Davet de, icabet de istiklal için?

Geçtiğimiz pazar günü İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi'nde (Mydonese Showland) BTP'nin İstanbul İl Kongresi yapıldı. Program bir kongreden ziyade, bir şölen havasında geçti. Çok yoğun bir katılımın olduğu kongrede erken saatlerde bile devasa salonda yer kalmamıştı. Salonu hıncahınç dolduran kalabalığın coşkusu, gözlerine yansımıştı. Salonun dışında kalmasına rağmen aynı atmosferi teneffüs etmek isteyen halk, program bitinceye kadar beklemeyi tercih etti.Programa kimler katılmıştı. Genç- yaşlı; kadın- erkek; amir- memur; işçi- patron; öğrenci- akademisyen kısacası toplumun her kesimi davete icabet etmişti. Bu davet vatan için, millet için, bayrak için, sancak içindi. Bu çağrı "Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın" demek içindi. Bu çağrı laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar kalması içindi. Bu çağrı ülkemizi kâinat devleti yapacak Milli Devleti-Sosyal Devleti imar ve ihya etmek içindi. Bu çağrı millet adına BTP'yi iktidara taşımak içindi.Bu çağrıya icabet ise,  milletin AB'ye, ABD'ye rest çekmesiydi. Bağımsızlığı karakter edinmiş bir ruh haline sahip olmasıydı. "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!" demek içindi. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ." demek içindi.Prof. Dr. Haydar Baş her zaman olduğu gibi milletin gür sesi olmuştu. Konuştukça salondaki coşku daha da artıyor, salon Sayın Baş'la bütünleşiyordu. Haydar Baş, milletin beklentisi, BTP milletin ümit kapısı olmuştu artık. Son dönemde üzerine gelinmesi, Haydar Baş ismi etrafında spekülasyon oluşturulmak istenmesi karşısında bakınız ne diyordu sayın Baş:"Beni iyi tanıyın. Ben Oğuz boylarındanım, kanım tertemiz. Muhterem Atatürk'ün buyurduğu, 'asil kan' dediği, işte benim kanım bu.""Biz hep devlet - millet, sivil- asker birlikteliği için çalıştık, bu fitneyi ortaya atanlar işte bu birlikteliğe karşı çıkanlardır" diyordu."Biz ordu dedik, niçin ordu diyoruz? Milletin ve devletin ayakta durabilmesi için, kuvvetli bir koruma iradesinin olması zaruridir. Eğer sizin ordunuz yoksa devletiniz de yoktur. Ordusu ve devleti olmayan milletler çok affedersiniz sürüdürler."Haydar Baş'ın olduğu her yerde mutlaka birlik hedefi de vardır. Ülkemizin devleti ve milletiyle bir ve beraber olması onun ideallerinden ve projelerinden bir tanesidir."Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler Ural ve Altay kökenlidir. Fitneyle bizi böldüler, fitneyle aramızı açtılar. Kürdü, Lazı, Çerkezi hepsi Altay ve Urallar'dan gelmedirler, araştırın bakın, ben bir bilim adamı olarak konuşuyorum. Onu bir tarafa çektiler, bunu bir tarafa çektiler, onun için merhum Atatürk o kadar isabetli buyurmuş. 'Ne Mutlu Türk olana' dememiş, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' demiş. Yani bu coğrafyada, Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan Arap olsun, Kürt olsun, Laz olsun, Çerkez olsun bu vatanın evladına ne mutlu."Kongreye bizzat katılan veya ekranları başında izleyenler tek kelime ile "muhteşem" diyorlardı. Genel Başkanı ile, projesi ile, kadrosu ile, halk desteği ile, profesyonel organizasyonu ile Kuva-yı Milli'ye yürüyüşünde biz de varız diyorlardı. BTP lideri Prof. Dr. Baş, ""biz hazırlıklı geliyoruz. "Şimdi gelin bir döneme mahsus olmak üzere partilerimizi unutalım. Hepimizin bir partisi vardır, bunları bir unutalım. Bağımsız Türkiye Partisi'ne bir defaya mahsus olmak üzere oyumuzu verelim ve hayatımızın akışını değiştirelim." diyerek vatandaşlardan sadece bir dönem için destek istedi. BTP sevdalısı genç- ihtiyar; çoluk- çocuk tüm İstanbulluların hıncahınç doldurduğu, büyük bir gövde gösterisine sahne olan kongre, adeta bayram şöleni ve hatta iktidara yürüyüşün ayak sesleri olarak nitelendirildi.İzleyenler Prof. Dr. Haydar Baş beyefendiyi çok emin ve çok kararlı konuşan ve dediklerini de yapan tek kişi olarak gördüklerini teyit ettiler.Geçen devre oylarını kandırıldıkları için BTP'ye vermediklerini, binlerce defa pişman olduklarını, artık tek umutlarının Haydar Baş olduğunu söylediler; Bu sefer oylarımız BTP'ye dediler.Hülasa olarak halkımız, "Bütün partileri denedik; denenmeyen tek parti BTP diyor. Bütün liderleri denedik; denenmeyen tek lider Haydar Baş diyor.Diğer partilerin birbirinden hiç farkı yok hepsi AB'ci, ABD'ci, IMF'ci yani mandacı; farklı olan tek parti ne AB ne ABD tek çözüm Bağımsız Türkiye diyen BTP diyorlar.Bugüne kadar vaatlere oy verdik; artık desteğimiz proje sahibi tek parti BTP'ye diyorlar."İstanbul'daki tarihi buluşmada Kâinat Devleti Türkiye'yi görür gibi olduk. Milletimizin gözü aydın olsun.