Dağları tribün, seni şampiyon yapacağız!

 Türkiye Futbol Federasyonu'nun Gümüşhanespor'a vermiş olduğu 5 maç seyircisiz oynama cezası tartışmaları kentte gündemin ilk sırasındaki yerini koruyor.
Basın açıklamaları ve özellikle sosyal medyada yapılan yorumlardan anlıyoruz ki kararın adil olmadığı, taraflı ve haksız bir karar olduğu noktasında herkes hemfikir.
Ayrıca bu haksız kararın yanında kulübe verilen 38 Bin TL'lik para cezası da kabul edilebilir türden değil. Bir takım bu kadar mağdur edilemez. Yazıktır. Günahtır.
Kısaca vicdansızlığın kol gezdiği bir dünyada yaşıyoruz.
Zor ve sınırlı şartlar altında 2. Lig kırmızı grupta şampiyonluk mücadelesi veren Gümüşhanespor'un tüm engellemelere inat, ipi göğüsleyeceğine inanıyoruz.
Son hafta oynadığı Kayseri Erciyesspor maçında bunun sinyallerini gördük. Gol oldu yağdı Erciyes'in tepelerine. Siz kalelerine deyi verin.
Cezanın verilme nedeni Ankaragücü maçı gösterilse de bu maça gelinceye kadar sicilinde hiçbir leke bulunmayan kulübün zor duruma bırakılmasının altında ?bize göre- başka sebepler var.
Lügatlarında "kavga, kin ve düşmanlık" kelimeleri bulunmayan Gümüşhaneliler, gelen misafirlerini altın kalplerinin en müstesna yerinde misafir eden bir neslin torunlarıdır.
Koltukları kıran Ankaragücü taraftarları. Seyirciyi tahrik eden onlar. Askere ve polise saldıran onlar.
Cezanın en ağırını Gümüşhanespor'a kes. Adil değilsin TFF.
Ankaragücü taraftarlarının yerlerinden sökerek sahaya attıkları koltukları maçın gözlemcisi hiç görmedi mi? Bu olaylar yaşanırken gözlemci nereye bakıyordu acaba? Merak ediyorum.
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" sözünü doğrulatacak türden garip bir durum var ortada sizin anlayacağınız dostlarım.
Bundan sonra yaşanılan haksız durumdan kulübün dersler çıkarması gerekir. Biz futbolun sahada oynandığını zannediyoruz ama başkaları bunu yeşil sahaların dışında da ustaca oynuyormuş meğer.
Futbol federasyonu böyle haksız kararlar verdikçe daha çok eleştiriye maruz kalacak. Eğer kendisine çeki düzen vermez ise Türk futbolunu iyi günler beklemiyor. 
Tarafsız olması gereken federasyonun bu adaletsiz tutumdan ve kötü zandan nasıl kurtulur? Bu sorunun cevabını ehline bırakıyoruz.
Belli ki Gümüşhanespor başarılı olup, zirve yarışına devam ettiği sürece benzer engellemeler ve saldırılarla daha sık karşılaşacağı kanaatindeyiz.
Kulüp başkanlığında çok deneyimli olan Kaya Büyükbayraktar'ın As Başkan kadim dostum Mutlu Gürler Bey'in bundan sonra TFF nezdinde güçlü bir lobi faaliyetine başlamaları gerekiyor.
Yazının başlığına dönersek...
Seyircisiz oynanacak maça taraftarların "Gümüşhane Takımına Sahip Çıkıyor" düşüncesinden hareketle hatıra bilet basmaları bana Eskişehirspor'un 2016 yılında "hatıra bilet" kampanyasını hatırlattı.
Benzer cezaya maruz kalan Eskişehirspor plaka numarasını binle çarparak 26000 adet bileti satışa sunmuş ve Eskişehirli vatandaşlar biletlerin tamamını satın alarak takımına destek olmuşlardır.
Bizde Eskişehir'deki Gümüşhaneliler Derneği olarak, sonu 29 olan biletlerden alarak Eskişehirspor'a destek olmuştuk.
Gümüşhane spor taraftarlarının kentin markası haline gelen takımı sahiplenme ve destek olma düşüncelerinden hareketle kampanyalarına katılmamak mümkün mü?
Sadece Gümüşhane ile sınırlı kalmamalı bu kampanya. Gurbette yaşayan hemşerilerimizle, sivil toplum kuruluşlarıyla temasa geçilerek kampanyanın kapsamı genişletilmelidir.
Görüyorum ki internet ortamında bu doğrultuda güzel çalışmalar yapılıyor. Bir kent bu anlamda adeta ayağa kalkarak "dağları tribün, seni şampiyon yapacağız" diye haykırıyor. 
Bu sese kulak vermek lazım diyorum ben de.