Kunduz'un düşürülmesi sırasında, daha çok Taliban'ın yabancı savaşçılarının oluşturduğu bir grubun Mezar-ı Şerif'in 12 mil batısındaki Erganak'ta teslim olmaya niyetlendiklerini belirten Amir Han, ancak bu askerlerin orada teslim alınması yerine Mezar-ı Şerif'e getirilmelerinin hatalar zincirinin ilk halkasını oluşturduğunu anlattı.
Kunduz'daki Taliban komutanının da yabancı askerlere silahlarını verip teslim olmalarını söylerken, onlara "hapse atılacaksınız" uyarısında bulunmamasının da ayaklanmanın temelini hazırlayan bir başka olay olduğunu belirten Amir Han, sonuçta teslim olan Taliban askerlerinin Raşit Dostum'un güçleri tarafından silahlarından arındırıldıklarını kaydetti.
Söz konusu güçlerin, 5 kamyondaki Taliban askerlerinin ilk 3 kamyonda bulunan bölümünü arayıp, son 2 kamyonu aramadıklarını kleri iddia eden Amir Han, aynı gün kalede üzerindeki bombayı patlatarak hemkendisi hem de General Raşit Dostum'un polis şefini öldüren Taliban askerinin de gözden kaçan ve aranmayan grupta olduğunu söyledi.
Bunun üzerine Taliban askerlerinin aranıp ellerinin bağlanması kararının alındığını, ancak bu girişimin de onları "ellerimizi bağlayıp bizi öldürecekler" korkusuna sevk ettiğini öne süren Amir Han, Reuters ve Alman ARD televizyonu kameramanları ile 2 CIA ajanının varlığının da bu kuşkuları arttırdığını iddia etti. Amir Han, bundan sonra başlayan olayların ise önlenemediğine dikkat çekti.