Dinlemeyen duymaz!

Yaklaşık bir yıldır, benzer iletiler alıyorum.Telefonlarla veya bizzat ziyaretime gelenlerden duyduğum töhmetler, tahammül ederken canımı acıtan sitemler; muhataplarımı incitmemek için gayret gösterirken nefsime ve kendime verdiğim cezalarla uğraşıyorum!Çok önemsediğim bu nazik iletilerden birini, sahibi bende mahfûz olmak kaydıyla paylaşmak ve cevap vermek istiyorum!"Ağabey hayırlı günler; Cesaretimi mazur görür iseniz nacizane bir fikrimi sizinle paylaşmak isterim. Az önce bir gönderinizi okudum, içim ezildi. Epeyce de yazıp yazmamayı düşündüm lakin yazmak hissiyatı konunun vehametinden dolayı ağır bastı. Şöyle buyurmuşsunuz; 'Hayatım da ilk defa MHP'ye oy vermeyeğim ve vicdanım da sızlamayacak.' Kendinizce bir geçerli sebebiniz olduğu muhakkak. Yalnızca bu sizin gibi kanaat önderlerince yüksek sesle dile getirildiğinde bir anda on binlere ulaşabiliyor. Ben dahil sizi bir şekilde kendine rol model almış onlarca genç var. Bu yaklaşım kanımca MHP'yi yönetenlere zarar vereceği gibi MHP'ye ve aziz davamıza da zarar verecektir. Siz bu davaya aşık insanlarsınız, bu davaya ömür vakfetmişsiniz. Kan bağı olmadan onlarca kardeş, evlat edinmişsiniz kabul ederseniz ben de onlardan biriyim. Bence doğru da eğrisi de bizim deyip sahip çıkmak lazım, sabır etmek lazım, dua etmek lazım. Cenab-ı hak yoluna binlerce şehit vermiş bu davayı ortada bırakmayacaktır. Ellerinizden öperim.Not: Karakalemle çizdiğiniz Bozkurt resim 10 senedir belki bilgisayarlarımın duvar kağıdıdır.  A... Çankaya"Bu samîmi seslenişe bigâne kalamazdım!Hem Yeni Mesaj Gazetemiz'de "MEYDAN"ımdan, hem de "www.mustafaaslan36.com" adresli kişisel sitemden defalarca belirtmiş, defalarca sebeplerimi de anlatmış olmama rağmen, 45 yıl sapmadan, sekmeden durduğum siyasi ortamı terk etmem üzerine; bir sürü sevenimi incittiğimin, bir sürü başlarına bela olduğum siyâsi psikopatları sevindirdiğimin, bir sürü korkağı da ürküttüğümün farkındayım!Bu ülkede parti değişmenin, çok zor olduğunu maalesef biliyorum! Bu yüzden, son on yılımı; kendime direnmeyle, kendimi teselliyle ve kendime işkenceyle geçirdiğimi bütün dostlarım bilirler!Demokrat olmayışım, bu direncimi kolaylaştırıyordu! Sonunda Açılımcı İleri Demokrat AKP ve işbirlikçi siyâsetine destekle görevli MHP'nin Demokrat(!) yöneticilerine anladıkları lisanla cevap verebilmek için demokratça bir tavır sergileyip, fert olarak tek yaptırımım olan oyumun arkasına sığındım!Yapmasam ve çatlasa mıydım?Oy olarak bir kişi ama rey olarak birden çok kişi olduğumuzu bilmelerine rağmen; bir sürü arkadaşımı da, dostlarımı da bilmelerine rağmen; oylarımızı vermeye mecburmuşuz anti-demokrat despotluğa devam ettiler! Bana da oyumu cebime koyup "Hoşça kalın" demekten başka çare kalmadı!Kırk beş yıllık Türk'çe hayallerimle uyuşmayan, Türk Milliyetçiliği idealiyle yakından-uzaktan alâkası