logo
16 TEMMUZ 2025

Değerler'Değirmenler'Su taşıyanlar?

09.08.2007 00:00:00
Altyapı çalışmaları hayli eski yıllara kadar uzansa da, bu değirmenin bendine su bağlanıp taşının dönmeye başlama tarihi bilindiği gibi üç Kasım 2002'dir ve bu değirmenin adı AKP'dir.AKP değirmeni, bildiğimiz arpa, buğday, mısır öğüten değirmenlerden tamamen farklıdır. Şeklen bir değirmen gibi tasarlanmış olan bu yapının görevi; Müslüman Türk milletinin binlerce yıllık birikimini, zenginliklerini ve değerlerini öğütmektir.Tüm değerleri ile birlikte aziz milletimizi de, gelecek nesilleri de öğütmek için kurulan bu değirmenin projesi dış kaynaklı fitne-fesat merkezlerine aittir ve fakat duvarların örülmesinde, taşında-tuğlasında, çimentosunda-kirecinde daha çok yerli elemanlar ve ameleler kullanılmıştır. Bazı armut efendilerin, Ahmet ve Mehmet efendilerin sınırsız katkılarını celbetmek için de boyasında yeşil renk tercih edilmiştir.AKP değirmeninin inşa aşamasındaki süreci iyi anlamak için bir miktar iktibas yapmamıza müsaade edin:"ABD yönetiminin ideologlarından Dinesh D'Souza, 1995 yılında yazdığı kitabında "Biz İslam köktenciliğini dönüştürmeliyiz, onları liberalleştirmeliyiz" demişti. Bu program Türkiye'de AKP iktidarını üretti.Umur Talu'nun nakline göre, kendisi ırkçı olduğu halde "Irkçılığın sonu" adıyla bir kitap yazan Dinesh D'Souza şöyle di-yordu: "İslam bir zamanlar büyük bir medeniyetti. Sonra bir sürü şey oldu, hiçlik seviyesine indi. Şimdi tek kıymetli üretimi petroldür. En son ne zaman, büyük bir İslam keşfinden, buluşundan söz edildiğini duydunuz ki? Şimdi olan biten, aşağılanmış bir medeniyetin, daha iyi fikirleriyle İslam'a uzanan başarılı bir medeniyete küfrüdür. İslam, tarihi olarak hep kılıçla yönetmiştir. İslam İmparatorluğu da böyle oluşmuştu. Biz İslam köktenciliğini dönüştürmeliyiz. Onları liberalleştirmeliyiz. ABD'nin dış politikası, Irak ve İran'daki totaliter rejimleri yıkıp, Batı'nın kapitalizm, demokrasi ve bilim düşüncelerini oraya taşımaktır." Graham Fuller ve Paul Henze de 1980'li yıllardan itibaren, "Atatürkçülük ölmüştür. Ulus devletler dönemi bitmiştir. Türkiye, Osmanlı gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir. Bunun için en iyi yol Ilımlı İslam'dır. Etnik kimlikler kendilerini ifade edebilmelidir" demeye başlamıştı. Sonuçta, Ilımlı İslam ve köktenciliği dönüştürme projeleri birbiri ardına uygulandı ve projeyi kabul edenler Türkiye'de tek başına iktidar yapıldı.Önce Turgut Özal'ı iktidar yaptılar, Özal, konuyu "Federasyonu tartışalım" noktasına kadar götürdü ve kendisine bağlı özel bir istihbarat örgütü kurmaya çalışarak, Ilımlı İslam projesini hayata geçirdi. Zaman içinde bu proje kapsamında eğitimden geçen nesiller, ağırlıklı olarak ANAP ve Refah Partisi'ne egemen oldu. ANAP iktidardaki teslimiyetçi ve vurguncu politikalar yüzünden yıpranınca, kadrolar Refah ve sonra Fazilet Partisi içinde kendisini gösterdi. Fazilet Partisi içinde "Yenilikçi kanat" adını alan dönüşüme uğramış kadrolar, Graham Fuller'in açık teşviki ile AKP'yi kurarak, liberalleşmeyi, IMF politikalarını savunmaya başladı. Parti programlarına bile kendilerine ABD'den gönderilmiş metinleri aynen geçirdiler. "Küreselleşme, hiçbir ülkenin ada olmasına, yani ulusal nitelikte kalmasına izin vermez" dediler. Küreselleşmenin şehir devletleri planını aynen kabul ettiler. Projenin ABD'deki mimarları ile birebir ilişkiye giren ve bu noktadan sonra TÜSİAD'ın de desteğini arkasında bulan AKP, tek başına iktidar yapıldı. Ve "Irak ve İran'daki totaliter rejimleri yıkıp, Batı'nın kapitalizm, demokrasi ve bilim düşüncelerini oraya taşımak" diye