Bugün gerek İslamî açıdan gerekse de millî açıdan tuhaf fikirler üretenlerin ortak özelliği "değişmiş" olmaları değil mi?Dün bugünün tamamen zıttı şeyleri söylerken daha sonra ne oldu da "değiştiler" bilinmez?"Şartlara uydurulmuş misyonerlik DİNLERARASI DİYALOG" kitabımda tarih ve cümleleriyle verdim, Zaman ekibinin nasıl değiştiğini.1998 yıllarında Bir Görüş isimli köşesinde; "Dinlerarası diyalog Hıristiyanlığı yaymaktır" ana başlığını kullanıp kilisenin niye son çare diyalog dediğini dört maddede özetleyen Suat Yıldırım şimdi İncilli mealini savunuyor. Yetmiyor, şiddetle dinlerarası diyalog istiyor.Bakalım Suat Yıldırım ne zaman bu değişimi izah edecek. Son "değişim" örneği olarak Ali Bulaç'ı Uğur Kepekçi dostum çok güzel ele aldı.Bir izleyici Ali beye son katıldığı televizyon programında şöyle bir soru yöneltti: "Yıllar önce -yanılmıyorsam- Samsun'da verdiğiniz bir konferansta "ehl-i kitabın kafir ve müşrik olduğunu, onlarla dostluk kuranların onlardan olacağını söylemiştiniz, şimdi ne oldu da aksini savunuyorsunuz?" Hatırlayamadı Ali bey.Sağolsun Uğur kepekçi, Bulaç'ın kitabından alıntı yaparak "hatırlayamama" riskini kaldırmış oldu. Bakın bugünün diyalogcusu Ali Bulaç "değişmeden" hangi fikirleri savunuyordu. "Kur'an bize, Müslümanlar arasında daima ikiyüzlülerin kışkırtıcı münafıkların olabileceğini haber verir. Aslında münafıkların karakteristik özellikleri, Müslümanların güçlenmesini engellemek ve sürekli zalim müşriklere ve talancı emperyalistlere gizli gizli yardım etmektir. Kur'an münafıkları kastederek "Onlar Müminleri bırakıp ta kâfirleri dost edinenlerdir. İzzeti, onların yanında mı arıyorlar? (oysa) bütün izzet ve kudret Allah'ındır" (Nisa suresi 139. ayet).Ayet çok çarpıcıdır. Münafıkların küfürle iş birliğinin esas niyetini bize açıklıyor. İzzet ve kudret. Ancak Allah, izzet ve kudretin kendisine ait olduğunu bildirince bu sefer münafıkların bir başka gerekçeyi öne sürdüklerine görüyoruz:"İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanlar zamanın aleyhimize dönmesinden (felaketin bize çarpmasından) korkuyoruz, diye arlarında koşuştuklarını görüyorsun" (Maide 51). Aynı surenin 50. ayetinde Allah, Müslümanların Yahudi ve Hıristiyanlarla dostluk kurmamalarını, aksi halde onlardan olacaklarını ve hatta zalim olacaklarını haber veriyor. Ancak küfürle uzlaşmak isteyen ve böylelikle Müslümanların gücünü zayıflatmayı planlayan münafıklar, zamanın aleyhte olacağını, kâfirlerin daha güçlü olduklarını propoganda ediyorlar. 'Bu Müslümanlar zayıftır', diye "komünizme karşı kapitalizim, Sovyet tasallutuna karşı Amerikan emperyalizmini onaylatmak " isteyen Müslüman kılıklı münafıkların tavrı gibidir. Bu tavır sonucu nedir? Kuşkusuz ki, küfre rıza, emperyalizme ve zulme itaat... Oysa küfür güçlerine karşı taktikleri benimsemenin dışında onlarla dostluk kurulduğu takdirde Allah'ın Müslümanlara yardımı kesmesine sebep olacağı açıktır (Ali İmran 28). Öyleyse küfürle her türlü uzlaşma, Müslümanların zararınadır. Dahası Allah uzlaşmaya dayalı dostlukları, işbirliklerini en yakınlarımıza karşı bile yasaklamaktadır; "Ey İman edenler, babalarınızı, kardeşlerinizi, eğer küfrü sevip onu imana tercih ediyorlarsa, dost edinmeyin" (Tevbe, 23). Peki durum bu kadar nazikken, Müslümanlar kimlerle dostluk kuracaklar, Kimleri veli edinecekler? Yine Kur'an'dan öğrenelim; "Mümin erkeklerde, mümin kadınlarda birbirlerinin velileridir. Bunlar iyiliği emreder, kötülükten vaz geçirirler, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler, Allah'a ve Resulüne itaat ederler" (Tevbe 71)."Sizin veliniz ancak Allah'tır, O'nun Resulüdür, Allah'ın emirlerine boyun eyici olarak namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren müminlerdir" (Maide 55). (Ali Bulaç, İslam'ın Anlaşılması Üzerine; Düşünce yayınları: Birinci basım. Sayfa: 229-230).Niye ve nasıl değişiyor bu insanlar, hiç düşündünüz mü?O değişenleri toptan bir düşünün, kimlerdi onlar?Yoksa bu arkadaşlar, toplumda hüsn-ü kabul gördükten sonra mı gerçek niyetlerini izhar ediyorlar?Bu sözü çok iyi ezberleyinHep lazım olacak, bu sözü çok iyi ezberleyin.Hani istiklal marşı için bir olay anlatılır. Akif: "Allah bu milleti bir daha istiklal marşı yazmak zorunda bırakmasın" demişti ya, aynen o misal, Allah bu millete Kenu Kenyattu'nun sözünün aynısını söyletmesin. Ama böyle giderse aynı cümlenin daha geniş kapsamlısını söyleyeceğiz gibi. "Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı. Kenu Kenyattu Kenya Kurucu Devlet Başkanı
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024