Küresel eşkıyalar, dünyanın dört bir yanında ve özellikle de İslam coğrafyasında eşkıyalıklarını devam ettirebilmek için, talanlarını katlamak ve yalanlarını da kitlelere yutturmak için her yöntemi kullanıyorlar.
En çok baş vurdukları yöntem ise çağdaş Bel’am’lar yetiştirmek, onları finanse etmek ve onların uydurdukları fetvaları kitlelere ulaştırmak…
Her çağda Bel’amların yetişme tarzları, yüklendikleri misyonlar ve toplumları ifsat metotları fark farklı.
Günümüzün gelişmiş iletişim araçları tam tekmil çağdaş Bel’am’ların emrinde, fetvaları havalarda uçuşuyor, yayınladıkları tezviratları havada kapışılıyor.
Dili dışarda bu acayip mahluklardan hemen her milletin içinde var. Arapların içinden çıkan zirve Bel’amların zırvalarını geçtiğimiz günlerde ne yazık ki işittik, bizdekilerin zırvaları ise sabah-akşam zaten iştahımızı kaçırıyor.
Bel’am kimdir, neyin sembolüdür?
Yaşadığı çağın zalimlerine kulluk eden, zorbalıklara fetva uyduran, cinayetleri cici gösteren, haysiyet ve şahsiyet cellatlığını meslek edinmiş ve bilgisini, bilgi birikimini böylesine çirkef yollarda kullanan mahlukların sembolüdür Bel’am.
Ülkeleri idare edenler, toplumları yöneten ve yönlendirenler; ağababalarının demirden leblebilerini halklarına yutturmak ve hazmettirmek için sürekli emirlerindeki Bel’amların fetvalarına baş vururlar.
Bel’amların bilgileri satılıktır, vicdanları kiralıktır, haysiyetleri on paralıktır.
“Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz, ilmî ve dinî bilgisi olan şu alçağın yaptıklarını da onlara, yahudilere oku. O menfaat karşılığı âyetlerimizden, kitabımızdan uzaklaştı, ihmal etti. Şeytan ve şeytanî güçler onu peşine taktı. Hain düşünceler taşıyanlardan, hak yoldan sapanlardan biri oldu.”
“Sünnetimiz, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, elbette onu bu âyetlerimiz sayesinde yüksek mevkilere getirirdik. Fakat o, dünyada ebedîleşeceğini zannederek, mala ve zevke düşkünlüğü saplantı haline getirdi. Şahsî arzu ve ihtiraslarının peşine düştü. Onun ibret verici hali, tıpkı köpeğin haline benzer. Sen onun üstüne varsan da havlayarak saldırır, kendi haline bıraksan da havlayarak saldırır. Âyetlerimizi yalanlayan kavimler de aynen böyledir. Bu tür kıssaları iyice anlat. Düşünmelerine vesile olur.” (A’raf: 175-176)
Bu iki ayette haberi verilen, portresi çizilen, hem fiziki hem de ruh yapısı resmedilen tiplerden ne kadar da çok var etrafımızda, İslam aleminde değil mi?
Dili dışarda acayip mahluklar, İslam coğrafyasının hangi köşesinde emperyalizme karşı, çağın haydutlarına karşı bir baş kaldırı, bir direniş varsa oralarda haydutların safında yer alıp havladıklarını görürsünüz.
Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil elbette.
En çok baş vurdukları yöntem ise çağdaş Bel’am’lar yetiştirmek, onları finanse etmek ve onların uydurdukları fetvaları kitlelere ulaştırmak…
Her çağda Bel’amların yetişme tarzları, yüklendikleri misyonlar ve toplumları ifsat metotları fark farklı.
Günümüzün gelişmiş iletişim araçları tam tekmil çağdaş Bel’am’ların emrinde, fetvaları havalarda uçuşuyor, yayınladıkları tezviratları havada kapışılıyor.
Dili dışarda bu acayip mahluklardan hemen her milletin içinde var. Arapların içinden çıkan zirve Bel’amların zırvalarını geçtiğimiz günlerde ne yazık ki işittik, bizdekilerin zırvaları ise sabah-akşam zaten iştahımızı kaçırıyor.
Bel’am kimdir, neyin sembolüdür?
Yaşadığı çağın zalimlerine kulluk eden, zorbalıklara fetva uyduran, cinayetleri cici gösteren, haysiyet ve şahsiyet cellatlığını meslek edinmiş ve bilgisini, bilgi birikimini böylesine çirkef yollarda kullanan mahlukların sembolüdür Bel’am.
Ülkeleri idare edenler, toplumları yöneten ve yönlendirenler; ağababalarının demirden leblebilerini halklarına yutturmak ve hazmettirmek için sürekli emirlerindeki Bel’amların fetvalarına baş vururlar.
Bel’amların bilgileri satılıktır, vicdanları kiralıktır, haysiyetleri on paralıktır.
“Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz, ilmî ve dinî bilgisi olan şu alçağın yaptıklarını da onlara, yahudilere oku. O menfaat karşılığı âyetlerimizden, kitabımızdan uzaklaştı, ihmal etti. Şeytan ve şeytanî güçler onu peşine taktı. Hain düşünceler taşıyanlardan, hak yoldan sapanlardan biri oldu.”
“Sünnetimiz, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, elbette onu bu âyetlerimiz sayesinde yüksek mevkilere getirirdik. Fakat o, dünyada ebedîleşeceğini zannederek, mala ve zevke düşkünlüğü saplantı haline getirdi. Şahsî arzu ve ihtiraslarının peşine düştü. Onun ibret verici hali, tıpkı köpeğin haline benzer. Sen onun üstüne varsan da havlayarak saldırır, kendi haline bıraksan da havlayarak saldırır. Âyetlerimizi yalanlayan kavimler de aynen böyledir. Bu tür kıssaları iyice anlat. Düşünmelerine vesile olur.” (A’raf: 175-176)
Bu iki ayette haberi verilen, portresi çizilen, hem fiziki hem de ruh yapısı resmedilen tiplerden ne kadar da çok var etrafımızda, İslam aleminde değil mi?
Dili dışarda acayip mahluklar, İslam coğrafyasının hangi köşesinde emperyalizme karşı, çağın haydutlarına karşı bir baş kaldırı, bir direniş varsa oralarda haydutların safında yer alıp havladıklarını görürsünüz.
Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil elbette.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025