"Derleeer, derler!"

Sizi gidi, Türk'e,  Atatürk'e, Gâzi Mustafa Kemal'e ve Türk'ü Oğuz Kağan'ca seven Kâinat Devleti ideâlli Türk yüreklilere kurban olasıcalar sizi!Sizi gidi eblehler, sizi gidi müfterî mürâiler sizi!"Gereken durakta inilecek tramvay demokrasi"nin Vatman kabinindeki ehliyetsizlerden biri M. Ali Şahin, Ramazan Bayramı dolayısıyla Sakal-ı Şerif ziyâretinde öfkelenmişler! Fetvâ verip ahkâm kesmişler; "Biliyorum ki, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed; 'Ben iki şey bırakıyorum' demiştir. Biri Kur'an-ı Kerim diğeri de sünnet. Sünnet Kur'an-ı Kerim'in açıklaması anlamına gelir. Sevgili Peygamberimiz; 'Bunlara uyarsanız dünya ve ahiret saadetine sahip olursunuz' diyor..." demiş ve devâm etmişler; "Bu Sakal-ı Şerif konusu nedir? ... önemli olan İslam Peygamberinin getirmiş olduğu ilahi mesajdır, İslam'dır. Bunun dışında efendim şu parçası, bu parçası, sakalı... Bunun İslam ile bağdaşır yanı olmadığını ifade etmek istiyorum" buyurmuşlar!Dînime küfreden bari Müslüman olsa diyesim var amma biliyorum ki; Derleeer! Derler!Allah-u Teâlâ'nın; "Onlarla dost olan onlardandır" (Mâide-51) beyân-ı ilâhîsine rağmen Haçlı ile BOP Eş Başkanı olabilecek derecede dost olanlar, Vatikan'ın Dinler arası Diyalog Projesi'ne taşeronluk edenlerle yol arkadaşlığı edenler, mütedeyyîn müslümanların Sakal-ı Şerif'e gösterdikleri ihtirâma dil uzatırlar! Derleeer, derler!Önce der, sonra hiç sıkılmadan arlanmadan da inkâr ederler! Büyük bir ihtimalle bu fetvâlarını da ya inkâr edip, ya da te'vil yoluna gideceklerdir!Konuşulması gereken konularda konuşmayan, işlerine geliyorsa sözün boyutu ne olursa olsun, nereye varırsa varsın, susmayı tercîh edenler; mes'ele kendilerinden olmayanları aforoz ve tecrît etmek olunca müctehîd kesilirler!Önce, yüzlerce yıldır Emevistlerce değiştirilerek zorla dayatılan hadis'in doğrusunu görelim: "Ey İnsanlar! Size öyle iki emânet bırakıyorum ki; onlara sımsıkı sarıldıkça asla yanlış yola sapmazsınız. Onlardan biri Allah'ın Kitâbı'dır. Diğeri ise ıtretim, yani Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi mahşerde Havz-ı Kevser'imin başında toplanıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar." (Vedâ Hutbesi, Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten Li'l-'Alemîn Hz. Muhammed, s. 447)."Ey insanlar! Ali ve onun soyundan olan temiz çocuklarım, sıkl-i asgar (daha küçük değerli emânet) ve Kur'ân ise sıkl-i ekber (daha büyük değerli emanet) tir. Bu ikisinden her biri diğerini haber vermekte ve onunla uyum içinde bulunmaktadır. Onlar Kevser havuzunun başında yanıma gelinceye kadar, asla birbirinden ayrılmazlar." (Gadir-i Hum Hutbesi/Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten Li'l-'Alemîn Hz. Muhammed, s. 458).İtirâz mümkün olmayan bu hâdisleri, destekleyen bir de Beyân-ı ilâhî; " De ki; Ben buna karşılık sizden Ehl-i Beyt'imi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." (Şûra-23).Bunlar, bu imam hatip tedrîsliler, bu gerçekleri bilmezler mi? Biliyorum ki; hem bilirler, hem de: Derleeer! Derler!Dahası, önce der, sonra inkâr eder veya te'vil yoluna giderler!"Alnı secdeli" tarifi ile yıllarca mazlûm rolüne yatarak, milleti Allah ile aldatan ekibin başı, BOP Eş Başkanı Erdoğan'a; "Dokunmak bile ibâdettendir!" diyenler olur; duyar, duymazdan gelirler!Bir Bakan ağzından; "Bu Erdoğan sünnetidir!" diyerek Erdoğan'ı sünnet sahibi peygamber mertebesine çıkaranlar olur; duyar, duymazdan gelirler!"Tayyib'i üzmek, Allah'ı üzmektir!" diyenler çıkar; bilir, görmezden gelirler!Dahası var: "Herkes kelime-i tevhîdi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümü, yani Muhammed Allah'ın Resulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakılmalıdır"  diye Okyanus Ötesi'nden Ilımlı İslâm adına fetva verilerek Kelime-i Şehâdet'le oynanır; hem duyarlar, hem de duyurmak için ne lâzımsa yaparlar! Dînî ve millî değerlerimizle oynayarak savsatmanın, bunlara verilmiş görevlerden olduğu besbelli! Ben, başka bir yönlerinden bu vesîle ile bahsetmek istiyor ve herkesin de bu konuyu unutturmalarına asla izin vermemelerini rica ediyorum. Sosyal medyada videosu paylaşılıyor: "Her ev hanımına 500 lira veren, asgari ücreti 2000 liraya yükselten de çıktı! Elektriği, suyu, doğal gazı bedava dağıtacağım, yoksulluğu yasaklayacağım diyen de çıktı!" diye grup toplantısında Prof. Dr. Haydar Baş Hoca'ya çemkiren BOP Eş Başkanı, Ramazan Bayramında; "Yani bunu Rusya'da Putin söylediği zaman oluyor da, Türkiye'de Tayyip Erdoğan söylediği zaman niye rahatsız oluyorsunuz?" diyerek kıvranmağa başladı!Takîyyeyi, dünü inkârı, nankörlüğü ilm-i siyâset zanneden a zavallılar!Güneşi balçıkla sıvayamazsınız! "Zekâ, insanın kullandığı bir malzemedir. İnsan, gönüldür gönül!" diyen bir insân sevdâlısının; fakirliğin suç sayılacağı, Kâinat Devleti'ni ülkü edinmiş Prof. Dr. Haydar Baş Hoca ve ekibini durdurmağa sizin gücünüz yetmez!Belki Haçlı müttefiklerinizin yönlendirmesiyle bir süreliğine tekere takoz olabilirsiniz! Belli bir süre bu millî hareketin hızını kesebilirsiniz ama Allah (c.c.), sizin ağzınızdan Baştürk Haydar Hoca'nın, Milli Ekonomi Modeli'nin, propogandasını böyle yaptırır!Çünkü Haydar Hoca ve ekibi; Nuh'un Gemisi adlı Ehl-i Beyt yolundadırlar! Kur'ân'a ve Ehl-i Beyt'e sımsıkı sarıldıkları için asla yanlış yola sapmazlar!Siz de; yettiğinize yetip yetemediğinize bir taş atarak; dün söylediğinizi bugün, demin söylediğinizi şimdi inkâr ederek, güya aleyhte konuşurken doğrunun reklamını yapar, kendi ayaklarınıza sıkarsınız! Biz de buna; Tanrı'nın Türk'ü koruması der, şükr'ederiz..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"Selâm, sevgi, duâ...