işin içinde yabancı bankalar, yabancı eller olduğunu görüyoruz…
Yozgat’a baktığımızda da bir “Toprağı terk ediş” görüyoruz. Bir önceki yazımızda bunu tablo olarak belirtmiştik amma teknik bir mesele olduğu için olacak o tablo internet sitesinden verilememiş.
Biz “Yozgatlının Yozgat’ı terk ediş tablosunu” satırlara dökerek sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Yozgat’ın nüfusu 2009 yılında 487 bin 365 kişi iken 2010 yılında 11 bin 296 kişi azalarak 476 bin 096 kişiye düşmüş.
2011 yılında Yozgat’ı 11 bin 602 kişi daha terk etmiş ve Yozgat’ta 465 bin 694 kışı kalmış.
Yozgat’taki nüfus azalması 2012 yılında da hız kesmemiş, Yozgat’ımızı geçen yıl tam 12 bin 438 kişi terk etmiş ve Yozgat’ta 435 bin kişi kalmış.
Yani 2010’da Yozgat’ta 476 bin kişi varken 2013’ün başlarında kala kala 453 bin 211 kişi kalmış. Son üç yılda her yıl ortalama 11–12 bin Yozgatlı Yozgat’ını terk etmiş.
Şimdi soruyu tekrar soralım… Yozgatlı Yozgat’ı terk ederken Yurt dışındaki insanlar İstanbul gibi tarihi, Antalya gibi turistik şehirlerden, yani sahillerden değil de niye Yozgat’tan toprak alıyor? Bunun bir hikmeti olmalı değil mi?
Hal böyle olunca “Yozgat’ın altında ve üstünde neler var?” diye merak ettik… Yozgat Valiliği boş durmamış, ilin yer altı ve yerüstü envanterini ellerindeki imkânlar ölçüsünde çıkartmış ve bunu geniş bir rapor halinde kamuoyu ile paylaşmış.
Tahmin ettiğimiz gibi Yozgat uranyum ve toryum bakımından çok zengin. Linyit dersen 1 milyar 250 milyon tonun üzerinde. Bu daha bilineni.
Yozgat toprağında şunlar var:
l. Demir, 2. Kömür, 3. Kurşun, 4. Mermer, 5. Kuvars, 6. Altın, 7. Bakır, 8. Uranyum.
Zengin jeotermal sahalar…
Ve daha nice madenler…
Bunlar, Türkiye’deki yetersiz teknolojilerle elde edilebilen tür ve miktarlar.
Sadece bu kadarı bile Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli manivelası ile topraktan çıkartılıp milletin hizmetine sunulduğunda Yozgat’ın imkânları sadece Yozgat’ı değil bütün Türkiye’yi en az 50 yıl götürür. O zaman Yozgatlı Yozgat’ını terk etmez ve Yozgat’a “yabancı” olarak yalnızca “işçiler” gelir.
Bir de meraklılar tabi… “Nasıl oldu da bir Yozgat bir Türkiye’yi böyle ihya etti” sorusunun cevabını görmek için…
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015