Değişörenliler alkışı hak ediyor

Kadim medeniyetimizde camiler birlik ve beraberliğimizin sembolüdür. 

Müslümanlar olarak acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştığımız, kendilerine sığınarak huzura erdiğimiz mübarek mekânlardır.

Camiler sadece beş vakit namazın, bayram ve cuma namazlarının kılındığı bir ibadet mekânı değildir.

Yüce dinimiz İslamiyet'in gelişinden itibaren günümüze kadar Müslümanların yaşadığı her yerde hayatın merkezinde olmuştur camiler. Dinimizin sembolüdürler adeta. 

Kalem gibi gökyüzüne uzanan minareler aynı zamanda tevhidi temsil eder.

Ancak camilerin bağlı olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı son zamanlarda toplum tarafından eleştiri oklarının hedefi oldu. Bu eleştirilerin çoğuna katılmamak elde değil.

Özellikle Cuma namazlarında okunan hutbeler ve içerikleri.

Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatında ve milli bayramlarda hiç hutbelerden adının dahi geçmemesi ilk aklıma gelen.

Diyanet İşleri Başkanı'nın "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen fesli Kadir'i ziyaret etmesi vb. daha çok yazılacak husus var.

Neyse konumuz bu değil.

Tüm bunlara rağmen camilerimiz kutsal mekânlarımız.

Bu mekanlar, ibadet edilmenin yanında toplumun milli ve manevi yönden beslendiği merkezlerdir. Birlik ve beraberliğimizin teminatı olarak önemli görevler icra etmektedirler.

Camiler ve din görevlileri haftası olarak belirlenen 1 ila 7 Ekim tarihleri arasında her yıl cami ve din görevlileri haftası olarak kutlanıyor ülkemizde.

İşte bu hafta içinde Seyitgazi İlçemize bağlı Değişören Mahallesinde anlamlı ve değerli bir açılış vardı.

Değişörenli hemşerilerimiz canla başla çalışıp gayret ettikleri yeni camilerini bu anlamlı haftada ibadete açmayı başardılar.

Bu necip millet cömerttir. Hayırseverlik genlerinde mevcuttur. Çoğu camimiz, inşaatlarına devletimizin desteği olmadan hayırsever insanımızın ciddi destekleri ile yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.

Değişören mahallesinde de böyle olmuştur.

Uzun süredir mahalle muhtarlığı görevini başarıyla sürdüren Selami Özdemir'in geçtiğimiz mart ayında birlikte temel kazısını başlattığımız Cami inşaatı kısa zamanda tamamlandı.

Cami görevlisi Suat Kunduz hocamızın da hakkı ödenmez. İmam hatipliğinin ötesinde yeri geldiğinde muhtarımızla birlikte işçi ve usta gibi çalıştığına şahitliğim vardır.

Şimdi ise ikisinin de yüzleri gülmekte. Camiyi camiler ve din görevliler haftasında ibadete açmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorlar.

Görev yaptığı mahallede duvarları çatlayan, sıvası dökülen bir yerde imam hatip olarak çalışmanın zorluğunu ancak yaşayan bilir. Suat Hoca, tüm bu olumsuzluklara rağmen hiç yılmadı, usanmadı ve ümitsizliğe kapılmadı. Mahalle halkını cesaretlendirdi. 

Hem de içinde bulunduğumuz ağır pandemi koşullarına rağmen… Başardılar.

Başardılar çünkü milletimizin mayasında bulunan dayanışma ve yardımlaşma duygusuna hiçbir virüsün müdahale edemeyeceğini adları gibi biliyorlardı. Öyle de oldu.

"Camiler yeryüzünde Allah'ın evleridir" düşüncesini kendilerine rehber edinen Değişörenliler el ele vererek tam 150 günde yeni camilerini tamamladılar. Hayırlı olsun.

Yeni Camide ilk cuma namazını kılmak bize de nasip oldu. Camiye girdiğimizde farklı bir çini deseni, aydınlatmalar, halılar ilgi çekiciydi. Suat Kunduz hoca hutbedeydi. Başımı usulca kubbeye doğru kaldırıp baktığımda hat yazılarının uyumu ve renkleri muhteşemdi. 

Namazdan sonra cami içerisinde güzellikleri temaşa ederken muhtarımız ve imamımız ayrıntılı bilgiler aktardılar. 

Selçuklu mimarisine uygun inşa edilen cami yaklaşık 130 kişilik. Zeminden ısıtmalı olarak inşa edildi. 

Plan ve proje olarak çok beğendiğim; kürsüsüyle, mihrabıyla, minberiyle farklı ve örnek bir cami oldu.

Minaresi henüz yapılmadı. Ancak muhtar, minareyi bir hayırseverin yaptırmayı taahhüt ettiğini, yakın zamanda inşaatına başlanılacağını söyledi.

Camiler haftasında açılışa yetiştirebilmek için Odunpazarı Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi yapılmış. Muhtarın her kesimle kurduğu iyi ilişkiler sonucu istediği desteği kurumlardan aldığını söylemeliyim.

Cami çıkışında cemaatle sohbet ederken şairin şu veciz sözlerini hatırladım…

Er o ki koya dünyada bir eser,

Esersiz kişinin yerinde yeller eser!

Değişörenli hemşerilerimiz mahallelerine güzel bir eser kazandırdılar. Emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyoruz.

Sizin de olur da bir gün yolunuz Seyitgazi tarafına düşerse Değişören Mahallesine mutlaka uğramanızı ve yapılan bu güzel eseri kendi gözlerinizle görmenizi tavsiye ederim.

Ne mutlu bu dünyada eser bırakanlara… Değişörenli dostlarımızı alkışlıyoruz.