özetlenen "ABD'nin dış politikası" uygulanmaya başlandı. ABD ordusu, Irak ve İran'daki totaliter rejimleri yıkmak hedefiyle, Türkiye'nin güneyine yerleşti! "Biz İslam köktenciliğini dönüştürmeli-yiz, Onları liberalleştirmeliyiz" diye başlayan fikir jimnastiği, Türkiye'nin ve bütün Ortadoğu'nun işgaline yol açan bir süreci başlatıyordu. Ekonomik, siyasi ve kültürel işgal tamamlanmış, sıra askeri işgale gelmişti. AKP'li Zafer Üskül, bugün Graham Fuller'in sözlerini tekrarlıyor! (Arslan Bulut, Yeni Çağ, 7-8-2007).Tek kelime ile Müslüman Türk milletinin kimyasını bozmak için kurulan AKP değirmeninin proje sahiplerini ve içerde üstlenici firmaları okudunuz ve bu değirmen geride bıraktığımız beş yıl içinde proje sahiplerinin planlarından bir santim sapmamak kaydıyla öğütme görevini yerine getirdi.Değirmenin kuruluş aşamasında ve sonradan öğütme faaliyetlerinde destek veren çevreler çeşitli vesilelerle bir bir açıklandı, kuruluş amacı, kimlerin niçin kurduğu kimler adına çalıştığı ayan-beyan ortaya çıktı.Yani anlaşıldı ki; bu değirmen bu coğrafyayı vatan tutmuş olan Müslüman Türk milletinin inancını,hassasiyetlerini,değer yargılarını öğütmek, bitirmek için kurulmuştur.Bu toprakları çok pahalıya mal etmiş, şehitlerin kanı karşılığında vatan yapmış olan ve halen de uğrunda şehit vermeye devam eden bu çilekeş millet, sahte kılavuzların sayesinde, ılımlı İslamın taşeronluğunu üstlenmiş olan çevrelerin yönlendirmesiyle, burnunun önünü göremeyen armut efendilerin sayesinde, kendini, kendi değerlerini öğüten bu değirmene su taşımaya bir kez daha karar vermiştir.CIA'nın istasyon şefi Graham Fuller ve saz arkadaşlarının projelendirip faaliyete soktuğu AKP değirmenine su taşıyanlar arasında Mutafyanları, Semerciyanları, Çandargilleri, Eserleri, esmezleri, Dimitrileri, Bartelemeo'ları, cümle papaları, papazları, keşişleri kardinalleri ve hahamları görüyoruz. Kollarında kovalar birbirlerinin tabanlarını çiğniyorlar değirmene su yetiştirmek için. Bu kesimin gayretleri normaldir, çünkü bu değirmende öğütülen Müslüman Türk milletinin değerleridir, hassasiyetleridir, örfüdür, geleneğidir, aile bağlarıdır, vatan aşkıdır, şehadet sevdasıdır, ecdadı hayırla yadetme duygularıdır?AKP değirmenine su taşıma faaliyetinde enteresan kesimleri de görüyoruz. Koşarken, koştururken, kolları papazların kollarına, kovaları hahamların kovalarına çarpan, Dimitrilerin, Mutafyanların tabanlarına basan, ya da onlar tarafından tabanlarına basılan cübbeli,sakallı, şalvarlı hacı efendiler görüyoruz. Tam tesettürlü rahibelerle el ele, kol kola değirmene su taşıyan çarşaflı, tesettürlü Ayşeler, Zeynepler görüyoruz. Kendini öğüten, kendi değerlerini öğüten, biraz sonra taşının altından kendi çocuklarının,torunlarının kolu-parmağı çıkacak olan bir değirmene, aman durmasın diye su taşıyan bir kitle ile karşı karşıya olduğumuza göre "Ilımlı İslam" aşısı tutmuştur diyebiliriz ve uykularımızı terk edebiliriz. Kimleri öğüttüğü ve kimler için öğüttüğü artık belli olan bu değirmene su taşıyanlar arasında, vatan nedir, vatan uğruna ölmek nedir, bağımsızlık nedir ve nasıl kazanılır ve nasıl muhafaza edilir gibi soruların bizzat cevabı olan zinde güçleri de görüyoruz. Bir milleti, bir devleti ve bir coğrafyayı topyekun buharlaştırmayı hedefleyen bir proje ve bu hain, bu sinsi projede görev alan bir millet? Madem ki farkındayız, madem ki farkında olanlar günden güne çoğalıyor, bu değirmenin taşı bir gün duracaktır inşallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Aziz Karaca / diğer yazıları
İşte menfur eylemin ürkütücü boyutu
Darbe girişiminden bu yana kaç kişi tutuklandı?