kalmayan bir siyâsi oluşuma destek veremezdim!Y-MHP'nin mevcut 16 yıllık genel başkanı döneminde; önce, "Yüz Milyonluk Milliyetçi Türkiye" hedefi siyâseten yok edildi! Milliyetçi Türkiye ve Tûran ideali uğruna canlarını fedâ eden Ülkü Şehitler ve yakınları unutuldu! Ömürlerini cezaevlerinde geçiren fedakârların emekleri inkâr edildi! Hatta hakir görüldü!Bölünmez millet bütünlüğümüz; "Farklılıkların farkındalıkla ülke yönetimi" sloganıyla AKP'den ve Y-CeHaPe'den önce dillendirildi! Üniter Devlet yapımız parçalanırken seyredildi! Hatta bu parçalanmanın zemînini hazırlayan İkiz Yasalar'a, Uyum Yasaları'na, Tahkim Yasaları'na imza koyularak Türk Milliyetçiliğine ihânet edildi!Gâzi Meclis'te; bölücülerin siyasallaşmış dokunulmaz murdarlarıyla tokalaşarak, 9,5 saat hiç yerinden kalkmadan oturuldu! Yetmez gibi daha sonra; "Gel Hasip Gel! Gel meclis'in rengini tamamlayalım!" daveti ile bölücü dokunulmazlar Türk Milliyetçiliğini temsil eden bir parti tarafından meşrûlaştırıldı!Oysa aynı kişi, abdestli ülkücülerle tokalaştığında ellerini üç kolonyalı mendille silip, on dakika yıkamasıyla meşhûrdu!Daha milletvekilleri mazbatalarını almadan, Meclis'e girerek sayısal yeterliliği sağlayacağını duyurarak Köşk'e Sayın Abdullah'ın, yolunu açtı!"BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var" diyen adama; "Milli meselelerde herkese rağmen desteğimiz devam edecektir" vaadiyle ve her 367 gerektiğinde, destek verilerek, millî vicdân taciz edildi!Bir Türk olarak, bir Türk Milliyetçisi ve Türk Milletçisi olarak böyle bir siyâsinin peşinde, yanında, çevresinde ne işim olabilirdi?Öte yandan; "Türkoğlu Türk'üm" diye kükreyen, "İnsan gönüldür, gönül" diye Türkçe çağıldayan, "Kâinat Devleti" diye Oğuz Kağan'ın "Gök çadırım, gün bayrağım" tarifli büyük Türk Devletini kurgulayan ve hayâl eden bir Türk vardı!Birileri otururken, oturduğu yerden bölücülere ve onların hâmisi BOP Eş Başkanı'na destek verirken; gecesini gündüzüne katarak, Anadolu'yu karış dolaşan; durmayan, durmadan anlatan, Türk Milletini ayıktırmaya çalışan bir Baştürk vardı!Sesini duydum hamd olsun! Türkçe konuşuyordu anladım şükrolsun!Hace Ahmet Yesevî Dergâhı'ndan Rumeli'yi önce Anadolulaştırıp sonra Türkleştirmek üzere görevlendirilen Hünkâr Hacı Bektaş'ça, muhabbet kucağında aslanla ceylanı buluşturarak bütünleyici Baştürk Haydar Hoca'yı, duydum elhamdülillah...En son Çorum'da; "Vay benim milliyetçi kardeşlerim! Bozkurtçu kardeşlerim! Bozkurt arıyorsanız burda! Atatürk'ün partisinde olan kardeşlerim, halkçı kardeşlerim, halkçı arıyorsanız burda! Milliyetçi arıyorsanız Vallahi de burda, Billahi de burda! Türkoğlu Türk arıyorsanız Vallahi de burda, Billahi de burda!" diye gülümseyerek Türkçe kükreyen ve muhabbetle davet eden sesi, sizin de duymanız için ne daha yapabilirim bilmiyorum!TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...