Dervişoğlu Grup Toplantısı'nda konuştu
'Makyajlanmış Sevr'e imza atmayacağız'
Ne görüştüler?
Adalet Bakanından açıklama
6 aylık açık 980 milyar TL
Bütçede dev açık
ABD'den savaşı körükleyecek hamle
Patriotlar sevk edilmeye başlandı
Faiz indirimi yalanlaması
Bakanlıktan 'Şimşek' açıklaması
Esad katletmedi...
Suriye'deki çatışmalarda ölü sayısı 203'e yükseldi
İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ni gasp etti
Filistinli belediyenin yetkilerine el koydu
Tekirdağ'da çıkan orman yangını geniş alana yayıldı
Yerleşim yerine ilerliyor
Hüseyin Baş'tan 15 Temmuz mesajı
'Egemenlik milletindir'
Erdoğan, TBMM'de konuştu
'Millet şanlı bir destan yazdı'
İsrail'in de dahil olduğu çatışmalar duracak mı?
Suriye yönetimi: Süveyda’da ateşkes ilan edildi
Özellikle gençler göç ediyor
2023'te göç veren İstanbul, geçen yıl göç aldı
"Seyirlik tehditlerini umursamadık"
Rusya'dan Trump'a şok cevap
15 Temmuz'un kara kutuları firarda
Türkiye onları neden getiremiyor?
İşte menfur eylemin ürkütücü boyutu
Darbe girişiminden bu yana kaç kişi tutuklandı?
Dervişoğlu Grup Toplantısı'nda konuştu
'Makyajlanmış Sevr'e imza atmayacağız'
123456789101112131415
İşte menfur eylemin ürkütücü boyutu
Darbe girişiminden bu yana kaç kişi tutuklandı?
Dervişoğlu Grup Toplantısı'nda konuştu
'Makyajlanmış Sevr'e imza atmayacağız'
Ne görüştüler?
Adalet Bakanından açıklama
6 aylık açık 980 milyar TL
Bütçede dev açık
ABD'den savaşı körükleyecek hamle
Patriotlar sevk edilmeye başlandı
Faiz indirimi yalanlaması
Bakanlıktan 'Şimşek' açıklaması
Esad katletmedi...
Suriye'deki çatışmalarda ölü sayısı 203'e yükseldi
İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ni gasp etti
Filistinli belediyenin yetkilerine el koydu
Tekirdağ'da çıkan orman yangını geniş alana yayıldı
Yerleşim yerine ilerliyor
Hüseyin Baş'tan 15 Temmuz mesajı
'Egemenlik milletindir'
Erdoğan, TBMM'de konuştu
'Millet şanlı bir destan yazdı'
İsrail'in de dahil olduğu çatışmalar duracak mı?
Suriye yönetimi: Süveyda’da ateşkes ilan edildi
Özellikle gençler göç ediyor
2023'te göç veren İstanbul, geçen yıl göç aldı
"Seyirlik tehditlerini umursamadık"
Rusya'dan Trump'a şok cevap
15 Temmuz'un kara kutuları firarda
Türkiye onları neden getiremiyor?
İşte menfur eylemin ürkütücü boyutu
Darbe girişiminden bu yana kaç kişi tutuklandı?
Dervişoğlu Grup Toplantısı'nda konuştu
'Makyajlanmış Sevr'e imza atmayacağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.